Bu havada İstanbul'da nereye gidilir?

Yazın son demlerini yaşadığımız şu günlerde vatandaşlar soğuk havalar gelmeden İstanbul''da gezilecek yerleri aramaya başladı. İşte sizler için hazırladığımız İstanbul''da yapılacak aktiviteler...

Yazın son demlerini yaşadığımız şu günlerde vatandaşlar soğuk havalar gelmeden İstanbul'da gezilecek yerleri aramaya başladı. İşte sizler için hazırladığımız İstanbul'da yapılacak 13 aktivite...

Ağva

Son yıllarda Ağva’daki butik otellerde özellikle haftasonları boş yer bulmak mümkün olmuyor. Tatilciler haksız değil, şehirden uzaklaşmak ve nefes almak için ormanın içine kurulmuş minik oteller, orman evleri oldukça tercih edilesi. Latincede “iki dere arasına kurulmuş köy” anlamına gelen Ağva gerçekten de Göksu ve Yeşilçay derelerinin yanıbaşında yer alıyor. Uzun da bir kumsalı var. Kilimli, İmrenli, Kabakoz plajları Ağva’nın doğal güzelliği kadar meşhur, fakat Karadeniz sahilinde yüzmek pek kolay olmayabilir.

Ağva otellerinin en konforlusu ve yeşili bana göre Ağva Greenline Guesthouse. Şehirden uzaklaşıp doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmek, dinlenirken bisiklet, kano, nehir turu gibi etkinliklere de katılabilmek için en çok imkanı sunan otellerden biri burası.

Sıcaklarda şezlongda güneşlenmek, soğukta kamp ateşinde ısınmak mümkün. Güne nehir kenarında serpme köy kahvaltısıyla başlama fikri oldukça cazip! İstanbul’a yakın tatil yerleri deyince akla ilk Ağva geliyor…

Sadece otelin dış mekanında vakit geçirmek, hamaklarda sallanmak, hemen yanındaki nehirde kayıkla dolaşmak ve bu yemyeşil ortamda köy kahvaltısı etmek için bile Ağva’ya gidilir. Tabii otelde boş oda bulabilirseniz! Butik otel olduğu için odalar hızla kapılıyor. Bu yüzden ara sıra otelin doluluk oranını kontrol etmekte fayda var.

Ağva’dan kale, değirmen gibi tarihi kalıntıların olduğu Halıcılı Köyü ve Saklı Göl’ü ziyaret etmeden dönmeyin. Tabii bir de köy kahvaltısına doymadan!

Polonezköy

Bir cumartesi sabahı kahvaltısı veya pazar öğleden sonra aile/arkadaş buluşması için en uygun yerlerden biri. Öğle yemeği için gidecekseniz, yanınızda mangaldan anlayan biri de varsa tamam. Polonezköy’de brunch veya öğle yemeği planlıyorsanız, beklentilerinizi maksimum düzeyde karşılayacak mekanlardan biri Stella Dohoda.

Burada yok yok. Maç yapmak isteyenler için ormanın içindeki geniş futbol sahası, kitap okumak veya güneşlenmek isteyenler için etraftaki hamaklar herkesi memnun edebiliyor. Ormanın içine inen yürüyüş yolunu takip edip ufak bir trekking yapmak da mümkün.

Polonezköy’de kahvaltı derseniz Leonardo Cafe Restoran ve Polina Restoran serpme kahvaltı konusunda iddialı mekanlardan. Birkaç farklı salon seçeneği olan Polina’da kışın şömine başında, yazın çimenlerde kahvaltı yapabilirsiniz.

Şile

Yaz, hatta bahar tam anlamıyla gelmeden gidilecek en güzel yerlerden biri burası. Şile tıklım tıklım dolmadan önce gelip sahilde takılmak ve deniz ürünlerine doymak iyi bir hafta sonu planı olabilir. Hafta sonu gezinizi tarihle harmanlamak için Osmanlı Hamamı, Yeşilvadi, Şile Evleri gibi turistik noktalara da uğrayabilirsiniz.

Otantik kumaş elbise ve eşyalara meraklıysanız şile bezinin memleketi işte burası. Belki burayı çok sever ve ağustosta düzenlenen Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali‘ne de gelirsiniz, belli mi olur. Şile’de bir balık lokantasında kişi başı ortalama ücret 70 lira iken, serpme kahvaltı veya gözleme kafelerinde gelecek hesap çok daha uygun.

Anadolu Feneri

Balıkçı kasabasında balık yenir elbet. Anadolu Kavağı’nın sadece sahilinde değil, her yerinde muhteşem balık restoranları bulunuyor. Yemekten sonra köyü dolaşıp o bahsi geçen feneri bulmak şart. 1190’da Cenevizlilerin yaptırdığı Yoros Kalesi de rotanızdan eksik olmasın. Güzel bir kahvaltı etmek ve manzaraya bir de tepeden bakmak için Yoros en güzeli.

Riva

İstanbul’a en yakın stres atma destinasyonlarından biri de Beykoz’un sahil kasabası olan Riva. Piknik yapmak, tekne gezisine çıkmak veya doğa yürüyüşü için ideal bir noktada yer alıyor. Doğal güzelliklerinin yanında, meraklıları için buranın da bir tarihi var. Bizans’tan kalan Riva Kalesi’ni keşfetmeden dönmeyin. Şehirden uzakta bir rakı-balık deneyimi yaşamak için de tercih edilebilir. Balık restoranlarda karşınıza çıkacak iki kişilik hesap 70-120 lira civarında olacaktır. Otel seçeneği ise maalesef pek yok. İstanbul’a yakın tatil yerleri deyince Riva akla gelse de, sanıyorum “tanıdığın yazlığı” olmadan konaklayacak yer bulmak zor olacaktır.

Avrupa Yakası’nda Gidilecek Yerler Rumeli Feneri

Anadolu Yakası’nı kıskamaya gerek yok, fenerin diğer eşi de Rumeli’de yer alıyor. Rumeli Feneri’nde de balık lokantalarının tadını çıkarabilir, plajların olduğu uzun sahilde yürüyüşe çıkabilirsiniz. Midye Çarşısı‘nı kaçırmayın.

Kıyıköy

İstanbul’a 2 saat uzaklıkta, Kırklareli’ne bağlı köylerden biri burası. Bizanskalıntılarıyla çevrili olan Kıyıköy; Aya Nikola Manastırı, balıkçı barınakları, limanı, tarihi mağaraları ile keşfedilecek birçok yere ev sahipliği yapıyor. Bireysel olarak gidiyorsanız pek yakında olmadığından birkaç gece konaklamak için uygun olabilir. Buraya günübirlik giden, trekking tur programları da yok değil.

Belgrad Ormanları

“Ben zaten bıkmışım restoranlardan” derseniz Belgrad Ormanları’nın 6 km’lik parkurunda yürüyüşün ve sessizliğin tadını çıkarabilir, kendi hazırladığınız piknik sepetini çimenlerin üzerine serebilirsiniz. Belgrad Ormanları 5400 hektarlık alana kurulu dev bir alan olduğu için farklı mesire alanlarına ayrılıyor.

Mesela toprak futbol sahası olan ve Sarıyer’e daha yakın konumda bulunan iki alandan biri Falih Rıfkı Atay, diğeri ise Mehmet Akif Ersoy Mesire Alanı. Çocuk parklarıyla aileler için daha ideal bir ortam sağlayan alanlar ise Binbaşı Çeşmesi veya Bentler Mesire Alanı. Irmak Mesire Yeri’nde koşu parkuru olduğundan, sporcular burayı tercih edebilir Kuş, sincap, geyik görmek isteyenler ise Fatih Çeşmesi Alanı’na gitmeli.

Sonuç olarak ormanın her alanı gezmeye değer. Araçla giderseniz hafta içi 5 lira, hafta sonu ise 11 lira gibi otopark ücretinin dışında giriş ücreti ödemiyorsunuz. 42T, 42R, 42M, 153 no’lu otobüslerle de buraya ulaşmak mümkün.

Bonus

Şehirden en hızlı nasıl çıkarız? derseniz, Sarıyer’e birkaç kilometre uzaklıktaki Garipçe Köyü deriz. Kalabalık, cıvıl cıvıl olsun derseniz de Prens Adaları… Havalar iyice ısınınca da hedefimiz Kilyos!

VE TABİİ Kİ BÜYÜKADA!

Bir süredir yarı zamanlı olarak Büyükada’da yaşadığım için, Büyükada blog yazılarıma da bence mutlaka göz atmalısınız. Benim haftasonu tercihim genelde yaz da olsa, kış da olsa Büyükada oluyor. Mevsim ne olursa olsun, hafta sonunu değerlendirmek için adayı kesinlikle tavsiye ederim.