Bu ayıp ona yeter!

Başbakan Davutoğlu, Macaristan dönüşü uçakta Gazetelerin Ankara temsilcilerine Süleyman Şah Türbesi, Şah-Fırat Operasyonu, Güvenlik Paketi, 7 Haziran Seçimleri, HDP'nin parti olarak seçimlere girmesini ve Ak Parti'nin aday belirleme kriterlerine dair çok önemli açıklamalar yaptı.

Bayram Zilan / Ankara

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Macaristan dönüşü, uçakta gazetecilerin, son günlerde yaşanan olaylara yönelik sorularına son derece kritik cevaplar verdi. İşte Başbakan Davutoğlu'nun gündeme ilişkin açıklamaları:

"Dikkat ederseniz, Şah Fırat Operasyonu ile ilgili yapılan yorumlara baktığınızda, dünyada Türkiye'yi eleştiren hiç kimse yok. Kim var, Suriye ve İran var. Başka da bir yerden, herhangi bir uluslararası hukuka aykırı olduğu, Türkiye'nin Suriye'ye saldırdığı gibi bir kanaat hiç bir yerde zikredilmedi."

Başbakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Süleyman Şah Türbesi'yle ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin: "Kılıçdaroğlu açıklama yapıyor; Türkiye'de, dünyada hiçbir yerde manşet olmuyor, sadece Suriye rejimi ajansı Sana'da manşet oluyor. Sana'nın manşeti Kılıçdaroğlu'nun açıklamasıydı. Bu ayıp, bu utanç, bu zillet Kılıçdaroğlu'na yeter" dedi.

AYGÜN'DEN VURAL'A ÖVGÜLER

"Genelkurmay Başkanı'na yönelik olarak yapılan çirkin ve edepsiz saldırı hiç bir şekilde devlet ahlakına uymadığı gibi, Türkiye'de herhangi bir vatandaşın dahi kullanmayacağı ifadeler. Bizi PYD ile işbirliği içinde olmakla suçluyor, kendisi Meclis'te HDP ile işbirliği yapıyor. CHP Milletvekili Hüseyin Aygün tiwitlerde MHP'li Oktay Vural'ın nasıl iyi muhalefet yaptığını anlatıyor."

EMİR BİR AY ÖNCE VERİLDİ

"Biz tam bu operasyonu planlarken, yani takriben 1 ay önce ben Başbakan olarak Genelkurmay'a bu harekatın yapılması direktifini yazılı olarak verdim. Genelkurmay'ın askeri zaruretler üzerine bunu talep etmesi üzerine verdim. Sonra Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Sonra taktiği ve zamanlamayı bir önceki güvenlik toplantısında yaptık. Hava şartlarından dolayı birkaç gün değişikliği oldu. Cumartesi düğmeye basıldı. Biz bununla uğraşırken ve Türkiye'yi büyük bir riskten çıkarmaya çalışırken, onlar Meclis'te kendi aralarında oluşturdukları koalisyonla, içeride bir güvenlik riski çıkarabilecek şekilde tahrikler, provokasyonlar yaptılar."

OPERASYON NEDEN YAPILDI

"Birinci olarak oradaki tarihi mirası koruma altına almak.. İkinci olarak oradaki askerlerimizin çatışma ortamında, ateş çemberi içinde daha uzun sure kalmamasını temin etmek. Üçüncü olarak uluslararası hukuku korumak. Dördüncü olarak da Türkiye'nin kendi iradesi dışında herhangi bir provokasyonla Suriye'deki çatışma ortamının içine çekilmesine engel olmak. "

MUHALEFET NEDEN RAHATSIZ

"Başarılı bir operasyon yapılmış. Bir askerimizin kaza sonucu şehit olmasının dışında kimsenin burnu bile kanamamış. Suriye içinde bir alan kontrol altına alınıp oraya da bayrak dikilmiş. Güvenlik zaafiyeti oluştuğu zamandan bu yana biz bunu düşünüyor ve planlıyoruz. Muhalefet bundan niye rahatsız oluyor, sormak lazım."

MHP, CHP VE HDP BİRLEŞTİ

"Meclis'te Özgürlüklerin Korunması ve İç Güvenlik Reformu Yasası'na tavırlılar. Meclis'te kriz çıkarıyorlar. Birbirleri ile anlaşması mümkün olmayan partiler, HDP ve MHP'nin bir konuda anlaşmalarını bekler miydiniz? Bu nasıl bir AK Parti korkusu ki, bunları bir araya getiriyor? Bu nasıl bir sandık korkusu ki, seçime üç ay kala kriz çıkartmaya çalışıyorlar. Bu nasıl bir Ak Parti korkusu ki, sandığa gitmektense, Meclis'e slogan atmaya, sokağa direnmeye gidiyorlar. "

ŞEFFAFLIK YASASI ÇALIŞMALARI

"Şeffaflık Yasasını tamamlamaya çalışıyoruz. Sevk için son istişareleri yapıyoruz, biliyorsunuz inşaat sektörüyle de görüşmeler var. Bu yaptığımız istişareler bu hafta neticelenir, tabii Genel Kurul'a ne zaman gelir, onu bilemiyoruz ama göndermeyi planlıyoruz. Bu hafta yetişir mi bilemem ama önümüzdeki hafta herhalde olacak."

BAZI ÇEVRELER HDP'Yİ DESTEKLEYECEK

"Bugünlerde kimin nereden aday adayı olduğuna iyi bakın. Soruşturmalarla ilgili bir emniyet görevlisinin MHP'den aday olmasına bakın. Birileri her bir partiden aday göstermeye çalışıyor. Bazı çevreler HDP'yi destekleyip baraj üstüne çıkartmaya çalışacaktır. Bunlar, paralel yapının güdümü içinde Meclis tablosuna müdahale etme çabasıdır, Meclis tablosunu şekillendirme çabasıdır. Onlar şekillendirmek için ne kadar çaba sarf ederlerse etsinler, millet şimdiye kadar Meclis'i nasıl şekillendireceğine gayet iyi karar verdi. Bu konuda bizim hiçbir tereddüdümüz yok. Şaşıracak bir şey yok. MHP, HDP ile omuz omuza gelmişse, AK Parti'yi aşağı çekebilmek için paralel yapının HDP'yi desteklemesi ki, aralarındaki temasları biliyoruz...

ADAYLARIN SEÇİMİ KONUSU

"AK Parti'ye müthiş bir teveccüh var. Benim için tek tercih sebebi var; ehliyet, liyakat. Tabii, burada ehliyet ve liyakat derken sadece devlet tecrübesi anlamında ehliyet ve liyakat değil, teşkilat tecrübesi anlamında da ehliyet ve liyakat. Teşkilat tabanı olmayan bir grup olmaz. Teşkilattan mutlaka güçlü bir damarın Meclis'te temsil edilmesi lazım."

TEŞKİLATLAR TÜMÜYLE YENİLENDİ

"Şu anda AK Parti'nin il teşkilatları hemen hemen tümüyle yenilendi, ilçe teşkilatları yenilendi. 1070, bakın dile kolay, 1070 kongre yapıldı. 1700 gençlik ve kadın kongresi yapıldı. Paralel yapının uzantıları bir bir temizleniyor, temizlenecek"

TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ

"Daha önce Suriye rejimi de burada bir provokasyon yapmaya kalktı. Onun için bizim provokasyona yönelik olarak bir hassasiyetimiz eski tabirle teenni halinde ve teyakkuz halindeydik. Şimdi tereyağından kıl çeker gibi aldık yeni yeri tanımladık."

BU ZİLLET ONA YETER

"Kılıçdaroğlu açıklama yapıyor; Türkiye'de, dünyada hiçbir yerde manşet olmuyor, nerede manşet oldu Suriye rejimi ajansı Sana'da manşet oldu. Sana'nın manşeti Kılıçdaroğlu'nun açıklamasıydı. Bu ayıp, bu utanç, bu zillet Kılıçdaroğlu'na yeter. Aynı şekilde Meclis'te HDP ile işbirliği yapıp sonra PYD'nin bulunduğu bölgeden geçti diye bizi eleştirmeye, Genelkurmay Başkanı'nı da eleştirmeye kalkan Bahçeli'ye de Meclis'te HDP ile yaptığı ilişkinin getireceği maliyet ve utanç yeter. Biz bunu meydanlarda gümbür gümbür anlatacağız. Açık söylüyorum bu engelleme devam ederse ve en ufak bir olayda molotof sebebiyle tek bir vatandaşımızın başına bir şey gelirse, seçim miting şartlarında, bunun sorumlusu Kılıçdaroğlu'dur ve Bahçeli'dir. Demirtaş ayrı zaten onlar bunu kullanıyorlar."

BAHÇELİ, OTURDUĞU YERDEN KONUŞUYOR

"Genelkurmay Başkanımızla iki kere görüştüm, bugün biz gerekeni söyleyeceğiz dedim. Gayet de memnundu. Bizim emrimizdeki bürokratlara kimsenin laf etmesine izin vermeyiz. Burada suçlu Genelkurmay Başkanı değil, bakın söylediği şeye 'bunlar Allah muhafaza yarın Erzurum'u Edirne'yi peşkeş çeker. Ey Özel paşa senin için vatan nedir.' Bunu sormaya kimin hakkı var. O gece 9 saat 45 dakika Genelkurmay Başkanı bir saniye uyumadı. O gece ne yaşadığımızı biz biliyoruz. En ufak bir karartıda acaba teröristler mi geliyor acaba haberleri var mı, bir şey mi oldu diye ne kadar şey yaptık. Gelen istihbarat bütün telefon görüşmeleri bizim önümüze geliyordu. Yani o çileyi, Genelkurmay Başkanı vazifesini o kadar titizlikle yapacak, aynı şekilde kara kuvvetleri, hava kuvvetleri komutanı hepsi. Bahçeli, oturduğu yerden bu soruyu soracak. Buna hakkı yok."

SEÇİM GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ

"Tahrikler var. Bunların çoğu belli bir tahrik unsuru. Bir seçim güvenliğinin sağlanması, hani seçim ortamına giderken tekrar bir 6-7 Ekim gibi olaylarla karşılaşmamamız, ikincisi sınır boyları da dahil olmak üzere son derece hassas bir coğrafya içindeyiz. Suriye'den Irak'tan yeni bir provokasyonla karşı karşıya kalmamamız. Dikkat edin, zamanlama itibariyle de doğru bir zamanlamaydı. Biz bunların hepsini belli hesaplarla yapıyoruz. Tesadüfen ortaya çıkmış zamanlamalar değil bunlar. Gerekli olduğunda gerekli adımı atmak konusunda tereddüt göstermiyoruz. Birileri de o esnada oradan bir provokasyon gelsin de ya itibar kaybetsin hükümet ya da bir kaos ortamının içine çekilsin. Hesap buydu. Biz bu hesabı bozduk. En azından başka birçok risk var ama askerlerimizin orada arzu edilmeyen bir durumla karşılaşması riski yok. İçeride de üniversitelerde, diğer yerlerde tedbirlerimizi artıracağız. Suhuletle seçime gideceğiz. Seçimde millet neye karar verirse yola devam edeceğiz."