Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması devam ediyor.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince, adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle duruşma, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) salonunda yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, MUTSO önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, dosyanın kapsam ve mahiyeti nedeniyle duruşmanın gergin geçmesini tahmin ettiklerini söyledi.
Karar sürecinin yaklaşmasıyla sanıkların usuldeki haklarını sonuna kadar kötüye kullanmak ve davayı uzatmak için yoğun çaba içine girdiklerini belirten Aydın, "Dünkü hadise 'kahraman' yazılı tişörtle duruşmaya gelmeleri olayların fitilini ateşledi. 15 Temmuz'un yaklaştığı bugünlerde bu açıkça mahkemeye bir meydan okumadır, Türk milletine meydan okumadır." dedi.
Mahkeme heyetinin duruma müdahale ettiğini vurgulayan Aydın, böyle bir girişimin kendileri tarafından tepki gördüğünü ve mahkemenin de gereğini icra ettiğini belirtti. Aydın, "Bugün dünkü gerilimin izlerini görmek mümkün. Sanıkların bu gerilimi bilinçli olarak artırdıklarını düşünüyoruz. Özellikle karar duruşmasına yaklaştığımız bugünlerde." diye konuştu.
Reddihakim talebinin daha önce de olduğunu hatırlatan Aydın, reddihakimin sanıkların en çok kötüye kullandıkları haklardan biri olduğunu ifade etti.
"Mahkeme ara vermek zorunda kaldı"Bugün reddihakim talepleri dışında sanıkların vareste tutulma talepleri olduğuna işaret eden Aydın, şöyle konuştu:
"Bugün duruşmaya katılmak istemediklerine yönelik bütün sanıkların neredeyse ortak bir talebi oldu, mahkeme sanıkların bu taleplerini reddetti. Bunun üzerine sanıklar bilinçli bir şekilde duruşmanın intizamını bozmak suretiyle kendilerini duruşmadan arttırmaya başladılar. Bu 8-10 sanık aynı eylemi tekrarlayınca da mahkeme ara vermek zorunda kaldı."
Sanıkların, yargılamanın başladığı ilk duruşmadan itibaren işkence gördüklerine dair iddialarını sistematik bir şekilde dile getirdiklerini kaydeden Aydın, bu iddialarını duruşma tutanaklarına geçirmek için özel gayret ve çaba gösterdiklerini söyledi.
"İşkence iddialarını AİHM'de dayanak oluşturma düşüncesiyle gündeme getiriyorlar"Aydın, sanıkların yargılamayı aksatmak için çalıştığını vurgulayarak, "Esas itibarıyla bu yargılamanın Türkiye'deki safa tamamlandıktan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapacakları başvuruya esas olmak üzere işkence iddialarını gündeme getirdiklerini düşünüyoruz. Bunlara dayanıklı ve dayanıksız her türlü durumda her türlü vesileyle bu iddialarını duruşmalarda gündeme getiriyorlar ve tutanağa geçirtiyorlar. Esas olmak üzere bir dayanak oluşturma düşüncesi ile ortaya konulduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.