Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Fatih Sayan, "Dijital Oyunlar" temasıyla BTK'de düzenlenen "Uluslararası Çocuk ve Bilgi Güvenliği Kongresi"nde yaptığı konuşmada, internetin her geçen gün hızlandığını ve kısa zamanda büyük değişimler yaşadığını söyledi.
İnternetin etkileşimli, her düzeyde kullanıcının içerik üretebildiği, gelişmelere anlık ulaşabildiği platform haline geldiğini belirten Sayan, "BTK olarak internetle ilgili gelişmeleri takip etmek, yeni politikalar üretmek, çocukları internet ortamında korumanın yollarını bulmak, sanal dünyanın risk ve tehlikelerine karşı çocukların güvenliklerini sağlamak için çalışmalar yapıyoruz." diye konuştu.
Sayan, dijital oyunların global ekonominin en değerli ürünlerinden olduğuna işaret ederek, sektörde 109 milyar doları bulan pazar büyüklüğünün bu yıl 120 milyar dolara ulaşacağının tahmin edildiğini bildirdi.
"Risklere karşı birlikte reaksiyon göstermeliyiz"Sayan, yerli oyun üreticileri için ekosistem oluşturulması gerektiğinin altını çizerek, dijital oyunların doğru şekilde geliştirilmesinin hem çocuklar hem de üreticiler için önem taşıdığını vurguladı.
Oyun geliştirmek ve pazarlamak için oyun tasarımı, görsel tasarım, programlama, modelleme, test etme gibi farklı disiplinlerin bir araya gelmesi gerektiğini anlatan Sayan, bu alanlarda çalışacak genç kitleye ihtiyaç bulunduğunu ve Türkiye'nin bu alanda istihdam potansiyelinin yüksek olduğunu dile getirdi.
Sayan, oyun sektörüne yönelik pozitif bir algı yaratılması ve kamu kurumlarınca desteklenmesi gerektiğini belirterek, "Bu alana destek veren tüm kurumlar bir arada çalışmalı. Uzmanlık alanlarına göre eğitimler oluşturulmalı. Ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarımızla bu sektörde girişimciler yetiştirmeye çalışan kuluçka merkezleri desteklenmeli." değerlendirmesinde bulundu.
Dijital oyunların bilinçli ve güvenli kullanılması gerektiğinin altını çizen Sayan, şunları kaydetti:
"Dijital oyunlardaki şiddet, müstehcenlik, İslamofobi ve kumara teşvik gibi içerikler, çocuk ve gençler üzerinde oluşturabilecek zararların başını çekiyor. Oyunlardaki risklere karşı hep birlikte bir reaksiyon göstermeliyiz. Katma değer yaratmayan oyunların aşırı tüketimi hem oyun bağımlılığına yol açabilmekte hem de zaman israfına sebebiyet verebilmekte. Çocukların ruhsal ve fiziki sağlıklarını olumsuz etkilemeyecek, eğitsel oyun tasarımı ve üretiminin artırılmasına yönelik politikalar, sektörün gelişimi için önemli bir adım oluşturacak. Geliştirdiğimiz oyunlarda milli değerlere vurgu yapılmasını önemsiyoruz. Oyunların içinde verilen subliminal mesajlara dikkat edilmeli, onlara karşı önlem alınmalı. Üretilecek oyunlar milli karakterimize uygun olmalı."