Brifingli Zulüm

28 Şubat sürecinde düzmece deliller ile işkence altında verdikleri ifadelerle yargılanarak mahku00fbm edilen mağdurlar, darbecilerin yargılanmasını sevinçle karşılarken, brifingli yargı kararları mağduru Tayyar Tercan, 28 Şubat'ın bitmesi bu kararların yok sayılması gerektiğini söyledi.

İSMAİL UĞUR / ANKARA

28 Şubat sürecinde evlendiği günün ertesinde gözaltına alınan, brifingli yargı kararları sonucunda 9 yıl cezaevinde yatan Tayyar Tercan, Milat'a konuştu. 28 Şubat post-modern darbesinin müdahilleri arasında yer alan Tercan, darbecilerin yargılandığı bir süreçte darbe mağdurlarının haksız yere halen cezaevlerinde tutulmasının zulüm olduğunu söyledi. Tercan, "28 Şubat sürecinde haksız yere hapse atılanlar tahliye edilmeden ve hakları iade edilmeden 28 Şubat bitti denilemez" dedi. Tercan, "Bizi inançlarımızdan dolayı içeri attılar, işkenceden geçirdiler, bize ve ailelerimize maddi ve manevi zulmettiler, hayatımızı çaldılar" diye konuştu.

BÇG emretti, Kanadoğlu onadı

Tercan, 28 Şubat sürecinde brifingli hakimlerin BÇG raporları ve talimatlarıyla kararlar verdiğini dile getirerek, bu hukuksuz kararların o dönem Yargıtay On birinci Ceza Dairesi Başkanlığı yapan Sabih Kanadoğlu öncülüğünde onanarak, birçok masum insana yüksek hapis ve idam cezaları verildiğini söyledi. Tercan, "28 Şubat sürecinde hukuksuzluk yapan brifingli yüksek yargı mensupları hakkında da suç duyuruları yaptık. İnşallah bu darbenin 'yargı ayağı' da ortaya çıkartılarak yargılanır" diye konuştu.

14 yaşındaki çocuğa idam verdiler

Tercan, darbe sürecinde BÇG talimatıyla 14 yaşındaki çocukların idam cezasına çarptırıldığına dikkat çekerek, "vicdanları kanatan kararlarla hapse atılan fikir adamları var. Mahallesindeki birahaneciyle kavga ettiği için örgüte sokularak idam cezası almış gençler var. Yardım derneklerinde etrafındaki ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmekten başka suçu olmayan abilerden bahsediyoruz. Namaz kıldıkları için fişlenen ve örgüt üyeliğinden onlarca yıl hapse mahku00fbm edilen masum insanlar halen hapiste yatıyor" dedi.

Haksızlık giderilmedikçe 28 Şubat bitmez

Müslüman fikir adamı Salih Mirzabeyoğlu davasını da örnek gösteren Tercan sözlerini şöyle sürdürdü: "28 Şubat döneminde haksız yere mahkum edilen Müslümanlardan özür dilenerek cezaevlerinden çıkarılmadan, o dönemdeki yargı kararları tüm sonuçlarıyla iptal edilmeden ve bu zulümleri yapanlara hak ettikleri cezalar verilmeden '28 Şubat bitti' denilemez."