BOSNA'DA TARİH TEKERRÜR EDİYOR

Boşnaklar silahlanıp Sırpları işgal ettikleri topraklardan atmaya başlayınca büyük güçlerin müdahale edip Dayton Antlaşmasını imzalattığını söyleyen Prof. Dr. Zeki Parlak "iç savaştan bu yana yaklaşık on dokuz sene geçti. Bu yapı bir on yıl daha Bosna'yı idare eder mi, çok emin değilim' dedi.

Ekonomik ve sosyal olarak Bosna halkının içinde bulunduğu durumun bir türlü düzenlenememesi isyanları da beraberinde getirdi. İşsizlik oranının yüzde 42'lere dayandığı ülkede yabancı sermaye ağır şartlardan dolayı Bosna'ya yatırım yapmaktan kaçınıyor. Uluslararası Saraybosna Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde iki yıl dekanlık görevi yürütmüş olan Prof. Dr. Zeki Parlak Saraybosna'nın dünü, bugünü ve geleceğini Milat Gazetesi'ne değerlendirdi.

BU YAPI ON YIL DAHA SÜRMEYEBİLİR

Dayton antlaşması Bosna'ya ne kazandırdı ve ne kaybettirdi?

Dayton anlaşması 1995 de Bosna'da iç savaşı durdurup Bosna Hersek' de bir istikrar sağlamaya yönelik bir antlaşmadır. Avrupa ve Amerika'nın baskılarıyla imzalanmıştır. Geçiciydi ama maalesef kalıcı oldu. Alija imzalama hususunda ciddi tereddütler yaşıyordu. Çünkü Bosna Hersek'in bütünlüğünü sağlayabileceği hususunda ciddi tereddütleri vardı. Adeta tarih tekerrür ediyor. Boşnaklar katledilirken kimse müdahale etmezden Boşnaklar silahlanıp Sırpları kendi topraklarından atmaya başlayınca büyük güçler müdahale edip Dayton'u imzalattılar. Aynısı Osmanlı Balkanlardan çekilirken yaşandı. Ne zaman ki güçlendiler ve Edirne'yi kurtarıp ileri gitmeye kalkıştılar, işte o zaman yine büyük devletler anlaşma imzalattı. Demirel başka çareniz yok imzalayacaksınız aksi takdirde ABD askerlerinizi bombalayacak deyince Boşnaklar Dayton'u imzalamak zorunda kaldılar. Ve neticesinde güvensiz, istikrarsız, son derece karmaşık üç kademeli bir yönetim düzeyi oluştu. Bu yapı ne zamana kadar sürer bilemiyorum. Güney Balkanların bir çevrimi var. Osmanlı'dan beri ortalama 30-35 senede bir mutlaka bir iç savaş oluyor ve denge değişimiyle sınırlar alt üst olup değişiyor. 1995 iç savaşından beri yaklaşık 19 sene geçti. Bu yapı bir on yıl daha Bosna'yı idare eder mi, çok emin değilim.

ELLİ YILLIK KOMÜNİZM ZEHRİ

Bosna İslami açıdan ne durumda?

Saraybosna Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan bir arkadaşım babasının ona şöyle dediğini söylemişti "Oğlum elli senedir bu milletin damarlarına komünizm zehri akıtıyorlar. Bu yüzden bu zehrin bizim damarlarımızdan çıkıp gitmesi de bir elli senemizi alır."

Evet! Bosna'da savaş öncesine göre İslami bir uyanış söz konusu ama çok güçlü değil. Ayrıca Boşnakların İslam anlayışları bize göre daha softtur. Bazı yaşlılar hala Tito'dan bir türlü kopamıyorlar. Halen Tito sevgisi Boşnaklar arsında mevcut. Çünkü Tito bunlara bir takım haklar vermiş. Herkese iş ve barınak garantisi verilmiş. Az da olsa gelirleri mevcut. Maaşlarını alıyorlar. Onlar ideolojik olarak değil ekonomik olarak Tito'yu arıyorlar. Boşnaklar Alija'yı bizim gibi değerlendirmiyor. Türk halkı kadar büyük bir Alija sevgisi onlarda mevcut değil. 'Alija iyi bir liderdi, Bosna'nın bağımsızlığına katkıda bulundu. Vefat etti ve gitti' diye düşünüyorlar.

TOPLUMUMUZ AŞIRI POLİTİZE OLMUŞ DURUMDA

Biz Türkiye'den Alija'yı anmaya gittiğimizde çok şaşırıyorlar. Bizim toplumunuzun aşırı politize olduğunu düşünüyorum. Her şeye bu perspektiften bakıyor. Boşnaklar politik bir toplum değil. Öbür yandan vaad edilen beklentilerinin büyük bir kısmı karşılanamamış. Bu yüzden büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. İşsizlik oranı yüzde kırk iki. Bu çok yüksek bir rakam. Ekonomik açıdan ciddi bir problemle karşı karşıyalar. Büyük bir istihdam sorunu var. Dayton'un bıraktığı yapı istikrarlı değil. Boşnaklar'ın kanunları ve caydırıcı çalışma yasaları yüzünden yabancı sermayede yatırım yapmıyor. Bu yüzden hiç kimse Bosna Hersek'in yapısının uzun süre devam edeceğine inanmıyor.

SİYASETE OLAN İNANÇ SONA ERMİŞ DURUMDA

Son ayaklanmaların ardında yatan asıl sebep nelerdir?

Politik bir boyutu muhtemelen var ama ekonomik şartlardan kaynaklandığı çok açık. Çünkü insanların siyasete inancı bitmiş, herkesi yolsuzlukla suçluyorlar. Devlete olan güvenleri kalmamış. Artık bağımsızlığı da sorguluyorlar. Boşnakların bir kısmı 200 bin insanın boşuna öldüğünü düşünüyor. "Bağımsızlığımızı kazandık ama beşinci sınıf bir ülke olduk" diyenlerde mevcut. Zira savaştan önce Yugoslavya pasaportu çok itibarlı bir pasaporttu. Elli sene Sırplarla geçindik, bir elli sene daha geçinebilirdik diyerek faturayı rahmetli Alija'ya kesenlerde var. Boşnak toplumu tarihte yirmi iki kez katliama uğramıştır. Hristiyanlığın ve Müslümanlığın geçiş noktası olarak önemli bir coğrafi konumda bulunuyorlar.

İMKANSIZ BAŞARILDI

İngilizlerin stratejisi olarak "Bosna Hersek'in yarısını Hırvatlara yarısını da Sırplara verilmek üzere bölüyoruz, sakın direnme" diyenlere karşı Alija büyük bir zafer kazandı. İmkansız başarıldı. Dünya devletlerin yazdıkları kaderi değiştirdiler. Bu yüzden 'Sırplarla geçinip giderdik' diyenler ve Yugoslavya döneminden dem vuranlar yanılıyor. Zira o yapı devam etseydi Boşnak diye bir şey kalmayacaktı. Bunu görmezden geliyorlar.

Gezi Parkı ve Ukrayna olmak üzere dünyadaki karışıklıklarla Bosna ayaklanmasının bir bağlantısı olabilir mi?

Herhangi bir ülkede cereyan eden hadiseler o ülkenin sadece iç dinamiklerinden kaynaklanmaz. Son dönemde olup bitenler belli bir akıl ve iradenin dünyaya istikamet ve çeki düzen verme amacıyla denetim altına alma çabasıdır. Kendileriyle anlaşıp iyi geçinecek insanlarla işbirliği yapıyorlar.

TÜRKİYE'NİN BOSNA'DA GÜÇLÜ OLMASINI İSTEMİYORLAR

Bosna'nın geleceğine dair öngörüleriniz nelerdir?

Bu ayaklanmaların büyük bir kısmını ekonomik temelli olarak algılayabiliriz ama hükümet binalarını yakıp yıkmak gibi şiddet boyutu ağırlık kazanıyor. Bosna Hersek'in yapısı zaten istikrarlı değil. Daha önce de ifade ettiğim gibi; önümüzdeki on yıl içinde her an her şey olabilir. Bu olayların ardında Avrupa'nın olduğunu sanmıyorum çünkü AB Bosna'da dengeyi sağlayan bir unsur olarak bulunuyor. Özellikle Bosna'da belli komisyonlarda mesela Anayasa mahkemesinde üç etnik grubun üç hakimi var. Aynı zamanda AB'nin de üç hakimi var. Aksi takdir de Sırplar ve Hırvatlar dengeyi alt üst ederler. Muhtemelen Bosna'yı Türkiye'nin etkisinden kurtarmak gibi bir düşünceleri de var. Bosna'nın bugünkü yapısıyla bağımsız bir devlet olarak ayakta kalabilmesi AB'ye ya da Nato'ya girmesine bağlı. Ayrıca biz Ziraat Bankası'nı açıyoruz, AB bölgede derhal yedi banka birden açıyor. Çünkü Türkiye'nin Bosna'da güçlü olmasını istemiyorlar.

Röportaj: Özlem DOĞAN