Lowcock, BM'de düzenlenen oturumda, dünyanın, Rusya ve Türkiye'nin eylül ayında İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkese varmasından bu yana "nispeten sessiz geçen haftalarda bir ümit ışığı"gördüğünü belirterek ateşkesin korunması çağrısı yaptı.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Lowcock, askeri bir saldırının, "yıllarca süregelen çatışma, yerlerinden olma ve yoksunluk nedeniyle halihazırda zayıf düşen bir toplumu harap ederek bölgeye insani yardım götürme kabiliyetini tamamen yok edeceğini"söyledi. Lowcock, böyle bir saldırının, İdlib'deki milyonlarca kişi için ağır sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Lowcock ayrıca Suriye'nin Ürdün sınırında Rukban bölgesine yardım konvoyunun acil erişimine izin verilmesini istedi. Bölgede 50 bin sivilin yıl başından bu yana insani yardım beklediği ifade ediliyor.
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Jonathan Cohen de Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi'nin, rejimin "İdlib'i belirlediği bir zamanda yeniden alacağı" yönündeki açıklamasının "tüyler ürpertici" olduğunu ifade etti.
Cohen, "Bu, İdlib'de yaşayan milyonlarca Suriyelinin katlini önlemek için Türkiye ve Rusya tarafından gerginliği azaltma bölgesindeki ateşkes ile açılan fırsat penceresinin kapanacağı anlamına gelir." diye konuştu.
Caferi ise söz konusu açıklamasına değinmeyerek Suriye'nin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki ateşkese bağlılığını teyit etti.
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Vladimir Safronkov, İdlib çevresindeki köy ve kasabaların bombalanmasının ateşkes maddelerinin ihlali olduğunu kaydetti. Safronkov, "radikal unsurların provokasyonları ısrarla sürerse Rusya'nın Suriye rejiminin terörizm yataklarını ortadan kaldırmak için etkili eylemlerini destekleme hakkını saklı tuttuğunu"dile getirdi.