BM Sudan'daki kısa vadeli ateşkesi memnuniyetle karşıladı

Birleşmiş Milletler (BM), Suudi Arabistan ve ABD öncülüğünde, Sudan'daki tarafların kısa vadeli ateşkes üzerinde anlaşmasını memnuniyetle karşıladı.

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, konuya ilişkin sosyal medya hesabından mesaj paylaştı.

Sudan'da çatışan tarafların "artık silahları susturması" gerektiğini belirten Griffiths, aynı zamanda insani yardımın güvenli ulaşımı ve temel hizmetlerin tekrar sağlanmasının önem taşıdığını kaydetti.

Griffiths, "Sudan'da kısa vadeli ateşkes sağlanmasını memnuniyetle karşılıyorum." ifadesini kullandı.

Suudi Arabistan ve ABD, Sudan'da çatışan ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında sağlanan 7 günlük ateşkesin, Sudan yerel saatiyle 22 Mayıs 21.45'te yürürlüğe gireceğini ve Sudan'daki krizi çözmek için Cidde şehrinde yapılan görüşmelerin devam edeceğini bildirmişti.

Sudan'ın tamamında uygulanacak "acil insani yardımların ulaştırılması ve temel hizmetlerin sağlanmasının" hedeflendiği kısa vadeli ateşkes anlaşması, tarafların Cidde Bildirgesi'nde insani yükümlülüklerle ilgili verilen taahhütlere uymasını kapsıyor.

ABD ve Suudi Arabistan'ın, Sudan'daki krizi çözmek için Cidde şehrinde 6 Mayıs'ta başlattıkları taraflar arasındaki görüşmeler sonucunda 11 Mayıs'ta, Sudan'daki çatışmaların durdurulması için "Cidde Bildirgesi" imzalanmıştı.

Bildirgede, Sudan ordusu ve HDK'nin sivillere zarar verecek herhangi bir saldırıdan uzak duracağı belirtilirken, Sudan halkının çıkarlarının iki taraf için öncelik olduğuna vurgu yapılmıştı.

Sudan'daki çatışmalar

Sudan ordusu ile HDK arasında, tarafların uzun süredir yaşadığı fikir ayrılıklarının artması sonucu Sudan'ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı silahlı çatışmalar başlamıştı.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Sudan'da devam eden çatışmalar nedeniyle 843 binden fazla kişinin ülke içinde yerinden edildiğini, 259 bin kişinin komşu ülkelere geçtiğini bildirmişti.

IOM, çatışmaların devam etmesi halinde 1,8 milyon kişinin ülke içinde yerinden olacağı öngörüsünde bulunmuştu.