Guterres'in ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Kayishema'nın Ruanda'da Tutsilere karşı soykırım suçlamasıyla 2001'den beri arandığı kaydedildi.
Kayishema'nın yakalanmasının diğer suçlulara güçlü bir mesaj gönderdiği ifade edilen açıklamada, "Söz konusu suçlular adaletten kaçamayacak ve bir noktada sorumlu tutulacak." ifadesine yer verildi.
Guterres'in Uluslararası Ceza Mahkemeleri Rezidüel Mekanizması (IRMCT) ve Güney Afrikalı yetkililerin Kayishema'nın yakalanması için gösterdiği işbirliğini takdir ettiği belirtilen açıklamada, ülkelerin söz konusu mekanizmayla işbirliği yapma zorunluluğu olduğu anımsatıldı.
Açıklamada, Genel Sekreter'in özellikle bugün düşüncelerinin Kayishema'nın işlediği suçların kurbanları ile olduğu kaydedilerek, "Cezasız kalmayı sonlandırmak barış, güvenlik ve adalet için kilit öneme sahip." ifadesi kullanıldı.
Kayishema'nın yakalanmasıIRMCT'den yapılan açıklamada, dünyanın en çok aranan soykırım firarilerinden Kayishema'nın, IRMCT ile Güney Afrika polisinin ortak operasyonuyla Paarl kentinde yakalandığı duyurulmuştu.
Açıklamada, Kayishema'nın Ruanda'da Tutsilere soykırım suçlamasıyla 2001'den beri arandığı belirtilerek, "İddianamede Kayishema'nın diğer faillerle birlikte, 15 Nisan 1994'te Kivumu komünündeki Nyange Kilisesi'nde 2 binden fazla erkek, kadın, yaşlı ve çocuk mülteciyi öldürdüğü öne sürülüyor." ifadeleri kullanılmıştı.
Ruanda'da 1994'te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmış, ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla ılımlı Hutu ve Tutsi hayatını kaybetmişti.