2014 yılının ilk kandili olan Mevlid Kandili'ni 12 Ocak 2014 Pazar gününü Pazartesi günene bağlayan gece idrak edeceğiz. Mevlid Kandili, Peygamber Efendimizin(sav) doğduğu gecedir. İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Miladu00ee takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" olarak kutluyoruz.
İnsanlığın kurtuluşu için mübarek bir başlangıç
Kendisi insanlığın onuru olan Sevgili Hz. Peygamberimizin(sav) insanlığa getirdiği varlık anlayışında insan, yaratılmışların en saygını (eşref-i mahlukat) ve varlığın özüdür (zübde-i alem). İnsanın fıtrat ve yaratılış itibariyle onurlu bir varlık olması, İslam'ın varlık, bilgi ve değer anlayışını şekillendiren en temel unsurlardan biri olmuştur.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlaksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti. O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır. O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidayet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allah'ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir.
Allah'ın müminlere büyük lütfu
Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur: "Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkardan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler." (u00c2l-i İmran, 164)
Hz. Muhammed, alemlere rahmet olarak gönderildi
O alemlerin Rabbinden, "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlatlarını diri diri toprağa gömen babalar O'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir.
O'nun ahlak ve mücadelesini yeniden keşfetmeliyiz
Sevgili Peygamberimizin(sav) kutlu doğumu vesilesiyle bugün bir kez daha hatırlanmalı ki, insanın ucuzladığı, bir meta haline dönüştüğü, insan onurunun göz ardı edildiği, zedelendiği, ayaklar altına alındığı, insanlığın kaybolmaya yüz tuttuğu, insanı onursuzlaştırma, itibarsızlaştırma, değersizleştirme ve değerlerinden soyutlama gayretlerinin küresel ölçekte politikalar haline geldiği günümüzde bütün alemleri onurlandırmak için gönderilen rahmet yüklü adalet, hikmet yüklü ahlak peygamberinin onur mücadelesini ve insana bakışını yeniden keşfetmeye ve bu keşfimizi toplumun bütün katmanlarına açmaya her zamankinden daha fazla muhtacız.
Aydınlığa kavuşmanın yegane yolu...
Hiç kuşkusuz kutlu doğumunu idrak edeceğimiz Peygamber Efendimizin(sav) örnekliği ve rehberliği, insanlığın bugün içine düştüğü her türlü badireyi atlatması, zedelenen insanlık onurunun tekrar yücelmesi ve özlenen aydınlığa kavuşması yolunda yegane sığınaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve tüm İslam aleminin Mevlid-i Şeriflerini tebrik ediyor; Mevlid-i Nebi'nin, dünyanın muhtelif yerlerinde çiğnenen ve zedelenen insanlık onurunun yeniden yücelmesine ve korunmasına vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.
///
BİR AYET
"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler."
(Sebe, 28)
///
BİR HADİS
"Ey halam Safiye, ey kızım Fatıma; nefsinizi Allah'ın azabından koruyunuz. Ben size olan azabı gideremem."
(Buhari, 8/1170)
PEYGAMBER EFENDİMİZİN ŞEMAİLİ
Yaratılış ve ahlak itibariyle insanların en üstünü idi. Bütün Peygamberlerin en güzeli o idi. Boynu uzun ve gümüş gibi saf, omuzları ve pazuları kalın, parmakları uzundu. Kendisi şişman değildi. Uzuna yakın orta boylu, güçlü ve kuvvetli idi. Yüzü hafifçe yuvarlak, kaşları hilal gibi idi. Kirpikleri uzun, gözleri kara, büyük ve son derece güzeldi. Yüzü gül gibi kırmızıya benzeyen beyaz ve nuranu00ee, berrak ve ışıklı idi. Dişleri inciler gibi beyazdı. Saçları ne pek kıvırcık, ne de pek düz idi. Sakalı sık ve tamdı. Uzun değildi. Cismi güzel, kokusu hoş idi. Sünnetli olarak ve göbeği kesik vaziyette doğmuştu. Bir yere giderken sağına soluna bakıp yürümez, vakar ve süratle ilerlerdi. Yüzünde nu00fbr, sözünde kuvvet, lisanında bir güzellik vardı. Herkesin aklına göre söz söyler, herkese güler yüz gösterirdi. Kimsenin sözünü yarıda kesmez, haşin davranmaz, mütevazı yaşardı. Bütün insanları hoş tutar, hizmetçilerine şefkatle muamele ederdi. Kendisi ne yer, ne giyerse, hizmetçilerine de onları yedirir, onları giydirirdi. Çocukları çok sever, saçlarını okşar, onlarla konuşurdu. Son derece cömert, sözüne sadık ve merhametli idi... Allah'ın salat ve selamı O'a ve O'nun yakınlarının üzerine olsun.
///
iSMİNİ DEDESİ VERDİ
Resu00fblullah Efendimizin (sav) en meşhur ismi Muhammed'dir. Dedesi Abdülmuttalib ona bu ismi koyduğunda, "Senin atalarında olmayan bu ismi niçin verdin?" dediler. O da, "Gökte ve yerdekilerin Muhammed'i çok öveceklerini ümid ediyorum" demiştir. Zira Muhammed, çok hamd ve sena olunmuş; öğülmüş demektir. Diğer bir ism-i şeru00eefi Mustafa'dır. Allahu00fb Teala, Hz. u00c2dem evladından Hz. İsmail'i, onun evladından Kinane'yi, ondan Kureyş'i, ondan Haşimoğullarını, ondan da Resu00fblullah Efendimizi seçtiğinden adı Mustafa'dır. Resu00fblullah Efendimizin ismi Kur'an'da Muhammed, İncil'de Ahmed, Tevrat'da Ahyed'dir.
///
BİR GECE
On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi,
Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma'su00fbm,
Bir hamlede kayserleri, kisraları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi;
Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi, geberdi!
Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep;
Medyu00fbn ona cem'iyyeti, medyu00fbn ona ferdi.
Medyu00fbndur o ma'suma bütün bir beşeriyyetu2026
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret.
(*Nefha; esinti. / Medyun; borçlu.)
(MEHMED u00c2KİF ERSOY)