Yurtdışından Türkiye'ye eğitim için gelen yabancı öğrencilere dil, din, ırk ayrımı yapmadan tüm imkanları sağlayan Sefire-i Alem Uluslararası Öğrenci Derneği, "Biz Bir Milletiz" sloganı ile 80 ülkeden 1500 öğrenciyi aynı çatı altında birleştirdi.
Sefire-i Alem Derneği yönetim kurulu üyesi Tülay Gökçimen, "Gelecek için ayrım yapmadan Müslümanı, Ateisti, Şamanı, Rusu, Sudanlısı, Afganı farklı seslerle aynı şeyi söylüyoruz biz bir milletiz diyoruz" dedi.
7 milyarı aşan dünya nüfusunda 15-24 yaş arası gençlerin %85'i az gelişmiş ülkelerde yaşıyor. Genç nüfusun bir kısmı kendi ülkelerindeki eğitimi yetersiz bulduğu için kendi ülkeleri dışında eğitimlerini devam ettiriyor. Türkiye'de son zamanlarda bu tür hedefleri olan uluslararası öğrenciler için önemli bir ülke haline geldi. Yabancı öğrenci sayısının her geçen gün artması onların sorunlarını da STK' ların ve resmi kurumların gündeminde üst sıralara taşıdı. Öncelikle dil yetersizliği, maddi sorunlar, kültürel farklılıklar, ayrımcılık ve ırkçılık, barınma, bilgilendirme eksikliği gibi bir sürü sorunla karşılaşan yabancı öğrenciler, sivil toplum kuruluşları ve resmi kurumların desteği ile bunları aşmaya çalışıyor.
"Biz Bir Milletiz"
Eğitimini Türkiye'de devam ettiren kız öğrencilere maddi ve manevi katkıda bulunan Sefire-i Alem Uluslararası Öğrenci Derneği'de eğitim, rehberlik, sosyal ve kültürel faaliyetler düzenleyen sivil toplum kuruluşu olarak etkinlik gösteriyor. Uzun ve orta vadeli bir zamanda yeni bir dünya inşaa etmek istediklerini söyleyen Sefire-i Alem Derneği yönetim kurulu üyesi Tülay Gökçimen, "Gelecek için ayrım yapmadan Müslümanı, Ateisti, Şamanı, Rusu, Sudanlısı, Afganı farklı seslerle aynı şeyi söylüyoruz biz bir milletiz diyoruz" dedi. Yabancı öğrencilerin birçok problemi olduğunu Baskı ve ayrımın asla olmadığını söyleyen Gökçimen, öğrencilerin çoğunun önyargıyla geldiğini fakat yurtlarda Müslüman, gayrimüslim, ateistin bir arada ayrım olmadan yaşadığını belirtti. Geldikleri ülkelerin sıkıntıları ve ihtiyaçları gençlerin meslek tercihini belirlediğini belirten Gökçimen, şunları söyledi. "Afrika'dan gelen öğrenciler genellikle tıp okuyor. Eğitimlerini tamamladıklarında ülkelerine gidip insanların tedavileri için çalışıyorlar. Bazıları ülkelerinde bu tarz dernekler kurup öğrencilere yardımcı oluyor. Burada öğrendikleri deneyimleri ülkelerinde uyguluyorlar. Anne, abla kardeşiz koskoca bir aileyiz burada. Birbirlerinin kültürlerini, yemeklerini öğreniyorlar. Bazıları bizim yurtlarımızda kalıyor, bazıları eğitim ve kültürel etkinliklere dahil oluyor, bazıları da burs desteği alıyor. Hepsine elimizden geldiğince gönüllülerimizle birlikte destek olmaya çalışıyoruz"
Türkiye'de mutluyuz
Endonezya'da tusunami felaketinde ailesini kaybeden ve İHH programı dahilinde Türkiye'ye gelen Vildan Nur, Açe yetimhanesinde kalıyor. Türkiye'de çok mutlu olduğunu belirten Vildan Nur: "Eğitimimi tamamen burada bitirmek ve faydalı işler yapmak istiyorum. Buradaki insanlar çok iyi hepsi benim ailem" dedi
Rusya'dan Türkiye'ye eğitim için gelen Cerrahpaşa tıp fakültesi öğrencisi Amina ise şunları söyledi: " Sefire-i Alem derneğini arkadaşım sayesinde tanıdım. Burada birçok kültürü tanıyoruz koskoca bir aileyiz. Çok güzel insanlarla tanışıyoruz. Türkiye'de olmak bizim için şans ve mutluluk"
Sudanlı Zeynep Mekki ise Marmara Üniversitesi ilahiyat fakültesinde doktora eğitimine devam ediyor. Zeynep Mekki Türkiye'de siyahu00ee olmadığı için Türk insanlarına farklı geldiklerini belirtti. " Bazen bize dokunmak istiyorlar alışık değiller bizim ten rengimize. Burası çok güzel, insanlar iyi ve çok sıcak sadece Türkçe çok zor. Sefire-i Alem bize Türkçe dersleri veriyor burada birçok şey öğreniyoruz yemekler yapıyoruz evimizde gibi hissediyoruz" dedi