Türk, Komiserlik tarafından yayınlanan açıklamada, "Dijital Güvenlik Yasası'nın Bangladeş genelinde gazetecileri ve insan hakları savunucularını tutuklamak, taciz etmek, sindirmek ve eleştirel sesleri susturmak için kullanılmasından endişe duyuyorum." ifadesini kullandı.
Yasanın arka planına atıfta bulunulan açıklamada, 1 Ekim 2018'de yürürlüğe giren "acımasız" dijital yasa kapsamında 2 binden fazla davanın açıldığı belirtildi.
Açıklamada, yasa kapsamında oy pusulalarının önceden doldurulması, muhalif politikacılara ve Awami Ligi hükümetini eleştirenlere gözdağı ve taciz dahil büyük usulsüzlüklerin seçimleri gölgelediği ifade edildi.
Türk, yasanın tartışmalı maddelerinin altını çizerek, yasanın uluslararası insan hakları hukukunun gerekliliklerine uygun biçimde revize edilmesi konusunda yetkililere çağrıda bulundu.
Ülkenin en büyük günlük gazetesi Prothom Alo'da çalışan gazeteci Shams Zaman'ın 29 Mart'ta tutuklanmasından duyulan endişe dile getirilen açıklamada, "(Zaman) gözaltına alındı ve evinde yapılan aramada dizüstü bilgisayarı, telefonu ve diğer ekipmanlarına el konuldu. Kefalet talebi reddedildi." denildi.
Türk, ayrıca, yasa kapsamına alınan tüm davaları incelemek üzere bağımsız bir yargı heyetinin oluşturulması çağrısında bulundu.
İnsan hakları örgütü "Ain o Salish Kendra" (ASK), 2023'ün geride kalan üç ayında ülke genelinde farklı medya kuruluşlarından en az 56 gazetecinin işkenceye, tacize, tehdit veya davaya maruz kaldığını bildirdi.