Bir şaheser: Momo

Fantastik edebiyatın klasiklerinden Momo, yirminci yüzyılın en önemli Alman edebiyatçılarından Michael Ende'nin yazdığı ve aralarında Türkçenin de bulunduğu onlarca dile çevrilen bir kitaptır. Dahası onlarca yazarı etkilemiş bilhassa çocuk edebiyatçılarının hayal dünyasını zenginleştirmiştir. Tekrar tekrar okunan eser bu yönüyle âdeta devrim yapmıştır.

Hazırlayan: AHMET YASİN ALDI (ahmetyasinaldi09@gmail.com)

Momo ve Dostları

Kimsenin kimseyi can kulağıyla dinlemediği modern dünya diye de anılan zamanımıza kökten karşı çıkan Momo, karakterleri üzerinden okuyucularına bambaşka dünyaların kapısını aralamaktadır. Okumaya başladınız mı elinizden bırakamıyorsunuz. Eserin başkahramanı büyük bir şehrin tiyatro harabelerinde yaşayan küçük kız Momo bizlere dinlemenin o kadar da kolay olmadığını anlatır.

Bundan sonra ise sıra tartışmasız bir şekilde beni en çok etkileyen çöpçü Beppo’ya geliyor. Hemen belirtmek gerekirse Beppo insanlar için gündelik hayat rehberi olacak cümleler kuruyor. İlk olarak acele etmemek gerektiğini öğretiyor bizlere. İnsanın başına ne gelirse aceleden geldiğini düşünen Beppo üstlendiği görevini severek yerine getirirdi.

Kitap baştan sonra insanın davranışlarını gözden geçirmeye zorluyor ama bunu oldukça keyifli bir anlatımla alışılmamış karakterler ve durumlar üzerinden gerçekleştiriyor. Eleştirmenlerin “masal-roman” diye nitelediği bu güzel eserin ilk kısmında başka bir karakter daha var. Turist Rehberi Gigi’dir bu. Fakat onun turist rehberliği anlatıcının öylesine icat ettiği bir meslektir. Çünkü onun bir mesleği yoktur, rehberlik ara sıra ve düzensiz olarak çalıştığı işlerden biridir sadece. Gigi, günün birinde zengin ve ünlü olmayı hayal eden çenebaz bir karakterdir. Ama kesinlikle kötü kalpli biri değildir. Bu üç dostun durumu tüm şehri bir karabulut gibi kaplayacak olan Duman Adamların gelişiyle değişecektir.

Düzenbaz Duman Adamlarla Mücadele

Kitabın ikinci kısmından itibaren insanları zenginlik vaadiyle ya da onların hoşuna gidecek başka şeylerle kandıran Duman Adamlar karşımıza çıkar. Zamanın hayatın kendisi olduğunu unutan insanlar, zamandan tasarruf etmeleri vaadiyle kolayca kandırılırlar. İlginçtir zamandan tasarruf ettikçe vakit darlığı ortaya çıkar. Peki, Duman Adamlar insanları nasıl kolayca kandırmayı başarıyorlar? Bunun temelinde yatan şey, insanların hep daha iyi olmayı arzulamalarıdır. Gigi ve acele etmeyen çöpçü Beppo da buna inananlardandır. İlkinin zengin olunca okuyuculara öğrettiği en önemli husus şuydu: “Hayatta en tehlikeli şey, gerçekleşmemiş hayallerdir.”

Düzenbaz Duman Adamlar’a kananların sayısı o kadar artar ki insanlar çocuklarıyla ilgilenmeye vakit bulamaz. Onları çocuk depolarına atarlar. Kandırma ustası bu zaman hırsızı adamlara karşı mücadele eden tek kişi ise kitaba da adını veren Momo’dur. O elinde bir çiçek, koltuğunun altında bir kaplumbağa Kassipeia ve gizemli Hora Usta’nın da yardımıyla Duman Adamlar şebekesi karşısında tek başına durmayı başarır.

Modern çağı eleştirel bir şekilde ele alan Momo sadece bir çocuk ya da gençlik kitabı değildir, her yaştan okuyucuya hitap eder. Bu da gösteriyor ki, bu büyük kitabı hangi yaşta olursak olalım okumak olağanüstü bir zevktir. Gerçekten de yazarın kurduğu masalsı dünya etrafında şekillenen dil onu sürükleyici kıldığı için bir çırpıda okunabiliyor. Momo’nun yazarı tüm insanlara zamanla ilgili büyük bir sır veriyor aslında.

Duman Adamlar, günümüzde de var. Mesela hayatımızı kolaylaştırdığını sandığımız teknolojik aletleri düşünelim. Bu araçlar sahiden bize zaman kazandırıyor mu? Bence hayır; biz insanları daha çok tüketime itiyor ve hayatımızı yavaş yavaş ele geçiriyorlar. Bu açıdan bizler de yazarın da dikkat çektiği gibi zamandan tasarruf ettiğimiz yanılgısına düşmemeliyiz. Geçmiş geçti, gelecek gelir ama biz görür müyüz, onu bilmiyoruz. Bu yüzden şimdiki zamanın değerini bilmek gerekir. En iyisi Momo’da sıkça tekrarlanan hayat yolculuğumuza kılavuzluk edecek bir cümleyle veda edelim: “Zaman, yaşamın kendisidir ve yaşamın yeri yürektir.”

YENİLERDEN…

Katherine Rundell, Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız?

Çev. Şiirsel Taş, Domingo Yayınları, 2020.

Yazar, çocuk kitaplarının hayal gücünün fitilini nasıl ateşlediğini, cüretkâr ve oyunbaz tavrıyla, nasıl olup da içimizdeki eski açlıkları uyandırıp dünyaya dair yeni bakış açıları oluşturmamızı sağlayabileceğini gösteriyor.

Geoffrey Walford, Durkheim ve Modern Eğitim

Türkçesi: Celal Burak Aydın,Özlem Sakin, Dergâh Yayınları, 2020.

Kitapta Durkheim’ın eğitime dair fikirleri analiz edilmiş ve modern toplum bağlamına yerleştiriliyor. Ayrıca güncel eğitim sorunları Durkheimyen çerçevede incelenmiş ve Durkheim’ın düşünceleri, modern eğitim kuramıyla ilişkilendiriliyor.

İvo Andriç, Güneşli Tarafta

Çeviri: Kayhan Gül, Ketebe Yayınları, 2020.

Balkan coğrafyasının önemli isimlerinden İvo Andriç'in her eseri gibi bu kitabı da okurunu Balkanların ve kendi geçmişinin derinliklerinde sürükleyici bir yolculuğa davet ediyor.