Bir il diken üstünde! Tekrar görülmeye başladılar

Son günlerde depremin habercisi olarak yorumlanan sık sık görülen yılan olayına yenisi eklendi. Trabzon’da farklı noktalarda görülen yılanlar paniğe yol açtı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilal Kutrup, yılanların kış uykusundan uyanma vaktinin, Covid-19 salgını nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamalarının ilan edildiği döneme denk geldiğini söyledi.

Trabzon'da, farklı noktalarda görülen yılanlar, endişeye neden olurken, uzmanlar ise popülasyonunda artış olmadığını, zarar verilmemesi halinde tehlike oluşturmayacağını belirtiyor.

Değişik boy ve çeşitlerde yılanların bu yıl geçtiğimiz yıla oranla daha çok görüldüğü ortaya çıktı. Youtuber İbrahim Sargın, Uluabat Gölü civarında gezerek, bu yıl fazlaca görülen yılanları tek tek yakaladı.

Bursa'da geçtiğimiz günlerde de İznik Gölü'nde bir çok yılanın görülmesinin ardından yılanlar bu defa da Uluabat Gölü'nde ortaya çıktı.

Vatandaşlar 1999 Gölcük depremi öncesinde olduğu gibi bu yıl ortaya çıkan yılanları "Deprem habercisi mi" diye düşünerek tedirgin oluyor.

Esnaf öldürdü Şimdi de Karadeniz Bölgesi'nde, özellikle Trabzon'da farklı noktalarda son günlerde görülen yılanlar, bölge halkı arasında korkuya yol açtı. Ortahisar ilçesinde iş yerine girmek üzere olan yılan da esnaf tarafından öldürüldü.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilal Kutrup, çevrede sıkça görülen yılanların sayısında artış olmadığına dikkat çekti. Yılanların kış uykusundan uyanma vaktinin, Covid-19 salgını nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamalarının ilan edildiği döneme denk geldiğini kaydeden Prof. Dr. Kutrup, insanların olmaması nedeniyle yılanların fare avlamak için çevrede gezemediğini kaydetti. Kutrup, "Aslında normalde yılanlar vardı. İnsanlar çekilince fare aramak için her yere gittiler. Bu kaldırım da olabilir, insanların yemek artıklarına gelen fareler de olabilir, evin bahçesinin kenarındaki tarla faresi de olabilir. Geçen sene insanlar buralarda gezdiği, bahçede oldukları için çıkamıyorlardı. Ancak kenarlarda arıyorlar, beslenmeye çalışıyorlardı. O yüzden bunları çok fazla göremiyorduk. Bu seneki görme sebebimiz tamamen bu. 15- 20 gün sonra hiç yılan görmeyeceğiz" diye konuştu.

'100 tane zehirli yılan olsa sizi ısırmaz' Karadeniz Bölgesi'ndeki zehirli yılanların çay ve fındık bahçelerinin altları ile meşe ağaçlarının çevresinde yaşadığını hatırlatan Prof. Dr. Kutrup, şunları söyledi:

"Yılanlar besin arıyor. Sahilin kenarında, taşlıklar kayalıklar var. Onun altında da fare var. İnsanların orada attığı yemek artıkları var, oraya gelen fareler var. Bunlar da onun kokusunu alıyor, hissediyor ve peşine gidiyor. Tabi insanlar oraya daha önce gelmeyince tehdit olmayınca aramaya kalktılar. İnsanların sayısı orada artarsa daha gelmeyecekler. Zaten kafalarına başlarına vurmaya öldürmeye başladılar. Maalesef çok acı bir şey. Bırakalım bu hayvanları, öldürmeyelim. Yılanlar zarar verilmezse tehlike yaratmaz. Ortada 100 tane zehirli yılan olsa sizi ısırmaz. Eğer tehdit varsa sizi ısırır. Tek silahı ısırmak, elini kaldırıp 'imdat' deme şansı yok. Isırmak zorunda. Çünkü hayatta kalmak için tek gücü o. Yapmamız gereken üzerine basmayacağız, onu tehdit etmeyeceğiz, rahat bırakacağız" dedi.

'Bir anda şok geçirdik' Ortahisar ilçesi Devlet Sahil Yolu Moloz mevkisinde, kaldırımda görüntülenen ve esnaf tarafından süpürgeyle öldürülen yılanı cep telefonu kamerasıyla görüntüleyen Mehmet Öztürk de karşı yoldan geldiğini ve kaldırımda bazı kişiler olduğu için yılanı öldürmeye çalıştıklarını anlattı. Yılanı görünce korktuklarını söyleyen Öztürk, "Saldırgan hali vardı. Bir anda şok geçirdik. Bu tarafa gelenler geri döndüler. Görmeyenler son anda zıplayıp kaçtılar. Tedirgin olduk, burası bir anda ana baba günü oldu. Sahilde bunun gibisine rastlamadım ama bunun öldürülmüş halini gördüm. Ben aynı zamanda yaylacıyım. Bizim buradakiler siyahlı daha küçük. Bu nereden baksan açıldığı zaman hemen hemen 2 metre" dedi.