Bir göz oda, bir tas çorba

Suriye'de 3 yıla yakın süredir devam eden iç savaş nedeni ile Türkiye'ye yüz binlerce Suriyeli akın etti. Türkiye'ye gelen Suriyelilerin bir bölümü sınır bölgelerinde kurulan kamplara yerleştirilirken, binlerce Suriyeli Türkiye'nin çeşitli illerinde ikamet etmeye başladı.

SERAP CÖEMERTOĞLU

Türkiye'de 600 binden fazla Suriyeli

Dışişleri Bakanlığı'nın 5 Eylül 2013 tarihinde yaptığı resmi açıklamaya göre, 20 ilde 20 geçici barınma merkezinde 200 bin, toplamda ise 500 bin Suriyeli Türkiye'ye sığındı. Bu rakam Türkiye'nin 41 ilinin nüfusundan fazla. Kamuoyundaki görüşe göre ise Türkiye'de yaşayan Suriyeli mülteci sayısı 600 binin üzerinde. Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) verilerine göre, ülkede şu anda 600 bin civarında Suriyeli mülteci bulunuyor. Bunların 200 bini mülteci kamplarında yaşıyor. Geri kalanı ise kiraladıkları konutlarda kalıyor. Bazıları da parklarda yaşam mücadelesi veriyor. Sadece İstanbul'da 150 bin Suriyeli mültecinin bulunduğu ifade ediliyor.İstanbul'da mültecilerin en fazla yaşadığı ilçeler; Fatih, Bağcılar, Bahçelievler, Küçükçekmece ve Başakşehir

Parklarda yaşam mücadelesi

Canlarını kurtarmak için ülkelerini terk edip Türkiye'ye gelen mültecilerin,Kimileri ucuz otellerde, kiraladıkları evlerde kalıyor. Tek göz odada yaklaşık 20 kişinin birlikte kaldığı oluyor. Kolay iş bulabileceğini düşündükleri İstanbul'a sığınıyorlar. Fakat İstanbul'da kira fiyatlarının fazla olması mültecilerin büyük bir kısmını parklara muhtaç ediyor. Günübirlik işlerde çalışan sığınmacıların bazıları şehir merkezlerinde dilencilik yapıyor yada çevre halkının yardımlarıyla yaşamlarını sürdürüyor.

Dilenmek istemiyorum

Muhammed Bekim Ali'de ülkesini terk edip, İstanbul' gelen Suriyeli bir Türkmen. Ailesiyle savaştan kaçıp İstanbul'a sığınmışlar. Şirinevler Ulu camiinin yan tarafında ki parkta, derme çatma bir çadırda yaşıyor. Ev tutup çalışmak istediğini fakat oturma iznin olmadığını söyleyen Bekim Ali, vatandaşların ve belediyenin yardımlarıyla yaşamlarını sürdürdüklerini belirtti. Muhammed Bekim Ali: " İnsanlardan Allah Razı olsun. Onlar sayesine karnımız doyuyor. Ev bulup, çalışmak istiyoruz fakat oturma iznimiz yok. Sanatçılar, zenginler gelip yardım edebilir" dedi. Abdul Selimen ise 1 aydır İstanbul' da ailesi ile parkta yaşayanların arasında. Dilenmeden çocuklarına bakmak istediğini dile getiren Abdul Selimen şunları söyledi: " Dilenmeden çalışarak çocuklarıma ekmek almak istiyorum. Suriye'den gelen sığınmacıların bazıları hırsızlık yapıyor. Bizi de öyle sanıyorlar üzülüyoruz. Ben sadece çocuklarıma bakmak, iş bulmak istiyorum. Art niyetli insanlar gelip 'çocuklara bakamıyorsanız bize verin' diyorlar. Ben çocuklarım için buraya geldim. Bazen de polisler mendil satanları yakalayıp şehrin dışına götürüyor. Kaybolanlarımız var aramızda."

Ülke ekonomisini kalkındırmaktalar

Vatandaşlar ise sığınmacılara nasıl davranacaklarını bilemediklerini, bazılarının hırsızlık yaptığını, toplumun huzursuz olduğunu söylemekte. Şirinevler'de Minibüs şoförlüğü yapan Ümit Kaygaz, kime inanacaklarını bilemediklerini bazılarının insanları sömürdüğünü söylerken, Suriyelilerin bir yandan da ülke ekonomisini kalkındırdığını belirtti. Ümit kaygaz sözlerine şöyle devam etti. " Toplumda kaos oluşmuş durumda. Bazı sığınmacılar art niyetli burada ki insanlara zarar veriyor. Geçenlerde Göztepe'de bir bayana tecavüz etmişler. Bazılarının da gerçekten yardıma ihtiyacı var. İnsanlar kime yardım edeceğini bilemiyor. Bende rahatsızım gördüklerimden, duyduklarımdan. Fakat artı yönleri de var. Gelen insanlar buraya zanaatını emeğini getiriyor. Bu durum ülke ekonomisini kalkındırmakta. Türklerin çalışmadığı çoğu işte Suriyeliler çalışıyor"

.