İsmail Zelvi
TÜRKİYE dün garip bir cenaze törenine şahitlik etti. 28 Şubat Şubat davasından müebbet hapis cezası alan ve tam da 28 Şubat’ın arefesinde ölen dönemin darbeci paşalarından Hikmet Köksal, dün İstanbul’daki Büyük Selimiye Camisi’nde öğle namazını müteakip düzenlenen devlet töreniyle Küçükyalı Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Post-Modern darbeci!
Hikmet Köksal; Çevik Bir, Çetin Doğan, İsmail Hakkı Karadayı gibi 102 sanıklı 28 Şubat Post Modern darbesi davasında yargılanmıştı. Köksal davadan müebbet hapis cezası alan 60 sanıktan biriydi. Müebbet hapis cezasına rağmen davanın istinafa götürülmesi sebebiyle darbeciler tutuklanmamıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri teamüllerinde müebbet hapis cezası alan herkesin rütbeleri sökülüyor, er olarak muamele görüyorlar.
Devlet Töreni yanlış
“İnsan Hakları Bağlamında 28 Şubat” paneline katılan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Em. Tuğg. Adnan Tanrıverdi, müebbet hapis cezası alan birisinin rütbelerinin söküldüğüne dikkat çekerek Hikmet Köksal’a devlet töreni düzenlenmesini yanlış bulduğunu söyledi.
Darbe geleneği var!
Darbeci geleneği 1984 yılında öğrendiğini belirten Tanrıverdi. “14 Ağustos 1984’te Eruh-Şemdinli olayları oldu. Olayların ardından Kara Kuvvetleri karargâhında bir devre arkadaşım beni ziyarete geldi. Yeni kuracakları darbe komitesine beni de dahil etmek istediklerini söyledi. Ben tabii ki kabul etmedim. Her darbeyi yapanlar kendileri görevden ayrıldıklarında zarar görmemek için yeni darbecileri hazırlarlar” dedi.
Ders aldık, alıyoruz
Panele konuşmacı olarak katılan Sancaktepe Belediye Başkanı Av. Şeyma Döğücü ise 15 Temmuz’da milletin keşke dememek için sokaklara çıktığını belirterek, “Bizler 28 Şubat mağdurları olduğumuz için üzülmüyor tam tersine gurur duyuyoruz. Ders aldık, ders almaya devam ediyoruz. Darbe yapamazlar ama teşebbüsten vazgeçmezler” şeklinde konuştu.
Tazminatı onlar ödemeli
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu Başkanı, Av. Süleyman Aslan ise, darbecilerin mağdur ettiği insanların tazminatlarını devletin ödediğini, mağdurların maddi ve manevi zarar ziyanlarının darbecilerden alınması için hukuki altyapının hazırlanması gerektiğine vurgu yaptı.
28 Şubat’ın zararları
Prof. Dr. Mehmet Zelka ise 28 Şubat’ın Türkiye’ye verdiği zararları anlatarak, “Eğer darbeler ve terör olmasa idi Türkiye 20 GAP, 30 nükleer santral, binlerce baraj, 4 milyon istihdam sağlayabilirdi. 28 Şubatçılar talimatları dışardan alan gayri milli bir harekettir. 28 Şubat, ekonomimize 390 milyar dolar ile 600 milyar dolar arasında zarar verdi” şeklinde konuştu.
Zorla emekli yaptılar
ASDER Başkanı Nevzat Tarhan, ise GATA’da çalıştığı dönemde Çevik Bir’in hareketlerinden haberdar olduğunu, haksız yere sürgün yediğini, kendisine Silahlı Kuvvetlerde bir odak seni istemiyor denildiği için emekli olmak zorunda kaldığını anlattı. 28 Şubat’ı ordunun içinde Atlantikçi bir kanadın yaptığını söyledi.
Kara bir lekeydi
Meclis Eski Başkanı İsmail Kahraman, 28 Şubat’ın tarihimize insan hakları bakımından kara leke bırakan bir gün olduğuna vurgu yaparak “MGK’da imam hatipleri ve başörtüsünü gündeme getirenlere dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ‘seni böyle konuşmaktan men ederim, sus lan’ diyerek tavrını koymuştur. O yüzden darbeciler için Tayyip bey büyük hedef. Aşağı indirmek istiyorlar” dedi.