İsrail vatandaşı binlerce Filistinli, Yahudi olmayan İsraillileri ikinci sınıf vatandaş statüsüne düşürdüğü belirtilen tartışmalı "Yahudi ulus devlet" yasasını protesto etti.
Başkent Tel Aviv'deki Rabin Meydanı'nda toplanan binlerce Filistinli, gösteri yürüyüşü öncesi akşam namazını kıldı.
Namazın ardından meydandan İsrail müzesine doğru yürüyüşe geçen göstericiler, Filistin bayraklarının yanı sıra "Herkese adalet", "Burası herkesin evi" ve "Yasayı iptal edin" yazılı pankartlar taşıdı.
Göstericiler sık sık "Gazze'de karar alındı, ne diyalog ne müzakere" ve "Dava devlet ve kimlikle çözülür." sloganları attı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ırkçı yasa aleyhine de sloganlar atan göstericilerin, Netanyahu'nun resminin yer aldığı "Suç bakanı" yazılı pankart taşıması da dikkati çekti.
Katılımın yoğun olduğu gösteriye, yasaya karşı çıkan çok sayıda Dürzi Arap'ın ve İsraillinin de destek verdiği görüldü.
"Irkçı bir yasa"Gösteriye katılan İsrail meclisinde milletvekili Filistin asıllı Abdulhakim Hacı Yahya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yahudi ulus devlet" yasasının ırkçı bir yasa olduğunu söyledi.
Tartışmalı yasanın İsrail vatandaşı Filistinlilerin haklarını hiçe saydığını dile getiren Hacı Yahya, "Filistinliler İsrail nüfusunun yüzde 20'sini oluşturuyor ve bu yasa bizim kendi topraklarımızda hüviyetsiz yaşamamızı amaçlıyor. Diyorlar ki, bu hükümet, bu ülke sadece Yahudilere aittir." dedi.
Yasada İsrail'de yaşayan Filistinlilerin lehine hiçbir şey olmadığını ifade eden Hacı Yahya, "Sanki Filistinliler ve Araplar bu topraklarda yaşamıyor. Bu ırkçılıktır. Biz bu topraklara başka yerden gelmedik. Bu topraklarda doğduk, bu topraklarda yaşıyoruz. İsrail yerlerinden edilmiş halkımızın ve Filistin topraklarının üzerine kurulmuş bir ülkedir." şeklinde konuştu.
Hacı Yahya, yasadaki "Kudüs İsrail'in başkentidir" maddesine atıfta bulunarak, Yahudi ulus devlet yasasıyla özgür bir Filistin devletinin kurulmasının ve İsrail'in baskıları yüzünden topraklarından edilen Filistinlilerin evlerine dönmesinin önüne geçilmeye çalışıldığını dile getirdi.
Hastaneden izin alıp tekerlekli sandalyeyle gösteriye kaldıGösteriye destek vermek amacıyla tekerlekli sandalye ile meydana gelen Filistinli Mustafa Salah da hastaneden izin alarak soydaşlarına destek vermek amacıyla burada bulunduğunu ifade etti.
Netanyahu'yu ve yasayı eleştiren Salah, "Şunu bilmeliler ki aşırıcı politikalar bizi savaşa sürükler. Bu yasa İsrail'i çökertecektir. Bu yasa bizi ikinci sınıf vatandaş yapmayı hedefliyor. Atalarım bu toprakların sahibi. Şimdi dışarıdan gelenler bizi kendi topraklarımızda ikinci sınıf vatandaş yapmaya çalışıyor." diyerek yasa için tepki gösterdi.
"Çocuklarımızın geleceğinden endişeliyiz"İsrail vatandaşı Filistinli Mecide Hatib de seslerini duyurmak için yürüyüşe katıldığını söyledi.
Kanunla Arapçanın silinmeye çalışıldığını ifade eden Hatib, "Bu yasadan sonra çocuklarımın geleceği için endişeliyim. Bizim geleceğimizi, bizim yolumuzu ve dilimizi silip atamayacaklar. Bu topraklarda yaşamaya bizim de hakkımız var. Bu ülkede İbranice kadar Arapça da önemli olmalı." diye konuştu.
Netanyahu'dan yürüyüşle ilgili açıklama
İsrail Başbakanı Netanyahu, göstericilerin yürüyüş sırasında Filistin bayrağı açmasına öfkelendi. Twitter hesabından yayınladığı mesajında, göstericilerin Filistin bayrağını taşıdığı bir videoya da yer veren Netanyahu, "Yahudi ulus devlet yasasının gerekliliğine bundan iyi bir kanıt olamaz. İsrail bayrağını sallamaya ve İsrail'in milli marşını gururla söylemeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Yahudi ulus devlet yasasıİsrail meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen "Yahudi ulus devlet" yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada yer alan "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." ifadesiyle, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği belirtiliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948'de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.