Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) "Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma" alanında pilot üniversite seçilen Bingöl Üniversitesi (BÜ), kentte arıcılığın gelişmesine katkı sağlamaya yönelik de çalışmalar yürütüyor.
Üniversitenin girişimiyle geçen yıl ekim ayında coğrafi işaret tescil belgesi almaya hak kazanan Bingöl balı, uluslararası tescile kavuşması için TÜRKPATENT tarafından AB Komisyonuna sunulan Türkiye'nin 10 ürününden de biri.
Arıcıların ticari faaliyetlerini artırması, Bingöl balının doğallığını koruması için projeler hazırlayan üniversite son olarak balın içerisindeki bileşenleri tespit edebilen LC-MS/MS cihazını üniversiteye kazandırdı.
Pilot Üniversite Koordinasyon Merkez Birimi (PİKOM) tarafından hazırlanan projeye sağlanan finansmanla temin edilen cihaz, Bingöl Üniversitesi Merkezi Laboratuvar Uygulama ve Araştırma Merkezinde hizmete sunuldu.
1719 arıcı ve 163 bin kovanla üretimin yapıldığı kentte bu cihaz sayesinde üreticiler elde ettikleri balın analizini yaptırarak doğallığını belgeleyen rapor alabilecek.
Bingöl balının Avrupa ülkelerindeki tebliğlere uygunluğunu gösteren rapor sayesinde arıcıların ticari faaliyetlerinin artırması hedefleniyor.
'Arıcılarımız şehir dışındaki analizlerle uğraşmayacak'Bingöl Üniversitesi Merkezi Laboratuvar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ferdi Akman, AA muhabirine, merkezin akademisyenlerin, özel sektörün, kamu kurum ve kuruluşlarının taleplerine cevap verecek şekilde tasarlandığını söyledi.
Gıda ve bal üzerinde biyolojik, spektroskopik, kromatografik incelemeler ile yüzey ve yakıt analizleri yaptıklarını ifade eden Akman, bu analizleri 12 kişilik ekiple yürüttüklerini belirtti.
Akman, bal analizlerinde nem, karbonhidrat, mineral madde, aminoasit, enzim ve vitaminler gibi içerikler elde edildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu analizlere ait alt veya üst limitler ülkeler tarafından belirlenmektedir. Ülkemizde de bu sınırlar Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği ile belirtilmiştir. Bal içerisinde bulunmaması istenen bazı bileşenler vardır. Bunların en başında gelenleri veteriner ilaç kalıntıları ve pestisit kalıntıları olduğunu söyleyebiliriz. Bunların bal ve diğer gıdalar içerisinde bulunması insan sağlığı açısından risk oluşturmaktadır. Bilindiği gibi üniversitemizin büyük çabaları ile Bingöl balı coğrafi işarete kavuşmuştur. Bu coğrafi işaret için gerekli analizler üniversitemiz bünyesinde bulunan laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilmiştir."
Akman, üniversite olarak temin ettikleri LC-MS/MS cihazıyla bal analizi yaparak arıcılara önemli faydalar sağlayacaklarını ifade etti.
Üniversitede Bingöl balının uluslararası ticarette güvenirliğinin sağlanması için büyük adımlar atıldığına işaret eden Akman, "Gerçekleştirilen bu analizlerle Bingöl balının uluslararası arenada güvenilirliği sağlanacak ve üreticinin ticari kazancı bu güvenilirlikle artacaktır. Bingöl balı özellikle Avrupa pazarında hak ettiği yeri bu güvenilirlikle sağlayacaktır." dedi.
Akman, temin edilen cihazla ayrıca su, meyve, sebze, et, süt gibi gıda numunelerinde çoklu analit tespiti de yaptıklarını aktardı.
Bu çalışmalarla şehir dışında analiz yapılmasına da son verileceğini anlatan Akman, "Arıcılarımız şehir dışındaki analizlerle uğraşmayacak, Bingöl Üniversitesinde bu analizlerin takibini yapabilecekler. Bölgedeki arıcılarımıza bu hizmeti sunacağız. Burada yaptığımız analizlerle arıcılarımızın yapacağı ihracata büyük destek sağlamış olacağız." diye konuştu.
'İhracat için hemen analiz sonucu alabileceğiz'Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Aba, cihazın arıcılara önemli fayda getireceğini belirterek, Bingöllü arıcıların daha önce bal örneklerini analiz için İstanbul, İzmir gibi illere gönderdiğini söyledi.
Artık Bingöl Üniversitesinde analiz yaptırabileceklerini anlatan Aba, "Analizi şehir dışında yaptırmamız büyük bir külfetti. Artık maliyeti düşük olacak ve ihracat için hemen analiz sonucu alabileceğiz. Bundan dolayı üniversitemize çok teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.