AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, bir televizyon kanalının canlı yayınında seçim çalışmaları ve projelerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, “Kişilere özel imar tadilatı şehre ihanettir. Şahsa özel sipariş üzerine imar planı benden geçmez. Yeşil alanları koruyacağız” dedi.
"Binali Yıldırım sözü veriyorum"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda imar tadilatı gibi konuların öncelikli gündem maddeleri arasında yer almayacağını belirten Yıldırım, "Buradan Binali Yıldırım sözü veriyorum. Başkan olduğumda imar planına ilişkin tadilat dosyaları, plan revizyonları önceliklerimiz arasında yer alamayacak. Bir yerde değerli bir arsa tespit ediliyor ve buraya yüksek emsalli binalar yapmak isteniyor. Bu amaçla plan tadilatı ve benzeri konular için teklifler hazırlanıyor. Ancak o bölge kimi zaman yeşil alan, sağlık alanı veya eğitim alanı olabiliyor. Ama böyle alanlar için plan tadilatları yapılıyor. Ardından büyük ölçekli binalar inşa ediliyor. Bu yöndeki plan tadilatlarını gündemimizin öncelikli konuları arasına almayacağız. Aksi halde bunun önüne geçemeyiz. Kişilere özel imar tadilatı şehre ihanettir. Şahsa özel sipariş üzerine imar planı benden geçmez. Yeşil alanları koruyacağız. Yeşil alanları, yapılaşma dengesini koruyacak her türlü projeye varız. Park, okul veya Millet Bahçesi yapılacaksa bunun için bütün imkânları seferber ederiz. Ama yüksek ölçekli projelere kapalı olduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi.
"Kadınlara fırsat tanımamız lazım"
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadınların iş hayatındaki konumuyla ilgili görüşlerini de paylaşan Yıldırım, "Kadına verilen değer bakımından birçok AB ülkesinin önündeyiz. Ancak çalışma hayatı içindeki konumları hakkında aynı şeyi söylemek zor. AK Parti iktidarının ilk döneminde kadınların çalışma hayatı içindeki oranı yüzde 20 seviyelerindeydi. Ama bugün kadın çalışan oranı yüzde 35'e kadar yükseldi. Kadınlar, siyaset, iş hayatı, eğitim ve akademi gibi alanlarda daha çok yer almaya başladı. Örneğin üniversitelerde eğitim gören kız öğrenci sayısı erken öğrenci sayısını geçti. Artık kadın öğretmenlerin oranı erkeklerden daha fazla. Kadınlar için özel kota belirlemek, ayrıcalık tanımak onlara haksızlık olur. Bunun yerine fırsat tanımak lazım. Mücadele edebilecekleri alanlar açmak gerekiyor. Bunun için zihinsel bir dönüşüme ihtiyaç var. Zihnimizde kadın-erkek fırsat eşitliğini sağlayamazsak bu işi başaramayız. Bu amaçla TBMM'de kadın-erkek fırsat eşitliği komisyonu kurduk. Aile reisi tanımını değiştirdik. Kadınlara evlenmeden önceki soyadlarını kullanma hakkı getirdik. Kadınlara iş hayatında 'Ben de varım' diyebileceği fırsatlar yaratmaya özen gösterdik. Bu düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en içten duygularımla kutluyorum" dedi.