Bilim değil rant üretiyorlar!

Anayasa'nın 130. Maddesine göre kar amacı gütmeden kurulması gereken Vakıf üniversiteleri bilimden çok rant üretmek için faaliyet gösteriyor. Türkiye'deki 84 Vakıf 109'u devlet olmak üzere toplam 193 üniversiteye birçok konuda ayrıcalıklar tanındığı halde, bilimsel çalışmalar yerine rantabıl çalışmalar yapmaları piyasada haksız rekabeti de körüklüyor.

İSMAİL ZELVİ

izelvi@yahoo.com

DEVLET KENDİNİ MAĞDUR EDİYOR

YÖK'e bağlı özel vakıf hastanelerinin çalışma prosedürü devleti ve diğer özel hastaneleri mağdur ediyor. YÖK'e bağlı Özel Vakıf Hastaneleri hiçbir yerden ruhsat almadan istediği kadar hekim, alabiliyor, istediği kadar branş açabiliyor, istediğini kapatabiliyor. Bölüm açabiliyor, Vakıf hastanesi kurabiliyor. Oysa bu hastanelerin rakibi olan devlet hastaneleri ve Özel hastaneler hastane kurmanın kurallarına tabii tutuluyor, Ameliyathanesi, servisi, laboratuvarı Sağlık Bakanlığının kontrolünde. Vakıf Üniversiteleri, adına uygulama Araştırma Merkezi koyduğu zaman bir apartman dairesini bile hastane olarak işletebiliyor.

HASTANECİLİKTE YÖK'E ÇİFTE STANDART

Eğitim verdiklerini öğrenci yetiştirdiklerini iddia eden bu kuruluşlar SGK'dan ücretlerini alıyorlar. Eğer öğrenci yetiştiriyorlarsa, hastaları denek olarak kullanıyorlarsa tedavi ücretlerini SGK'dan niye tam olarak alıyorlar. Kanundaki boşluklardan dolayı önüne gelen Vakıf üniversitesi açıyor. Diş hekimliği başta olmak üzere birçok branşta hastalar bir-iki yıl sonrasına gün veriyorlar. Tıp Eğitimi veren vakıf üniversitelerinden 12 tanesi üniversite hastanesini kurarken 5 tanesi özel hastanelerle anlaşma yaparak özel hastanenin imkanlarından yararlanıyor. 19 tane vakıf üniversitesi Tıp fakültesi açmak için sırada bekliyor. İstanbul'da 5 Vakıf üniversitesi hastanesi yapılıyor.

TEKNOPARKLARDA DA DURUM AYNI

Teknik Eğitimin bel kemiği olan teknoparklar da da durum aynı. Birçok firma teknoparkları şirketinin bir bölümü olarak kullanıyor. Üniversite öğrencilerini bedava denecek şekilde çalıştırıyor. Büyük şirketlerin alışveriş siteleri piyasadan reklam pastasını topluyor. Devletten araştırma geliştirme için fon alan bu şirketler fonları şirketlerinin geleceği için kullanıyor. Ancak öğrenci eğitimi, bilimsel araştırma adına dişe dokunur pek bir şey yapılmıyor.

ÜNİVERSİTELER İFLASTA

Devletin ayırdığı onca ödeneğe, döner sermaye gelirlerine, SGK'dan aldıkları tedavi ücretlerine rağmen, Başta, İstanbul Üniversitesi Çapa, Cerrahpaşa, Marmara, Akdeniz üniversitesi olmak üzere birçok üniversite iflasla yüz yüze faaliyetlerini yürütüyor. Marmara Üniversitesi yılan hikayesine dönen Başıbüyükteki üniversite hastanesini 10 yıllardır bitiremezken, Çapa ve Cerrehpaşa'da depreme dayanıksız binalarda hizmetler yürütülüyor.

ÜNİVERSİTELER MARMARADA ODAKLANDI

Üniversitelerin % 73.39'u Marmara bölgesinde bulunuyor. Marmara'yı % 39.21 ile İç Anadolu, % 29.11 ile Karadeniz, % 17.9 ile Ege, % 15.8 ile Doğu Anadolu, % 13 ile Güneydoğu Anadolu bölgeleri takip ediyor. Üniversite sayısı bakımından % 9 ile Akdeniz bölgesi en sonda yer alıyor.

6 milyon öğrencinin eğitim öğretim gördüğü Üniversitelere girmek için 2015 yılında 2 milyon 126 bin 628 aday başvuru yaptı. Üniversitelerde öğretim üyesi sayısı 2 kat artarken öğrenci sayısının 3 kat artması öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısını da artırdı.

PERFORMANS ÇOK DÜŞ ÜK

İlmi Etüdler Derneği'nin derlediği verilere göre, 2015 senesinde Türkiye'de, 23 bilim alanında ilk 3'e giren 20 üniversite bulunuyor. ODTÜ 23 alandan 15'inde ilk 3'te yer alırken İTÜ 10 alanda, İstanbul ve İ. D. Bilkent üniveru00adsiteleri 6 alanda ilk 3'e girdi. Hacettepe ve Ege üniversiteleri ise 5 alanda ilk 3'te yer aldı. Boğaziçi, 4 alanda ilk 3'e girerken Ankara, Dokuz Eylül, Sabancı, Koç ve Atatürk üniversiu00adteleri de 2 alanda ilk 3'e girmiştir. Birer alanda ilk 3'e giren üniversitelerimiz: Marmara, Anau00addolu, Sakarya, KTÜ, Fatih, Atılım, Gebze Teknik ve Çankaya üniversiteleri oldu.

İLK 100'DE TEK ÜNİVERSİTE

2015 senesinde THE (Times) dünya genel sırau00adlamasında, ilk 100'de yer alan tek üniversiteu00admiz 85. sıradaki ODTÜ oldu. Türkiye'den ilk 200'de yer alan 4 üniversite sırasıyla ODTÜ (85.), Boğaziçi (139.), İTÜ (165.) ve Sabancı (182.) üniversiteleridir. ARWU dünya sıralamau00adsına girebilen tek üniversite İstanbul Üniversiu00adtesi olurken NTU (HEEACT) sıralamasına giren tek üniversite ODTÜ olmuştur.

Dünya sıralamalarında bu yıl, İstanbul Üniveru00adsitesi ve ODTÜ 5 ayrı sıralamada ilk 500'de yer alma başarısını gösterirken ilk 500'de Türkiu00adye'den 3 veya 4 sıralamada yer alan üniversiu00adte olmamıştır. İlk 500'de 2 ayrı sıralamada yer alanlar ise İTÜ, Boğaziçi, Sabancı, İ. D. Bilkent, Koç, Hacettepe ve Ege üniversiteleridir.

BİLİMDE PERFORMANS YAKALANAMADI

2004-2014 yılları arasında Türkiye'nin bilim performansına göre, Türkiye adresli yayın sayısı 228.856 adet olup, bu yayınlara ya - pılan atıf sayısı 1.517.691 olarak tespit edildi. Çalışmaya göre, üniversite yayın sayısı sıralamasında ilk üç sırayı tıp fakültesi olan İstanbul Üniversitesi (14.069), Hacettepe Üniversitesi (13.457) ve Ankara Üniversitesi (11.485) paylaşırken, etki değerine göre bakıldığında ise, ilk sırada Boğaziçi Üniversitesi (11.72), ikinci sıra - da İ. D. Bilkent Üniversitesi (10.08) ve üçüncü sırada İstanbul Teknik Üniversitesi (9.99) yeraldı.

Dünya üniversitelerinin bilimsel yayın perforu00admansına bakıldığında, en fazla yayın yapılan bilim dalı 6.657.129 yayın ile Temel Bilimler oluru00adken en fazla atıf da 101.001.777 ile Tıbbi Bilimleu00adre yapılmıştır. Dolayısıyla etki ortalaması en yüku00adsek olan bilim dalı Tıbbi Bilimler olmuştur. Dünu00adya genelinde yayın faaliyeti en az olan bilim dalı Ziraat'tır. Etki ortalaması en az olan bilim dalları ise Veterinerlik, Eczacılık ve Diş Hekimliği'dir.