Erdoğan, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İlim Hizmet Araştırma Derneği ve İlim Düşünce Öğrenci Kulübü tarafından düzenlenen "Gençlik ve STK'lar" konulu söyleşiye katıldı.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak'ın da katıldığı programın moderatörlüğünü ilahiyatçı Prof. Dr Mustafa Karataş yaptı.
Konuşmasına sivil toplum kuruluşlarının önemine değinerek başlayan Erdoğan, şunları anlattı:
"Bir toplumun iktisadi olarak ilerlemesi, gelişmesi çok önemli ancak sosyal gelişiminde sivil topluma büyük roller düşüyor. Ülkemizde özellikle son 15 yıldaki gelişmeleri, açılımları, reformların mihmandarlığını siyaset yaptı. Ama toplum tabanının gelişmesiyle birlikte bu görevin artık daha tabanda karşılık bulması bence icap eder. Bu bakımdan STK'larımızın güçlü olması ve bizim vakıf geleneğimize dayanan, bizim değer manzumelerimizden ilham alarak çalışmalarını kurgulayan STK'ların güçlü olmasını ülkemizin geleceği açısından çok önemsiyoruz. Böyle olduğu takdirde daha kalıcı işler yapabileceğimize inanıyorum."
15 Temmuz darbe girişiminin bertaraf edilmesinde gençlerin tarihi roller üstlendiğini vurgulayan Erdoğan, "Resmin neresine bakacağınız önemli. Gençlik şöyle, gençlik böyle diyerek, 'gençlik elden gidiyor, çok kötü' demek de mümkün ama dönüp 1950'lerle kıyaslarsak bugünümüzü, işin nereden nereye gittiğine bakabilirsek bence ümitli olmamız için yani gençliğimizle, ülkemizle, ümmetin geleceğiyle ilgili ümitli olmamız için elimizde çok veri var. 15 Temmuz da bu verilerden en önemli bir tanesi. 15 Temmuz'da halkımızın ve özellikle de gençlerimizin gösterdiği dirayet ve duruş gelecekle ilgili bize çok iyi sinyaller veriyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin İslam coğrafyası açısından takip edilen lider ülke olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Türkiye olarak çok büyük bir değişimi, dönüşümü yaşıyoruz. Ümmet olarak çok büyük imtihanlardan geçiyoruz. Hakikaten ümmetin geri kalanı bize doğru bakıyor. Türkiye'ye bakıyor. Böyle bir durumda bizim çözümler üretmemiz lazım. Bizim birikimimiz, tecrübemiz sorunlara çözüm üretmek için en uygun, en zengin olanı." diye konuştu.
Türkiye'de bir kesimin hala baskıcı laiklik uygulamasından yana olduğuna değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bak laiklik ne kadar önemliymiş? Laiklikten kastı da 'Fransız tipi, dini baskılayan, yöneten laiklik' tipi. Bak ne kadar iyiymiş, önemliymiş, deniliyor. Bilakis o baskının sonucunda arızi durumlar oluştu. Bir meseleyi tabulaştırdığınız, yasakladığınız, baskıladığınız zaman orada hep arızi durumlar oluşuyor. Çünkü sosyal değişimler bugünden yarına olmuyor."
"Türkiye olarak önderlik pozisyonundayız"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sadece Türkiye için değil tüm İslam ülkeleri için lider konumunda olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ümmetin en mazlumlarının yanına gittiğinizde 'Erdoğan' diyorlar, başka bir şey demiyorlar. Gazze'de de, Somali'de de, Arakan'dan Bangladeş'e geçenler için de bu böyle. Sırbistan'ın sancağında ve Saraybosna'da böyle. 'Aman Erdoğan'a bir şey olmasın da biz yine iyi oluruz' diyorlar. Hele Batı'nın son dönemde kör göze parmak emellerini gerçekleştirmeye yönelik adımlar atıyor olması Türkiye'yi daha da önemli kılıyor. Türkiye'nin güçlü olmasını mağdur ve mazlum ümmet toplulukları için kritik hale getiriyor."
Programın ikinci bölümünde Bilal Erdoğan öğrencilerden gelen soruları yanıtladı.
Söyleşi hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.