AA muhabirinin, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 4 Ağustos 2020'de meydana gelen liman patlamasının yıl dönümü nedeniyle yaptığı derlemeye göre, söz konusu patlama, hem liman altyapısına hem de ülke ekonomisine büyük zarar verdi.
Olay sonrası birçok ticari kuruluş, maddi sıkıntılar nedeniyle faaliyetlerini durdurdu.
Ülkenin deniz yoluyla dünyaya açılan kapısı olan limanda gerçekleşen patlama, Lübnan'ın birçok ülkeyle olduğu gibi Türkiye ile olan ticari ilişkilerini de etkiledi.
- Patlama ticaret hacmini yüzde 22,5 azalttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2019 yılında Türkiye'nin Lübnan'a ihracatı 1 milyar dolar iken, patlamanın meydana geldiği 2020'de bu rakam 812,5 milyon dolara geriledi. Aynı dönemde iki ülke arasındaki ticarette de düşüş yaşandı. Türkiye ve Lübnan arasında 2019'da 1,1 milyar dolar olan dış ticaret hacmi, 2020'de yüzde 22,5 azalarak 837 milyon dolara düştü.
Türkiye'nin 2021 yılında Lübnan'a dış satımı 2020'ye göre yüzde 85 artışla 1 milyar 504 milyon 66 bin 201 dolara çıktı. İki ülkenin ticaret hacmi de 2021'de, 2020'ye göre yüzde 84 yükselişle 1 milyar 541 milyon 862 bin 463 dolar oldu.
Türkiye'den Lübnan'a yapılan ihracatta geçen yıl ise düşüş yaşandı. Buna göre Lübnan'a 2023'te gerçekleştirilen dış satım bir önceki yıla göre yüzde 43,3 azalarak 1,4 milyar dolara geriledi. Lübnan'a 2022'de 2,5 milyar dolarlık ihracat yapılmıştı. Aynı dönemde Lübnan'dan yapılan ithalat 100,2 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2022'de 2,6 milyar dolar olurken, geçen yıl yüzde 41,7 azalışla 1,5 milyar dolara indi.
Bu yılın ilk yarısında Lübnan'a yapılan ihracat 518,7 milyon dolar, ülkeden yapılan ithalat ise 28,9 milyon dolar olurken, ikili ticaret 547,6 milyon dolar olarak hesaplandı.
- "Liman Türkiye için de stratejikti"
DEİK Türkiye-Lübnan İş Konseyi Başkanı Abdülkadir Akkuş, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Beyrut Limanı'ndaki patlamanın bölgenin ve gemicilik tarihinin seyrini değiştirdiğini söyledi.
Akkuş, patlamanın ardından gemilerin rotalarını değiştirerek farklı liman arayışlarına yöneldiklerini, bu durumun da Lübnan'ın ticaretinin duraklamasına neden olduğunu belirtti.
Beyrut Limanı'nın stratejik konumunun Türkiye'nin ticareti açısından önemine işaret eden Akkuş, "Suriye'de yaşanan iç savaş sebebiyle Mersin ve İskenderun limanlarından yola çıkan gemiler, önce Beyrut Limanı'nda yüklerini indiriyor, ardından boğazlar üzerinden yollarına devam ediyor. Liman, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Irak gibi komşu ülkelere önemli güzergah oluşturuyor." dedi.
Limanın patlama öncesinde yılda 1 milyondan fazla konteyner ithal ettiğini bildiren Akkuş, bu sayının 2022'de 500 bin, geçen yıl ise 800 bin olduğunu ifade etti.
Akkuş, patlama sonrası oluşan hasarı ortadan kaldırabilmek için farklı uluslararası şirketlerden gelen onarım teklifleriyle konteyner sayısının yeniden 1 milyonun üzerine çıkarılmasının öngörüldüğünü söyledi.
- "İki ülke ticari ilişkilerinin geliştirilmesini hedefliyoruz"
Türkiye'nin, Lübnan'ın dış ticaretindeki konumunu her daim koruduğuna işaret eden Akkuş, şunları kaydetti:
"Limanda patlamanın yaşanması, başta yakıt ürünleri olmak üzere, altın, mücevherat, ilaçlar ve gıda sektörlerini oluşturan ithalat ve ihracatı sekteye uğratmıştı. Ancak takip eden yıllar içerisinde başlatılan onarım işlemeleri sayesinde durumun geride kaldığı, ticari verilerin yeniden canlandığı görüldü. İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin süratle iyileşmeye doğru yönelmesi ve limanın onarılma yolunda ilerlemesi, ticaretin ilerleyen zamanlarda daha da büyüyeceğini gösteriyor. Lübnan hükümetinin, ülkenin can damarı olan Beyrut Limanı'nı onarmaya devam etmesi, buna öncelik vermesi, aynı zamanda Mersin ve İskenderun limanlarından yola çıkan gemilere her daim yer açması, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin fazlasıyla büyüyeceğine işaret ediyor. Biz de Türkiye-Lübnan İş Konseyi olarak iki ülke arasında ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesini hedefliyoruz, bu kapsamda iki ülke iş çevrelerini bir araya getiren etkinlikler gerçekleştirmeye devam ediyoruz."