Beyaz Saray'da kritik 100 gün

Donald Trump bugün itibariyle, ABD Başkanlığı'ndaki yüzüncü gününü dolduruyor. Trump için yüz gün, zorlu, çetrefilli ve zikzaklar ile geçen bir dönem oldu. Ekonomi, dış ve iç politikada vaatlerini hayata geçirmekte zorlanan Trump'ın henüz tam anlamıyla sistemin muktediri olduğunu savunmak zor.

ABD Başkanı Donald Trump, bir röportajında, Beyaz Saray'daki 100 günüyle ilgili, "Önceki hayatımı seviyordum. Şu an önceki hayatıma göre daha fazla çalışıyorum. Halbuki kolay olacağını düşünüyordum" ifadelerini kullanarak zor bir dönemden geçtiğini dolaylı olarak kabul etti. Trump için 100 gün oldukça hareketli, stresli ve bol skandallı geçti. Sadece küresel değil, mahalli düzeyde yaşadığı birçok farklı olay, 45'inci ABD Başkanı'nın siyasete bakışını tepeden tırnağa değiştirmişe benziyor.

'ÖNCE AMERİKA' DUVARA ÇARPTI

Trump, "Önce Amerika (America First)" sloganını kullanarak Beyaz Saray'a uzandı. Hem ekonomi, hem Dış politikada hem iç siyasete uygulayacağı bu sloganın amacı, ABD'nin çıkarlarını maksimize edecek anlaşmaları kotarmaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Dış politikada Rusya ve Çin başta olmak üzere birçok konuda U dönüşü yapmak zorunda kalan Trump, içeride de Obamacare, Meksika sınırına duvar, Müslüman ülkelere vize yasağı gibi pek çok konuda ya yargıya ya Kongre'ye tosladı. Kabinesini dahi ancak 99'ncu günde tamamlayabilen ABD Başkanı'nın başı, kampanya ekibinin Rusya ile ilişkileri ve kabine içi çatışmalar ve sızıntılar ile de derde girdi. ABD ana akım medyası ile yıldızı ise hiç barışmadı.

RUSYA SORUŞTURMASI ZORLADI

Başkanlık seçimine Rusya'nın siber saldırı yoluyla müdahale ettiği ve Trump lehine bir sonucun ortaya çıkmasına yardım ettiği iddiaları, gündemden hiç düşmedi. Seçimlere müdahale iddialarıyla ilgili Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi ayrı ayrı soruşturma başlattı. FBI soruşturması görece gizli yürürken, İstihbarat Komitesindeki soruşturma, komite başkanı Cumhuriyetçi Devin Nunes'un Trump yönetimine yakınlığı nedeniyle medyada tartışma konusu oldu. Soruşturmalar, Amerikan kamuoyunun en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor.

*Dış Politikaya U dönüşleri damga vurdu. *Trump sisteme muktedir olamadı

KRİTİK İSTİFA

Trump'ın en yakınındaki isimlerden Ulusal Güvenlik eski Danışmanı Michael Flynn'in "Washington'da Rus Büyükelçi ile görüşmesi" kapsamında başlayan tartışmaların büyümesi ve bu konuda Başkan Yardımcısı Mike Pence'i yanıltması, ilk ayında Trump yönetimine pahalıya mal oldu. ABD Başkanı Trump'ın isteği üzerine 13 Şubat'ta istifa ettiği bildirilen Flynn, ülke tarihinde görevinden en kısa sürede ayrılan ulusal güvenlik danışmanlarından oldu. Ulusal güvenlik danışmanlığı koltuğuna Flynn'in istifasından sonra Korgeneral H.R. McMaster oturdu.

BAŞ STRATEJİST DIŞLANDI

Flynn krizi ile uğraşan Trump, ocak ayında Ulusal Güvenlik Konseyine (NSC) kattığı Başstratejisti Stephen Bannon'ın konseydeki görevine "yeni yapılanma" gerekçesiyle 5 Nisan'da son verildi. Beyaz Saray'da başstratejist olarak görevine devam eden Bannon, aşırı sağcı görüşleriyle kamuoyunda tartışılan biri isim olarak biliniyor.

MÜDAHALECİ POLİTİKALAR DEVREDE

Trump döneminin en belirgin özelliği, dış politikada müdahaleci tonun artmasıydı. Trump, ABD Savunma Bakanlığı'na (Pentagon) oldukça geniş yetki alanı tanıdı. Bunun sonucu olarak Suriye'de ilk kez ABD Esed rejimini hedef alarak, 59 Tomahawk füzesiyle, el-Şayrat hava üssünü vurdu. Yine Kore yarımadasında, Pyongyang yönetimine karşı askeri tedbirlerini artıran ABD yönetimi, Çin'in karşı çıkmasına rağmen, Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi THAAD'ı Güney Kore'ye yerleştirmeye başladı.

Geçici bütçe onaylandı

ABD Temsilciler Meclisi, ülkedeki federal kurumların finansman yetersizliği nedeniyle kapanmasını önleyecek bir haftalık geçici bütçe tasarısını onayladı. Federal hükümetin Washington saatiyle gece yarısı kapanmasını 5 Mayıs Cuma gününe kadar erteleyecek geçici bütçe tasarısı, ABD Temsilciler Meclisinde 30'a karşı 382 oyla kabul edildi. Demokrat vekillerin geçici bütçeyi desteklemesinde, Cumhuriyetçilerin yeni sağlık sigortası tasarısını oylamaya sunmaktan vazgeçmesi etkili oldu.