Kentte depremlerin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarında 4 bin 443 ağıl ve ahırın yıkıldığı, 1647 büyükbaş, 19 bin 839 küçükbaş hayvan ile 1377 kanatlı, 533 bin civciv ve 4 bin 152 arı kovanının telef olduğu belirlendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı ise kentte hayvancılığın yeniden ayağa kaldırılması için hummalı çalışma başlattı. Bu kapsamda zarar ve hasarların tespitini tamamlayan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, hayvancılıkla uğraşan kırsaldaki vatandaşları desteklemeye devam ediyor.
Müdürlük, Türkiye'nin dört bir yanından gönderilen 3 bin ton yem ile 4 bin branda ve çadırı besicilere ulaştırdı.
Adıyaman Tarım ve Orman Müdürü Nurettin Kıyas, deprem sonrası gittiği kriz merkezinde kurumu ilgilendiren organizasyonlarda görev almaya başladıklarını belirtti.
Depremden besicilerin de büyük zarara uğradığını vurgulayan Kıyas, "Bugüne kadar yaklaşık 20 bin küçükbaş, 2 bine yakın büyükbaş hayvanımız telef oldu. Biz bütün bu hayvanların enkazdan kaldırılması ve gömülmesi işleriyle uğraştık." dedi.
Depremin ardından özellikle hayvan yemine ulaşımda güçlük çekildiğini anımsatan Kıyas, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin dört bir yanından gelen yem destekleriyle çiftçilerimize 3 bin ton yem dağıtımı gerçekleştirdik. Yine ahırı yıkılan çiftçilerimize de hem branda hem çadır olmak üzere 4 bin adet de branda, çadır dağıtımını gerçekleştirdik. Aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanlığı hayvanları ölen çiftçilerimize nakdi yardımda bulundu. Bunların icmallerini hazırladık, bakanlığımıza gönderdik. Büyükbaşa 500 lira, küçükbaşa 50 lira ödeme yapıldı. Yani 16 bin 100 çiftçimizin hesabına yaklaşık 60 milyon lira para geldi. Bunların icmalleri, icmallerin bakanlığa gönderilmesi, hesaplarının takip edilmesi gibi birçok iş ve işlemleri yaptık."
Kıyas, kentteki hasta hayvanların tedavisi noktasında da çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Palanlı Köyü Muhtarı Ömer Çil ise köyde 350 küçükbaş hayvanı olduğunu kaydetti.
Depremden sonra zor bir süreç geçirdiklerini dile getiren Çil, şöyle devam etti:
"Hayat devam ediyor. Hayvancılıkla uğraşıyoruz. Hayvanlarımızdan telef olanlar oldu. Elbette insanlar bazı zorluklar çekebiliyor. Bazı imkanlar oluyor, bazı imkansızlıklar oluyor. Tarımda da destekler oldu. İlk zaman destek olamadılar. Alan genişti, her yere ulaşamadılar. Bir il değil yani bu sonuçta 11 il. Çoğu ülkenin yüzölçümünden fazla. İlla bunu devlet yapacak, şunu devlet yapacak diye bir kaide yok. Bir de sen elini taşın altına koyacaksın. Birbirimize destek çıkarız, yardımcı oluruz. Yaşadığımız müddetçe hayat devam edecek. Herşeyi devletten beklemeyeceğiz. Tüm Türkiye'nin başı sağ olsun."