Belediyelerde büyük endişe!

Taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla kamuya iş yapan yüzlerce şirketin zora gireceği veya kapanacağı belirtiyor. Belediyeler çıkmazda...

Taşeron firmalar eliyle kamuda çalıştırılan işçilerin tamamının kadroya alınmasına yönelik karar, çalışanlarda olumlu beklenti yarattı ancak bu hizmetleri veren şirketleri zora soktu.

BİNLERCE FİRMA İÇİN BÜYÜK BELİRSİZLİK!

Güvenlik, temizlik ve ulaştırmada yoğun olmak üzere, kamunun hemen her alanında, çok çeşitli alanlarda eleman çalıştırılıyor. Müşteri portföyünün tamamı kamu kuruluşları olan şirketler var. Ulaştırma ve güvenlik şirketlerinde büyük yatırım yapmış ve buna bağlı taahhütlere girmiş şirketlerin sorununun nasıl çözüleceği ise belirsiz...

Dünya gazetesine bilgi veren sektör yetkilileri, Maliye Bakanlığı'nın bu aşamaya kadar sadece, "2016 yılı sonuna kadar sözleşmeler devam edecek. Takip eden yıllara ilişkin devam eden sözleşme varsa, onlarla fesih için görüşmeler yapacağız" bilgisini verdiğini aktardı.

Sektörde, ulaştırma hizmeti üstlenmiş binin üzerinde taşıt aracı yatırımı yapmış şirketler bulunuyor. Talep edilen çözümler arasında, bu şirketlerin araçlarının kullanılmaya devam etmesi var.

Alınan kararın çerçevesi, işçileri kapsıyor. Maliye Bakanlığı 720- 750 bin kişi arasında bir işçiyi kapsadığını açıklamıştı. Bu kişilerin tamamının asgari ücretli olduğu ve yüzde 15 kar marjıyla kamu hizmetine verildiği varsayımı altında, asgari ücretin işveren maliyeti olan 1935 TL üzerinden, taşeron şirketlerin aylık mali kaybı, 1 milyar 602 milyon TL'yi buluyor. Bu da yıllık 19 milyar 226 milyon TL'lik bir kayıp anlamına geliyor. Bu şirketlerin, özellikle bilişim, sağlık sektöründeki çalıştırdıkları elemanların önemli bir kısmı asgari ücrettin üzerinde ücret aldığı biliniyor. Şirketlerin verdikleri hizmetlerden kaynaklı olarak kamudan aldıkları ücret ve ödemelerden elde ettikleri paylarla birlikte kaybın bunun üstünde oluştuğu vurgulanıyor.

YAPILAN ONCA YATIRIM NE OLACAK?

Ulaştırma ve güvenlik alanında taşeron hizmet veren şirketlerin ciddi yatırımları bulunuyor. Kamuya hizmet veren şirketlerin arasında 1000 adetten fazla taşıt alımı yapan firmaların bulunduğu belirtiliyor. Yine güvenlik şirketlerinin pahalı x-ray ve diğer cihazlar satın aldığı, donanım hatta yazılım yatırımlarının sözkonusu olduğu belirtiliyor.

Bu şirketlerin kamu kurumlarıyla temasa geçmeye çalıştığı ve öncelikli taleplerinin uygun biçimde bir karşılama yapılması ya da araçlarla cihazların, yeni sözleşmelerle kamu tarafından kullanılmaya devam etmesi öncelikli talepleri. Bu aşamada dahi sözleşmelerin damga vergisi ve harçlar başta olmak üzere şirketlerin kaybı oluşacak.

Taşeron şirketlerin endişe ettiği bir diğer konu ise özellikle belediyelerden olan alacaklar. Birçok şirketin, geçmiş dönemlere ait alacakları bulunduğu, yeni ortamda bu borçların ödenmesinin iyice ötelenmesinden endişe edildiği kaydediliyor.

ZİNCİRLEME ZORLUKLAR ANCAK MAHKEMEDE BİTER!

Taşeron firmaların, hizmetlerini yerine getirmek için malzeme alımı, donanım alımı vb. çok sayıda taahhüt altında bulunduğu da belirtiliyor. Sözleşmelerin bir, iki ve üç yıllık yapılması nedeniyle bu şirketlerin taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle, bu şirketlerle de hukuki ihtilafların doğabileceği vurgulanıyor. Kamunun sözleşme feshinin mücbir sebep sayılarak, taşeron şirketlerin diğer şirketlerle olan sözleşme fesihlerini haklı kılması da talepler arasında...

ÖZEL SEKTÖRÜ BOZACAK FİYAT KIRMA ENDİŞESİ!

Sektörde, özellikle temizlik ve güvenlik hizmetlerinde sadece kamuya hizmet veren firmalar bulunduğu ve bu firmaların faaliyetlerine devam etme isteğinin doğal olacağı belirtiliyor. Özel sektör deneyimi sınırlı olan şirketlerin, iş alabilmek için saldırgan fiyat düşüşleri yaparak pazarı bozmasından da endişe ediliyor.

Müşteri portföyünün büyük bir kısmı ya da tamamı kamu kuruluşları olan şirketlerin ciddi bir kısmının kapanacağı veya faaliyetini durdurma seviyesine kadar küçüleceği tahmin ediliyor. Bu şirketlerde doğrudan çalışan, büro ve diğer hizmetlerdeki kişilerin işten çıkarılmasıyla da istihdam kaybı ortaya çıkacak.

ÇALIŞMA HAYATINA ÇOK CİDDİ ETKİSİ OLACAK!

Tesis Hizmetleri Yönetimi İşadamları Derneği (TESHİAD) Başkan Yardımcısı Ali Ekber Durmaz: 'Çalışma hayatına da etkisi olacak'

TESHİAD Başkan Yardımcısı Ali Ekber Durmaz karar sonrası çok sayıda şirketin ağır kayıplara uğrayacağını, ortaya çıkan yeni duruma göre özel sektördeki taşeron ilişkilerine bağlı asıl iş-yardımcı iş uygulamasının da etkileneceğini belirtti. Durmaz, "Yasanın sektörümüze onlarca etkisi olacağı kaçınılmaz. Kervanı yine yolda düzeceğiz. Kamuya iş yapan birçok temizlik ve güvenlik firması iflasın eşiğine gelecek ya da kapanması söz konusu olacak. Davalar açılacağını da tahmin edebiliriz. Mevcut makine parklarının ne olacağı belirsiz. Kamu DMO eliyle yeniden alımı mı yapacak? Bu durumda piyasada ikinci el makine parkı satışları patlayacaktır" dedi.

BÜYÜK KAYIP OLACAK, KALİTE DÜŞECEK!

Hizmet Sektörü İşveren SendikasıI Başkanı İbrahim Doğan Salman: "Kayıp olacak hizmet kalitesi düşecek"

Kamuda taşeron olarak hizmet veren farklı sektörden işverenlerin de üye olduğu Hizmet Sektörü İşveren Sendikası Başkanı İbrahim Doğan Salman, "Kamu kürek çekmemeli, dümende durmalı" görüşünde olduklarını belirterek, kararın acele ve altyapısı hazır olmadan ortaya çıktığını belirtti.

GELİŞMİŞ ÜLKELERDE BU İŞLER ÖZEL SEKTÖRDE

Özel sektör ile mutlaka görüşülmesi gerektiğini belirten Salman, "Bu konuyla ilgili bir rapor hazırladık. Gelişmiş ülkeler dahil çoğu ülkede yüzde 60-90 oranında kamu hizmeti özel sektör eliyle veriliyor. Bu kararın iki etkisi olacak: 1- Kamu hizmetinin sağlıklı ve verimli yürütülmesinde zorluklar çıkacak. Ülke olarak geçmişte benzer deneyimlerimiz var. Son 20 yılda verimli hizmet yürütme konusunda özel sektörün deneyimi çöpe gidecek. 2- Mevcut sözleşme sahibi firmaların durumu ne olacak. Bu şirketlerin hepsi diğer şirketlerle ticari sözleşmelerle bağlı. Yüksek yatırım yapanlar, banka kredileri kullanıldı. İfl aslar ve kapanmalar olacaktır. Belediyelerden ciddi miktarda alacağı olan firmalar var, geçmişten kaynaklı bu alacaklar ne olacak belli değil" dedi.

SADECE İLK ETAPTA YÜZDE 40'LIK DÜŞÜŞ ENDİŞESİ

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu:"İlk aşamada yüzde 40 düşüş tahmin ediyoruz"

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, taşeron düzenlemesinin güvenlik sektörüne doğrudan etki edeceğini belirterek, ilk etapta yüzde 40 oranında bir iş kaybının yaşanacağını tahmin ettiklerini vurguladı. Murat Kösereisoğlu, buna karşılık orta vadede ise mevcut ortam nedeniyle güvenlik talebinin arttığı bir eğilim de gözlediklerini belirtti. Kösereisoğlu, kararın ardından sadece kamuya hizmet veren şirketlerin fiyat kırarak özel sektörde iş yapma isteğinin doğacağını ve bunun da piyasadaki dengeleri bozucu etki yapacağını da öngördüklerini anlattı.

BELEDİYELER İÇİN TAM BİR ÇIKMAZ!

Kamuya çalışan taşeron işçilere kadro verilmesi ile ilgili çalışma taşeron firmalar üzerinden hizmet alarak çalışmalarını döndürebilen belediyelerde de çok ciddi endişe yarattı. "Ağır personel gelirleri yüklenecek belediyeler hizmet veremeyecek hale gelebilir" endişesi şimdiden ayyuka çıkmaya başladı.

Belediyenin bütçesinin tamamına yakını taşeron işçilerin de ekleneceği personellerin giderlerine ayrılacak olması hizmetler için yatırım tutarlarını da büyük oranda düşürecek. Bu da 1990'lı yıllardaki çöp dağlarını ve çukurlu yolları geri getirir kaygısı yarattı.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN ÇIKIŞ YOLU OLMUŞTU

Taşeron sistemi, özellikle 1994 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği dönemde çıkmaza girmiş olan İstanbul Büyükşehir'in kurtarıcı formülü olmuştu. Kamunun sırtında kambur haline gelen mali yükü ciddi ölçüde azaltan bu formül devreye alınmıştı.

Bu dönem tıkanan işlerin belediyeye maliyeti düşürülerek taşeron firmalar üzerinden yaptırılması, belediyeyi büyük mali yükten kurtarmış, işlerin daha hızlı yapılması sağlanmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi şehrin altyapısının yenilenmesinden özel güvenliğe, temizliğinden ulaşımına kadar pek çok hizmetleri daha düşük maliyetle ve daha makul sürede yaptırma imkanı bulmuştu.

TAŞERON FİRMA SAHİBİ: BİZ KİMSEYİ SÖMÜRMEDİK!

Sitemize e-posta gönderen bir firma sahibi de yaşadıkları büyük endişeyi şu satırlarla özetledi:

Ben kamuya taşeronluk hizmeti veren bir firmanın yöneticisiyim. Son açıklanan kararla birlikte benim hizmet sektöründe faaliyet gösteren binlerce firmanın kapısına kilit vurulmuş oldu. Sadece benim büromda çalışmakta olan 15 kişi işini kaybetti. Milyon TL tutarındaki borçlarla ve karşılıksız yatırımla baş başa kaldık. Her şeyimizi ipotek ettirerek yaptığımız yatırımlar bir anda yerle bir oldu. Biz kimseyi sömürmedik. Kimsenin hakkını gasp etmedik. Lütfen sesimizi duyurunuz.

Kaynak : Dünya / Haber 7