Belçika'nın Kalkınma İşbirliği Bakanı Caroline Gennez'in "Filistin köylerinin İsrail tarafından haritadan silindiğine" yönelik sözleri, İsrail ile ülkesi arasında diplomatik soruna neden oldu.
Bütün Filistin köyleri İsrail tarafından haritadan siliniyorCaroline Gennez, Belçikalı sivil toplum kuruluşlarının Filistin'de yapacağı çalışmalar hakkında De Morgen gazetesine verdiği röportajda, "İşgal altındaki Filistin topraklarında durum sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Bütün Filistin köyleri İsrail tarafından haritadan siliniyor." ifadesini kullandı.
Bunun üzerine İsrail'in Belçika'daki Büyükelçisi Idit Rosenzweig-Abu, Bakan Gennez'in "iftira içeren suçlamaları nedeniyle şoke olduğunu" belirtti.
Sosyal medyadan açıklama yapan İsrailli Büyükelçi, Gennez'e protesto mektubu gönderdiğini, ayrıca İsrail'deki Belçika Büyükelçisinin de İsrail Dışişleri Bakanlığına protesto için çağrıldığını duyurdu.
İfadelerinde pişmanlık duymadığını belirttiGennez ise ülkesi ile İsrail arasında diplomatik soruna yol açan sözlerinin arkasında durdu. Sözcüsü aracılığıyla Belçika basınına açıklama yapan Gennez, röportajındaki ifadelerinden pişmanlık duymadığını aktardı.
‘Normal bir hayat fiilen imkansız hale getirildi’Gennez, Belçika'nın İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözümü savunduğunu hatırlatarak şunları ifade etti:
"Dünyanın herhangi bir yerinde demokrasi ve insan hakları baskı altına girerse buna karşı çıkarız. 2023, şimdiden İsrail-Filistin çatışmasında uzun bir dönem içindeki en fazla ölümün kaydedildiği yıl oldu. Her iki taraftan da ölümler. Son aylarda kısmen uluslararası kuruluşlar tarafından finanse edilen okul, yaşam alanı gibi altyapıların sistematik olarak yıkıldığına şahit olduk. Bu durum Batı Şeria'daki halkın köylerinden ayrılmasına neden oluyor. Normal bir hayat fiilen imkansız hale getirildi. Biz buna karşı çıkıyoruz."
Filistin-İsrail çatışması ne zaman başladı?Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistindeki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.
Uzun vadeli bir barış sürecine rağmen, İsrailliler ve Filistinliler nihai bir barış anlaşmasına varamadılar. 1993-95 Oslo Anlaşmalarıyla iki devletli çözüme doğru ilerleme sağlandı, ancak bugün Filistinliler, Gazze Şeridi'nde ve Batı Şeria'daki 165 mıntıkada İsrail askeri işgaline maruz kalmaya devam ediyor. Dünya çapında tarihi, kültürel ve dini ilgi alanları açısından zengin bir bölgede yaşanan çatışmanın şiddeti, tarihi haklar, güvenlik sorunları ve insan haklarıyla ilgili çok sayıda uluslararası konferansa konu olmuş ve genel olarak turizmi engelleyen bir etken olmuştur. İsrail'in yanı sıra [İsrail'in 1948'de kurulmasından sonra] bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını içeren iki devletli bir çözüme aracılık etmek için birçok girişimde bulunuldu. 2007'de, bir dizi ankete göre, hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin çoğunluğu, anlaşmazlığı çözmek için iki devletli çözümü başka herhangi bir çözüme tercih etti.