Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla...Kuran okunan evden arşa kadar nur yükselir. Kuran okuyana manevi armağanlar verilir. Kuran geçen surelerin fazilet ve sırları hadislerle bildirilmiştir. Buradan tek tek surelerini fazilet ve sırlarını sizinle paylaşmaya devam ediyoruz. Bu yazımızda hadisler ışığında Fecr suresinin fazilet ve sırlarını derledik. Peki Fecr suresinin sırları nelerdir? Fecr suresinin faziletleri nelerdir? İşte Fecr suresinin fazilet ve sırları...
Fecr süresinin fazileti ve sırları olduğu gibi önemi’de büyüktür. Kuranı kerim surelerinden bir tanesi olan Fecr kelimesi süreye isim olmuştur. Kur’anı kerimin her suresi ve ayetleri biz insanlar için bir şifadır. Onun için Kuranı Kerim okuyanlara verilen sevâbların aynısı, dinleyenlere de verilir. Fecr süresi okuyup kendinize üfleyebilir aynı zaman da okuyup başkasınada üfliyebilirsiniz.
Kur’ân-ı kerîmin seksen dokuzuncu sûresi. iniş sırasına göre onuncu sûredir. Leyl sûresinden sonra, Duhâ sûresinden önce inmiştir. Fecr sûresi, Mekke’de nâzil oldu (indi). Otuz âyet-i kerîmedir. İlk âyet-i kerîmede geçen Fecr kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede eski kavimlere âit kıssalar ve insanoğlunun kötülüğe yönelmesi, bunun kötü sonuçları, dünyâ hayâtından sonraki hayât ve oradaki durumlar kısaca bildirilmektedir.
Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:
Ayetler şu hususlara işaret etmektedir:
1- Allah Tealâ insanları, dünyaya bağlandıklarından dolayı kınamış ve uyarmıştır. Böyle yapan, yerin savrulacağı ve pişmanlığın artık fayda etmeyeceği gün pişman olacaktır.
2- Allah Tealâ kıyamet gününü üç özellikle vasıflandırmıştır:
a) Yerin dağıtılması: Şiddetle sarsılıp ardarda, defalarca sallanması.
b) Allah’ın emri, kazası ve büyük ayetlerinin gelmesi, meleklerin saf saf olmaları. Şu ayette de bu zikredilmiştir: “Onlar Allah’ın buluttan gölgeler içinde meleklerle birlikte kendilerine gelivermelerine ve işlerinin bitirili-vermesine mi bakıyorlar? Halbuki işler Allah’a döndürülür.” (Bakara, 2/210).
c) Gizli kaldıktan sonra cehennemin insanlar için ortaya çıkarılıp, gösterilmesi.
3- Kıyamet günü kâfir ibret alacak ve tevbe edecek. Ahiretin hesabına dünyaya hırsla sarılmasından da ders çıkaracak. Ama, tevbe artık fayda vermeyecek. Pişmanlık ve esef içinde şöyle diyecek: Keşke dünyada, şu ölümü olmayan ahiret hayatım için salih amel hazırlasa idim.
4- Allah’ın azabı gibi kimse azap edemez. Zincirlerle ve kelepçelerle Allah’ın bağlaması gibi kimse bağlayamaz. Bu ifade, hesap ve cezada mutlak otoritenin Allah’a ait olduğunu, O’nun kabzası ve otoritesinden kimsenin çıkamıyacağını ifade etmektedir.
5- İman, salih amel ve Allah’ın vaadine korku ve endişe olmadan iman ederek huzura kavuşan kişiye de şöyle denir: Rabbinin rızası ve cennetine dön, Allah’ın sana verdiği nimetlerinden razı olarak, yaptığın amellerinle Allah katında razı olunmuş olarak. Müfessirlerin belirttiğine göre bu hitap, ölüm anında veya ölüme hazırlık esnasındadır. Sözün tamamı şöyledir: Allah’ın salih kullan zümresine katıl. Bana yakın kullarımın, iyilerin yurdu olan cennetime gir.
FECR SÛRESİ’NİN FAZİLETİ VE YARARLARI Nesai, Cabir’den şöyle rivayet etti: Muaz namaz kıldırdı. Bir adam da gelip onunla namaz kıldı. Muaz namazı uzatınca, adam mescidin kenarında kılıp gitti. Muaz bunu duyunca: Adam hakkında münafık, dedi. Rasu-lullah (s.a.)’a durum ulaşınca gence sebebini sordu. Dedi ki: Ya Rasulallah! Onunla kılmak için geldim. Namazı uzattı. Ben de ayrıldım ve mescidin kenarında kendim kıldım sonra da devemi doyurdum. Rasulullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Ey Muaz! Sen fitneye düşürücü müsün? Nerede A’lâ, Şems, Fecr ve Leyi sureleri?”
Ebû Salih’in Câbir (R.A.)den yaptığı rivayete göre:
— Muâz (R.A.) namaz kıldırırken bir adam da gelip ona uydu. Derken Muâz (R.A.) namazı uzattı. Adam da ona uymayı bıraktı ve Mescid’in bir tarafına çekilerek o namazı kendi başına kıldı. Onun böyle yaptığını öğrenen Muâz (R.A.): «O münafıktır» dedi ve gelip durumu Resûlüllaha (A.S.) arzetti. Bunun üzerine Resulü İlah (A.S.) o gene adamı çağırdı ve cemaati neden bıraktığını sordu. Adam şu cevabı verdi: «Ya Resûlellah! Gelip ona uydum ve cemaatle namaz kılmaya başladım; ama o, namazı uzattı da uzattı. Ben de ona uymaktan vazgeçtim ve Mescid’in bir köşesinde yalnız başıma kılıp devemin yemini verdim.»
Bu olaya üzülen Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurdu:
«Ya Muâz! Sen fitneci misin? Neden (sebbih isme rabbike’l-a’lâ), (ve’ş-şemsi ve duhâha), (ve’l-fecri ve’lleyü izâ yeğşa) sûrelerini okumuyorsun?»
ibn Abbas (R.A.) dan merfuân yapılan rivayette, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«Salih amelle ilgili hiçbir gün, Allah yanında şu günler (Zilhicce’nin ilk on günün)den daha sevimli değildir.» Bunun üzerine denildi ki:
— Ya Resûlellah! Allah yolunda cihad da mı? Efendimiz cevap verdi:
— Evet, Allah yolunda cihad da.. Ancak canıyla, malıyla cihada çıktıktan sonra bunlardan hiçbiriyle dönmeyen kişinin (ameli) müstesna..
Câbir (R.A.)den yapılan rivayete göre, Resûlüllah (A.S.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
«Şüphesiz ki on gün, Zilhicce’nin on günüdür. Tek gün Arefe günüdür. Çift gün ise bayram günüdür.»
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Fecr suresini (Ramazan’ın son on günü, Zilhicce ve Muharrem’in ilk on günü) okursa, Allah’u Teala onun günahlarını bağışlar. bu günlerin dışındaki günlerde okursa, Kıyamet gününde kendisine nur olur."(1) Rivayet Edildi ki: Belanın uzaklaştırılması için 7 defa okunur. Yöneticilerin gazabından korunmak için okunur. Her kim bu sureyi okumaya devam ederse, kıyamet günü o kişiye nurdur.