Destici, yazılı açıklamasında 26 Ağustos'un, hem Malazgirt Zaferi'nin hem de Büyük Taarruz'un başlangıcı olması nedeniyle tarihte önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.
26 Ağustos 1071'de Sultan Alparslan'ın komutasında kazanılan Malazgirt Zaferi'yle, o tarihten yüzyıllar öncesinden itibaren Türklere ait izlerin bulunduğu Anadolu topraklarının siyasi olarak Müslüman Türklerin hakimiyetine girdiğini ve yurt olduğunu hatırlatan Destici, o tarihten itibaren bugün yaşanılan toprakların tüm dünyada "Türkiye", yani "Türklerin vatanı" olarak adlandırıldığını ve tanındığını vurguladı.
Destici, şöyle devam etti:
"Malazgirt'ten günümüze, sayısız imha ve işgal girişimiyle karşılaştık. Tüm zorluklara rağmen milletimizin azmi ve iradesiyle hep kazandık, hep var olduk. Ülkemize ve milletimize yönelik saldırılar, bazen işgal ordularıyla, bazen terör eylemleriyle, bazen darbe ve darbe girişimleriyle, bazen ekonomik, askeri, siyasi, itikadi baskılarla gerçekleşti. Ülkemizi ve milletimizi hedef alan sayısız istihbarat operasyonlarına, sayısız propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerine maruz kaldık."
Benzer girişimlerin bugün de gerçekleşmeye devam ettiğine dikkati çeken Destici, "Hiç şüphesiz bundan sonra da benzer durumlarla karşılaşacağız. Ama şartlar ne olursa olsun, ortak değerlerimiz etrafında, birliğimizi, beraberliğimizi muhafaza ettiğimiz sürece, bu topraklarda var olmaya, hür ve bağımsız olarak yaşamaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türk milleti, varlığına yönelen tehditleri, tarihin her döneminde ve şartlar ne olursa olsun, tümüyle bertaraf edebilecek güce ve iradeye sahiptir." ifadesini kullanan Destici, bunu tarihin kaydedildiği günden beri, sayısız örnekle gösterdiğini ve göstermeye devam ettiğini belirtti.
Destici, başta Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşları olmak üzere şehitleri, gazileri minnetle ve saygıyla andı, Malazgirt Zaferi'nin, Büyük Taarruz'un yıl dönümlerini kutladı.