Destici, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla yayımladığı mesajında, bir toplumun seviyesini anlamadaki en basit ve kolay ölçünün, toplumun kadınlara ve kadın haklarına verdiği değer olduğunu belirtti.
Kadınların bu toplumun yarısını teşkil ettiğini, hayatın her yerinde bulunduğunu ancak sessiz olduğunu kaydeden Destici, "Kadın olma ayrıcalığıyla ödüllendirilmiş hanımlar, geleceği şekillendirmede düşünülenden daha fazla söz ve hak sahibi ama bunu ifade edemiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada ve Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin ilk sırasında kadına yönelen şiddetin yer aldığına dikkati çeken Destici, şöyle devam etti:
"Zorla evlendirme, eğitim ve çalışma haklarından mahrum bırakma ve namus cinayetleri gibi suçları da bu kapsam içinde değerlendiriyoruz. BBP olarak, kadına yönelik tüm kirli ve insanlık dışı suçlarla mücadele edeceğiz. Türkiye'nin ve dünyanın kanayan yarası kadın cinayetleridir. Maalesef kadın cinayetleri engellenemiyor ve kurbanların sayısı her geçen gün artıyor."
Sömürü düzenlerinin, kadınları ikinci sınıf konumunda gördüğünü, toplumsal yaşamı da buna göre şekillendirdiğini belirten Destici, bu sömürü düzeninde erkek bir kez eziliyorsa kadının iki kez ezildiğini kaydetti.
Bu düzenin mahkum ettiği sefalet, eşitsizlik, aşağılanma, istismar, şiddet, sömürü ve baskılardan en büyük payı kadınların aldığına işaret eden Destici, "Kadınlarımızın problemlerini çözmeden mutlu bir toplum inşa edemeyiz." ifadesini kullandı.
Destici, başta şehit anneleri olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, şunları kaydetti:
"Doğu Türkistan ve Gazze'de hayatını, evlatlarını, yakınlarını, evlerini, yaşama umudunu kaybetmiş kadınların mağduriyetleri, yalnızlıkları, bir insanlık suçudur. Dünya Kadınlar Günü'nün, tüm kadınlar ve insanlık için eşitlik, özgürlük ve mutluluk dolu bir hayata vesile olmasını diliyorum."