KENAN ADEM KIZILAĞIL / ANKARA
Genel Başkanlığa yeniden Ahmet Faruk Ünsal'ın seçildiği Mazlumder 11. Olağan Genel Kurul Toplantısında konuşan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Gezi Parkında yaşanan olaylar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ulusalcı şov
Polisin orantısız gücüne tepki gösteren Sakık, direnişe ilk desteği kendilerinin verdiğini daha sonra olayların farklı mecralara çekilerek ulusalcıların şovuna dönüştürüldüğünü ifade etti.
Onların yanında olamayız
Sakık, "Taksim'e onuncu yıl marşları ile geldiler, Ergenekon ve Balyozcularu2026 Silivri'ye Taksim'den mesaj gönderdiler. Balyozcuların, Ergenekoncuların yanında yer alanlarla bizim işimiz olmaz. Bunu yapanların yanında yer alamayız. Sokakta savaş nutukları atmak barışa ihanettir. Taksim üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışanların yanında olamayız. 90'lı yıllarda köyler boşaltıldı, ağaçlar yakıldı. O zaman bunlar neredeydi. Neden hiç ses çıkarmadılar? Şimdi Türk bayrağını da kullanarak Taksim'de çifte standart eylemleri yapıyorlar. Irkçılıktan hayat çıkmaz. Ulusalcılık tarihin çöplüğüne gömülüyor" dedi.
Savaş çığırtkanlığı yapıyorlar
"Zulme karşı direnen herkesle yol arkadaşıyız" diyen Sakık, "Bugün olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Türkiye ilk kez iç barışına koşuyor. Zulüm politikalarından vazgeçiliyor. Mücadeleden müzakere dönemine geçiliyor. Zaten ülkemizin ihtiyacı budur. Cenaze gelmiyorsa sevinmeliyiz. Ama halen kan akmıyor diye yas tutan siyasetçiler var. Savaş çığırtkanlığı yapıyorlar. Biz artık savaş değil barış istiyoruz. Ama kandan beslenen bu siyasetçiler halen savaş diyor. Onlar çıksınlar dağlara, savaşsınlar o zaman. Artık hep birlikte yeni Türkiye için çaba sarf etmeliyiz. Özgür Türkiye ve ortak kardeşlik için mazlumlarla birlikte olmalıyız" diye konuştu.
Aktivistleri görünce çözüm sürecine destek
Genel Kurul'da sürpriz bir konuşmada CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap'dan geldi. Matkap, çözüm sürecine ve barışa katkı sunmadıklarının doğru olmadığını sadece sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmemesine tepkili olduklarını söyledi. Matkap, "Doğu ve Güneydoğu'da tabi Batı'da anneler ağlamıyorsa biz de bundan mutluyuz. Bunu nasıl olurda desteklemeyiz" dedi.
BM ve NATO'ya tepki
SP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbayda, çözüm sürecine destek verdiklerini, akan kanın durması için sorumluluk aldıklarını ifade etti. Konuşmasında BM ve NATO'nun çifte standart uygulamalarına değinen Canbay, Ortadoğu'daki karışıklıktan iki yapının sorumlu olduğunu ifade etti. Canbay, Türkiye'de gerçekleştirilen darbelerin açık destekçisinin de NATO olduğunu sözlerine ekledi.
Hepimiz sorumluluk almalıyız
Hak- Par Genel Başkan Yardımcısı Alaeddin Araskonuşmasında, Kürt sorununun çözümüne yönelik atılan adımları desteklediklerini, akan kanın durması için herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.
Eski devlet alışkanlıkları
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise bütün geçiş dönemlerinde, Türkiye'deki gibi çözüm sürecine girilen ülkelerde yaşanmış bazı pratiklerin varlığından söz etti. "Buna dikkati çekmek istiyorum" diyen Arslan sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Orada iki devlet pratiği karşımıza çıkıyor. Eski devlet, alışkanlıklarından, uygulamalarından vazgeçmeyen, baskıcı, tek tipçi, toplumu sindirmek üzerine oluşturmuş güvenlikçi politikalarını esas kabul edilmiş bir eski devlet pratiği, bir de bütün bunları aşmak için uğraşan yeni devlet pratiği her zaman olmuştur. Bir taraftan devlet yüz yıllık geçmişi olan bir sorunla yüzleşmeye çalışıyor, iktidar ve onun Başbakanı bir çözüm süreci konusunda büyük bir inisiyatif alıyor, ciddi engellemelere, tepkilere karşı bunu sürdürmeye çalışıyor. Bir taraftan da bakıyorsunuz, insanların çok temel hakkı olan eleştiri hakkı, toplu gösteri hakkı, toplantı hakkı gibi temel hakları aşırı şiddet kullanılarak engellenmek istiyor. Asılında burada bir çelişki var. İşte bu çelişki bu süreçlerin doğal bir sonucu... Onun için bunu karıştırmamak gerekiyor. Çözüm sürecinde samimiyetsizlikle eleştirmek yerine iktidarı, çözüm sürecini desteklemek ancak bu tür yanlış pratiklerden de vazgeçmek noktasında bir tepki koymamız gerekiyor."
Arslan, Gezi Parkında yaşanan olaylar hakkında ise şunları söyledi: "Polisin, devletin aşırı şiddet kullanarak bu tür talepleri karşılamasına itiraz ediyorum ama bunun arkasında hala, bugün bazı manşetleri de gördüm 'Silivri'ye mesaj göndermeler, Türk baharı' gibi benzetmeler, bir yerlere taşıma girişimlerine karşı da dikkatli olmak gerekiyor."
Özeleştiri zamanı
Mekdav Başkanı Süleyman Arslantaşda, Müslümanları özeleştiriye davet etti. Arslantaş, "Ortadoğu'da yaşanan küresel savaşa karşı, yapmamız gereken hep başkalarını suçlamak olmamalı. Nerede hata yaptığımızı ve bu hatalardan nasıl döneceğimizi iyi hesap etmeliyiz" dedi.
Senaryoları bozmalıyız
Özgür Eğitim- Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdiise, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelere değindi. Emperyalizm eli ile Suriye üzerinden mezhep savaşı çıkartılmak istendiğine dikkat çeken Tanrıverdi, Müslümanları birlikte hareket ederek ABD, İsrail ile Rusya ve Çin üzerinden dayatılan senaryoları bozmaya davet etti.
Bütün insanlar kardeştir
İLK-DER Başkanı Özden Zehra Sönmez, çözüm sürecine kadınların destek vermesi gerektiğini ifade etti. Bütün annelerin ağlamaması için herkesin taşın altına elini koymasının önemine değinen Sönmez, "Bütün insanlar kardeştir. Şimdi kardeşliğimizi pekiştirme zamanı" diye konuştu
Birliktelik çağrısı
İHD Temsilcisi Selma Güngörde, Taksim'de yaşanan olaylara tepki gösterdi. Polisin orantısız güç kullanıma son verilmesi için hükümeti harekete geçmeye davet eden Güngör, insan hakları konusunda tüm STK'lara birlikte hareket etme çağrısı yaptı.
Barışın yanındayız
Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti(MGC) Başkanı Cemil Aydoğanise, çözüm sürecini "Barış Kervanı" olarak tanımladı. Süreci desteklediklerini açıklayan Aydoğan, "Destekliyoruz ve kardeşliğin egemen olması için çaba sarf ediyoruz. Halkların inkarının karşısında, barışın yanındayız" dedi.