On binlerce kişinin katıldığı 1 Mayıs kutlamalarında halaylar çekildi, grup yürüyüş konseri ile alan coştu, 4 dilde yayınlanan bildiriyle emek, dayanışma ve kardeşlik mesajları verildi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu alana hitap etti. Gündoğdu, "1 Mayıs üzerinden toplumun iradesine ipotek koymak isteyenlerin aksine biz evrensel hukuk, ebedi kardeşlik için buradayız. Kadim medeniyetin ortak varisleri olarak medeniyetimizin yeniden inşası için buradayız. Temel hak ve özgürlüklerle insanlık onurunu korumak için buradayız. Her türlü ırkçılıkla mücadele etmek için buradayız. Bir daha işkencelerin olmaması, faili meçhullerin yaşanmaması, kireç kuyularında insanların yakılmaması, kan ve gözyaşının durması için buradayız" dedi.
Allah Anadolu'nun birliğini bozmasın
"Sizlere Konya'dan Mevlana'nın, Siirt'ten Veysel Karani'nin, Malatya'dan Somuncu Baba'nın, Nevşehir'den Hacı Bektaş'ı Veli'nin, Bitlis'ten Said Nursi'nin, Eskişehir'den Yunus Emre'nin, Kırşehir'den Ahi Evran'ın, Sögüt'ten Şeyh Edebali'nin, Ankara'dan Hacı Bayram-ı Veli'nin nefesini, duasını, birlik ve beraberlik iradelerini getirdim. 81 ilden dualar, sevgiler, manevi kokular ve renkler getirdim" diyen Gündoğdu, "Bu koku kardeşliğin kokusudur. Bu renk çoklukta birliğin rengidir. Bu dua ve dayanışma huzurun müjdecisidir. Bugün burada peygamberlerin, sahabelerin, velilerin manevi atmosferinde buluştuk. Bugün Ahmed-i Hani'nin manevi huzurunda toplandık. Diriliş şairi Sezai Karakoç'un memleketine misafir olduk. İnşallah buluşmamız Anadolu'nun birliğinin zemini, İslam dünyasının dirliğinin mayası, dünya barışının harcı olacak. Büyük Türkiye'nin, bölgesel ve küresel vizyonunun yeni ufku olacak. Allah Anadolu'nun birliğini ve dirliğini bozmasın inşallah" diye konuştu.
Kirli emellerine ulaşamayacaklar
Gündoğdu sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Dün Şam'ı, Bağdat'ı, Mekke ve Medine'yi İstanbul'dan, Diyarbakır'dan, Mardin'den ayıranlar, bugün Türk'ü Kürt'ten, Lazı'ı Çerkez'den, Alevi'yi Sünni'den ayırarak bizi bölmek istiyorlar. Bilsinler ki başaramayacaklar. İzin vermeyeceğiz. Post modern sömürgecilerin bu kirli emellerine ulaşmalarına asla müsaade etmeyeceğiz. Onların yenilenmiş yöntemlerine, planlarına, tuzaklarına ve komplolarına karşı tek ses, tek yürek, tek bilek olduk. Bundan sonra da hep birlikte var olmaya, diri kalmaya, onurla yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü biz; bin yıllık desende bir ve beraberiz. 15 asırlık kadim medeniyetin ortak mirasçılarıyız. Kimse bu kadim medeniyetin çocuklarını ayıramaz, ayrıştıramaz. Görüyorsunuz Diyarbakır meydanında sevinçler bir, acılar bir, gayeler aynı. Vicdanlar bir çarpıyor. Şarklı, Garplı, Şimalli, Cenuplu yok. Biz varız. Horonu halaydan, zeybeği atabarından ayrı tutmayan, Osmaniye bozlağından da Yozgat sürmelisinden de, Diyarbakır halayından da aynı tadı alan insanlarız."
KÜRESEL OPERASYONLARA TEPKİ
"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı bir mekana, bir alana hapsedilemez, esir alınamaz" diyen Gündoğdu, "Ülkemizin ve dünyanın tüm alanları 1 Mayıs Emek ve Dayanışma alanıdır, barış alanlarıdır, kardeşlik alanlarıdır. Gündem Taksim değil, gündem bayramın nerede kutlanacağı değil; gündem emek, dayanışma ve kardeşlik olmalıdır. Memur-Sen olarak, mekan dayatmasını da, kutlama şekli dayatmasını da reddediyoruz. Taksim dayatması bir senaryodur diyoruz. Bu senaryo, Taksim'e çakma bir kutsallık yükleyerek, Taksim'den yeni bir Gezi çıkarma senaryosudur. Bu tuzağın, bu komplonun da farkındayız. Taksim'den Gezi çıkarmaya çalışma olsa olsa darbeci zihniyetin ürünü olabilir. Gezi Parkı ve 17 Aralık Küresel Operasyonuyla Türkiye'nin demokratik istikametini değiştiremeyenler, 1 Mayıs'ta emeği suiistimal ederek kirli emellerine ulaşmak istiyorlar. Çözüm sürecini akamete uğratma planları yapıyorlar" şeklinde konuştu.
17 ARALIK'TA SUS PUS OLANLARLA AYNI ZEMİNİ PAYLAŞMAYIZ
Gündoğdu sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bazı kendini bilmezler 1 Mayıs'ı Diyarbakır'da kutlama kararını kiminle aldınız diyorlar? Biz gücünü üyesinden ve çalışanlardan alan bir Konfederasyonuz. Uluslararası sendika konfederasyonlarının isteğine göre yer belirlemeyiz. Biz küresel güçlerin tezgahına, tuzağına, planına ve senaryosuna göre miting yapmayız. Biz milletin, çalışanların beklentilerine göre yer belirleriz. Biz kangren olan sorunların çözümü için, çözümüne katkı yapmak için alan belirleriz. Bu nedenle; Gezi'de kapitalistlerle, faiz lobileriyle, emperyalistlerle kol kola olanlarla, aynı yerde olmadık, olmayız. 17 Aralık'ta sus pus olanlarla aynı zemini paylaşmayız. Taksim'i millet ve çalışanlarla değil AB'nin çifte standartlı kuruluşlarıyla paylaşanlarla bir olmayız. Darbelere, zulümlere alkış tutup, emek örgütlerinin kürsülerini işgal edenlerle aynı yerde durmayız."