Batı medyası İsrail'in zalimliğini görmezden geldi

Terör devleti İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarında batı medyasının İsrail taraflı tutumuyla ilgili çarpıcı bir rapor yayımlandı.

İngiltere'de yayımlanan bir raporda, uluslararası basının, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarında "gerçekleri örtmeye çalıştığı" ve "İsrail yanlısı" yayın yaptığı belirtildi.

Medya İzleme Merkezi ve Britanya Müslüman Konseyinin iş birliğinde yayımlanan raporda, 10 Mayıs'ta başlayıp 11 gün süren; 66'sı çocuk, 248 kişinin hayatını kaybettiği, 1948 kişinin yaralandığı İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarında, aralarında İngiliz haber ajansı Reuters, Fransız haber ajansı AFP ve İngiliz devlet yayın organı BBC'nin de yer aldığı uluslararası medya kuruluşlarının haber dili incelendi.

İsrail'in 10 Mayıs'ta Filistin'e yönelik başlattığı saldırıların uluslararası basında yer alış şeklinin sorunlu bulunduğu raporda, görsel ve yazılı basında Kudüs ve Gazze ile Filistin'in diğer bölgelerinde yaşananlara ilişkin bilgilerin, izleyiciler ve okuyucuların olaylara ilişkin algısını çarpıtmaya yönelik olduğuna dikkat çekildi.

'İşgal' kelimesi yerine 'Tahliye'

Raporda, yazılı ve görsel basında ilk olarak Yahudi yerleşimcilerin Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinlileri zorla yerlerinden etmeye çalıştığına ilişkin haberlerin yer almaya başladığı, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına göre suç olarak kabul edilen bu yerleşimlerin uluslararası basında "zorla yerinden edilme", "yasa dışı yerleşim", "işgal" ve "mülksüzleştirme" gibi kavramlar yerine "tahliye" ifadesiyle yer aldığı belirtildi.

7 Mayıs'tan ateşkesin ilan edildiği 20 Mayıs'a kadar 62 bin 400 çevrim içi makalenin ve 7 bin 997 televizyon yayınının tespit edildiği bilgisine yer verilen raporda, İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediği ramazan ayının 27. gecesinden sonra haber sayılarında artış olduğu kaydedildi.

Raporda İsrail polisinin, bu baskında ibadet eden yüzlerce kişiyi yaraladığı, plastik mermi ve sersemletici gazlar kullandığı, Filistinlilerin de kendilerini taşlarla korumaya çalıştığı ancak medyanın bunu "çatışma" şeklinde okuyucularına ve izleyicilerine sunduğu, bu kavramın kullanılma amacının İsrail'in şiddetini örtmeye yönelik olduğu aktarıldı.

Fransız haber ajansı AFP'nin "Kudüs'teki çatışmalarda yüzlerce yaralı" başlığıyla sunduğu habere yer verilen raporda, haberde yaralıların Filistinli olduğu gerçeğinin ve olaya ilişkin ayrıntıların gizlendiği vurgulandı.

Raporda, gerçeklerin gizlendiği bu haber dilinin yeni olmadığı, Medya İzleme Merkezi'nin 2018-2020'de Gazze'de Filistinlilerin yaşam koşullarının arkasında yatan nedenlere ilişkin sunulan 182 haberde bu dilin kullanıldığını tespit ettiği ve bunların çoğunu AFP, Reuters ve Associated Press (AP) haberlerinin oluşturduğu bildirildi.

Yahudi gazeteci Emily Wilder'in sosyal medyada Filistinlileri savunan paylaşımda bulunduğu için 21 Mayıs'ta AP'deki işine son verildiğinin hatırlatıldığı raporda, "İsrail Savunma Kuvvetlerinin (IDF) Gazze bombardımanında bugüne kadar 65'i çocuk olmak üzere 248 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail tarafında 2'si çocuk 13 kişi öldü. Ne teknoloji ne silahlar ne de ölümler eşit. 'Filistinli militanlar' gibi bir ifade tüm Filistinlileri 'şiddetli saldırganlar' olarak tanımlıyor. 'Filistinli saldırganlar, İsrail kendini savunuyor ya da misilleme yapıyor' şeklinde çarpık odaklanma iki tarafı eşitlemekle kalmıyor, aynı zamanda IDF tarafından kullanılan orantısız askeri saldırıyı haklı çıkarıyor. Dünya liderleri de İsrail'in kendini savunma hakkına sahip olduğu yönündeki açıklamalarıyla medyadaki bu anlatıyı daha da kötüleştiriyor." ifadelerine yer verildi.