Batı, imaj kurtarma peşinde

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Suriye'ye müdahaleye hazırlanan ABD ve Batı'nın amacının katil Esed'in katliamlarını durdurmak değil, kirlenen imajını kurtarmak olduğunu söyledi. Kaya, "100 binin üzerinde insan katledilirken kılı kıpırdamayanlar, bugün insanlık kurtarıcısı kahraman rolüne soyunuyorlar. Dünya mazlumları artık bunlara kanmıyor" dedi.

İSMAİL UĞUR / ANKARA

ABD ve Batı tarafından Suriye'ye karşı planlanan müdahalenin iyi okunması gerektiğine işaret eden Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Genel Başkanı Rıdvan Kaya, operasyonun amacının kanı durdurmak değil, Suriye'de iki buçuk yıldır devam eden vahşet karşısında takındıkları umursamaz tavrı örtme ve bir kez daha "insanlığın hamisi" payesini üstlenmek olduğuna dikkat çekti.

Kimyasal olmasaydı sorun yok muydu?

"Suriyeli masum sivillerin ve özgürlük talebiyle ayağa kalkmış direnişçilerin kimyasal silahla değil de, konvansiyonel silahlarla katledilmeleri meşru mudur?" diye soran Kaya, Esed'in uçaklarla ve füzelerle şehirleri yakması ve sivilleri katletmesini 'karşılıklı çatışma' olarak tanımlamanın insanlık dışı bir anlayışın yansıması olduğunu kaydetti.

ABD ve Batı vahşete ortaktır

Baas rejiminin yaptığı katliamlara Rusya ve İran gibi ülkelerin açıktan destek verdiğini belirten Kaya, ABD ve Batı ülkelerinin de sadece seyretmekle yetindiğini söyledi. Esed'in küresel güçlerin suskunluğundan cesaret aldığını vurgulayan Kaya, hunharca işlenen katliamları boş gözlerle seyreden Batı'nın Suriye'de işlenen bütün suçlara ve yaşanan vahşete ortak olduğunu ifade etti.

Suriye direnişçileri gerçeği biliyor

Kaya, gelinen aşamada ABD'nin yapmayı planladığı operasyonla ilgili "rejim değişikliğine yönelik olmayan bir operasyon" açıklamasının gerçek niyetlerini ortaya koyduğunu belirterek, "Şurası açıktır ki; ikiyüzlü, tutarsız Batılı güçlerle cani Baas rejimi arasında yaşanabilecek siyasi ve askeri hesaplaşmanın ortaya çıkaracağı sonuçlar Suriye direnişini asla bağlamaz. İslami direniş Suriye halkının özgürlük ve adalet talebini bugün yerli despotlara karşı savunduğu gibi, yarınlarda yoğunlaşabilecek emperyalist dayatmalar karşısında da korumaya ve savunmaya kararlıdır ve muktedirdir" şeklinde konuştu.