Batı cinayete ortak oluyor

Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idam kararına tepki gösteren uzmanlar, "Batı dünyası bu karara sessiz kalarak ikiyüzlülüğünü yine göstermiştir" dedi.

EZGİ ÇELİKANKARA

Mısır'da 2013'teki darbe ile görevinden uzaklaştırılan, ülkenin demokratik şekilde seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi hakkında idam kararı alındı. Karar uluslararası arenada da büyük tepki topladı. Konuya dair görüşlerini aldığımız uzmanlar Batı'nın yaşananlara karşı sessizliğine tepki gösterdi.

"SİSİ, ESED, NETENYAHU: ŞEYTAN ÜÇGENİ"

Rabia Platformu Sözcüsü ve Gazeteciu2013Yazar Abdurrahman Dilipak, Sisi yönetiminin kararlılık ve cesaret gösterisi yaparak meydan okuduğunu, Arap ve İslam Dünyası'nın nabzını tutmak istediklerini ifade etti. Batı'nın bu duruma çifte standartlı davrandığını ifade eden Dilipak, Batı'nın darbeye darbe, darbeciye darbeci diyemediğini belirtti. Bu konuda tek dik duruşun Türkiye hükümeti ve halkından geldiğini kaydeden Dilipak, "Suudiler ve BAE, Kuveyt daha önce Sisinin yanında saf tuttu. Şimdi durdukları yeri yeniden gözden geçiriyorlar. BM, AB, Arap Birliği, Afrika Birliği ve İslam ülkelerinin bu cinayet kararına şiddetle karşı çıkması ve Sisi'nin görevden uzaklaştırılması gerekir" dedi. Sisi'nin Saddam'dan ya da Kaddafi'den farkı olmadığını söyleyen Dilipak, bu olaylar karşısında sessiz kalmanın cinayetlere arka çıkma anlamına geleceğini kaydetti. "Haksızlıklar karşısından susanlar dilsiz şeytanlardır" diyen Dilipak, "Sisi ve Esed aslında zihniyet ikizidir. Bunların üçüncüsü de Netenyahu'dur. Bunlara arka çıkanlar da bu şeytan üçgenine dahildir" ifadelerinde bulundu.

"HALK AYAKLANMALARINA KARŞI GÖZDAĞI"

Yeni Yüzyıl Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Mısır'da Mursi'ye yönelik alınan kararın halk ayaklanmalarına karşı bir gözdağı olabileceğini ifade etti. Hacısalihoğlu, "Darbecilerin arzu ve hevesleri doğrultusunda çıkan bir idam kararının meşru hiçbir yanı olamaz. Bu kararın Ortadoğu halklarını ve İhvan hareketini yerin altına itme onu sürekli şiddet sarmalı içerisinde bir aktör haline getirme, İslam coğrafyasında oynanan oyunun tuzağına düşürme ve gözdağı anlamı vardır" dedi.

"BATI'NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ"

Adalet, hak, demokrasi, insan hakları gibi kavramlar üzerinde kendini konumlandıran Batı Dünyası'nın çifte standardını ve ikiyüzlülüğünü bir kez daha gösterdiğini söyleyen Hacısalihoğlu, Mursi'nin idam kararının kolaylıkla uygulanamayacağını ifade etti. Mısır'ın mevcut yasası gereği dini açıdan kararın onayının gerektiğini belirten Hacısalihoğlu, askıya alınma durumunun da ortaya çıkabileceğini kaydetti. Hacısalihoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Verilmiş bu karar ortada bir gerçeği ifade ediyor ki İslam'ı demokrasiyle ve milletin iradesiyle buluşturma konusunda büyük bir koalisyon var. Bu koalisyon darbeyi tezgahlayarak Mısır'da sahaya sürmüştür. Mursi'nin idam kararı, Mısır üzerinden Ortadoğu'da ve İslam coğrafyasında hamle yapmak isteyenlerin işine yarayan bir karardır. Bunun Suriye'ye yansıması bile vardır. Mısır'da İhvan'ın önünü tıkayanlar ile Suriye'de IŞİD'in önünü açanlar aynı aktörlerdir. Sebepte açıktır. İslam'ı sürekli terörle şiddetle anılmasını sağlamak ve böylelikle İslam coğrafyasında bir kaotik ortamdan sürekli çıkar ve güç devşirmek ana stratejidir" dedi.

"MURSİ'NİN İDAM EDİLMESİ CİNAYETTİR"

Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Av. Alaaddin Varol ise, hukuki olmayan bu kararın uygulanmasının cinayetten farkı olmayacağını dile getirdi. Varol, "Suçsuz insanların kafalarına silah sıkmak ile bu mahkeme kararı arasında hiçbir fark yoktur. Bu kararı verenlerin yargılanması gerekir. Mursi'nin idam edilmesi hukuken mümkün değildir" dedi.