İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılmayan sanık Özgentürk'ü avukatı Fikret İlkiz temsil etti. Davanın müdahili avukatlardan Mustafa Doğan İnal da duruşmada hazır bulundu. Diğer müdahil avukatlar Ahmet Özel, Ferah Yıldız, Ayşe Ergül ve Muhammed Cemil İmamoğulları ile Emine Nur Çakır, Zühre Dönmez, Abdulsamet Aydındiğer ve Ela Ezgi Yelmen'i ise avukatları temsil etti.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, sanık Işıl Özgentürk'ün, "halkı kin veya düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan, suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen neticenin ağırlığı, sanığın kastı ve kastın yoğunluğunu da dikkate alarak 1 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Bu cezayı, suçun basın ve yayın yoluyla işlenmiş olması gerekçesiyle yarı oranında arttırarak 1 yıl 6 aya çıkaran mahkeme, cezada başka bir artırım veya indirim yoluna gitmedi.
Mahkeme, sanığın adli sicil kaydında, hakkında daha önceden verilmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğunu da göz önüne alarak, yeniden suç işlemekten çekineceğine dair mahkemede kanaat oluşmadığı için erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik bir karar almadı.
Soruşturma ve iddianame
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Işıl Özgentürk, 13 Ocak 2019'da "Yeni kuşak türbanlılar" başlıklı bir yazı kaleme almış ve başörtüsü takan kadınlara yönelik hakaret içerdiği belirtilen yazıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan resen soruşturma başlatılmıştı.
Avukatlar Ahmet Özel ve Mustafa Doğan İnal da söz konusu yazıyla ilgili başsavcılığa başvurarak, şüphelinin "hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından cezalandırılması talebiyle, suç duyurusunda bulunmuştu. Resen ve şikayet üzerine başlatılan soruşturma dosyalarını birleştiren başsavcılık, gerçek kişiye yöneltilmediği gerekçesiyle şüpheliye yönelik "hakaret" suçu isnadını dosyadan çıkarmıştı.
Soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, şüpheli Özgentürk'ün yazısında, "başörtüsü takılması eyleminin tarihte fahişelere mahsus bir davranış biçimi olduğu" imasında bulunduğu kaydedilerek, bu kişinin, basın yoluyla "halkı kin veya düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.