Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bir süre gönüllü faaliyetlerde bulunduktan sonra Başkent Öğretmenevi'nde misafir edilen depremzede öğretmenler bir an önce eğitim-öğretimin yeniden başlamasını ve öğrencilerine kavuşmayı bekliyorlar.
Başkent Öğretmenevi Müdür Yardımcısı Hatice Sarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 Şubat'daki depremlerin ardından bölgeden gelen 900 kişiyi ağırladıklarını ve misafirlerinin ağırlıkla öğretmenlerden oluştuğunu ifade etti.
Öğretmenevlerine gelen 16 gönüllü rehber öğretmenin 60 dolayındaki misafir çocuk için psikososyal faaliyetler düzenlediğini, okul çağındakiler için nakil süreçlerini yürüttüklerini, kırtasiye malzemelerinden kitaplarına kadar pek çok eksiğin tamamlanması için çalıştıklarını anlatan Sarı, ayrıca üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler için de gönüllü öğretmenlerin geldiğini, bunun yanında kurslar düzenlendiğini aktardı.
Sarı, ilk günden itibaren hayırseverlerin büyük yardımlar yaptıklarını, oluşturdukları malzeme odasında depremzedelerin tüm ihtiyaçlarının karşılanmasına çabaladıklarını belirtti.
- "Konteyner kentlere gideceğiz"
Hatay'da görev yapan sınıf öğretmeni Tuğba Okşun, felaketin hemen ardından 2 çocuğu ile geldikleri öğretmenevinde çok iyi ağırlandıklarını söyledi.
Depremin yaşandığı Hatay'da yeniden mesleğini icra edeceğini dile getiren Tuğba öğretmen, "Ben o yörenin yabancısı değilim, çocuklar benim yabancım değil, ben gitmeyeceğim de oraya kim gidecek? Mecburum oraya gitmeye ve gitmek de istiyorum. Hatay'ı kaderine terk edemeyiz, gideceğiz. Okul müdürlerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Canla başla görevimi yapmak istiyorum. Annem babam da öğretmen. Konteyner kentlere gitmeyi düşünüyoruz." dedi.
"Bu süreçte de iyi ki öğretmenim dedim"Gaziantep'te öğretmenlik yapan Nihal Şahin de depremin ardından tanıdıklarıyla beraber evinin yakınındaki okula sığındıklarını anlattı.
Saatler ilerledikçe özellikle çocukların acıkması üzerine, anaokulunun yemekhanesini açarak pişirdikleri makarnaları dağıttıklarını belirten Nihal öğretmen, "Sonrasında kendi okulumuza geçtik. Okul müdürümüz kendi aracıyla büyük bir kahramanlık yaptı ve diğer okulları gezerek yapılan yardım faaliyetlerine destek olmamızı sağladı. Gönüllü olarak depremzedelere yardımcı olmak için uğraştık. Biraz zaman geçtiğinde de öğrencilerimle iletişim kurdum." diye konuştu.
Bölgede görev yapmaya devam edip etmeyeceği sorulan Nihal öğretmen, "Depremden 10 gün sonra, geçici süreyle Ankara'ya geldim. Kesinlikle döneceğiz." dedi.
Nihal öğretmen, "Depremin yaşandığı 6 Şubat bizim miladımız oldu. Artık ikinci hayatımızı yaşıyoruz." dedi.
Nihal öğretmen, 5 kişilik ailelerinde anneleri hariç 3 kız kardeş ve babalarının öğretmen olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Çocukluğumda bile öğretmencilik benim oyunumdu. Bu mesleği yaptığım için çok mutluyum. Bu süreçte de iyi ki öğretmenim dedim. Depremzede olduğum halde çoğu insana öğretmen olduğum için dokunabildiğimi düşünüyorum. Deprem, bizim birbirine ne kadar bağlı bir millet olduğumuzu bir kez daha ortaya çıkardı."
Başkent Öğretmenevi'nde konaklamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Nihal öğretmen, depremzedelere çok insancıl yaklaşıldığını ve büyük destekler gördüklerini söyledi.
- "Biz öğretmeniz, korkmaktan ziyade hayat mücadelesine devam ediyoruz"
Nihal öğretmenin kız kardeşi Adıyaman Besni'de öğretmenlik yapan Arzu Şahin ise depreme uyku esnasında yakalandığını ancak uyku ile uyanıklık arasında geçen sürenin ardından etrafı algılamaya başladığını aktardı.
Binayı terk ettiklerini ancak dışarda karlı hava şartları karşısında zorlandıklarını anlatan Arzu öğretmen, "Deprem, öncelikle çok korkutucuydu ama hayat da devam ediyor. Biz öğretmeniz, korkmaktan ziyade hayat mücadelesine devam ediyoruz, hayat bize ikinci bir şans verdi. Artık hiçbir şeyi ertelemeyip zamanında yapmayı istiyorum." ifadesini kullandı.
Arzu öğretmen, "Adıyaman'da okullarımızın açılmasını bekliyoruz." dedi.