Başkanlık sistemi ve Türkiye-2

MUHAFELET ERDOĞANFOBİK

Erdoğan var olduğu sürece kendilerinden birinin seçilmesinin mümkün olmadığını bilen muhalefetin, Başkanlığa bu yüzden karşı çıktığını ifade eden AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner, "Erdoğanfobik muhalefetin bütün korku ve itirazları bu yüzden" dedi.

ÖZLEM DOĞAN

BAŞKAN NASIL SEÇİLİYOR?

ABD'de başkan ve başkan yardımcısı birlikte seçiliyor. Anayasa'ya göre başkan seçilme şartları arasında ABD'de doğmuş olmak, ABD vatandaşı olmak, asgari 35 yaşında olmak ve en az 14 yıldır ABD'de ikamet ediyor olması gerekiyor. Başkan yardımcısının da aynı nitelikleri taşıması şart. ABD gibi Brezilya'da da başkan ve başkan yardımcısı birlikte seçiliyorlar. Anayasaya göre başkan seçilebilmek için en az 35 yaşında olmak, doğuştan Brezilya vatandaşı olmak ve bir siyasi partiye üye olmak şartları bulunuyor. Aynı şartlar başkan yardımcısı için de geçerli. Meksika'da başkanlığa aday olabilmek için en az 35 yaşında olmak, doğum ile birlikte Meksika vatandaşlığını elde etmiş olmak ve ebeveynlerinden en az birisinin doğuştan Meksika vatandaşlığına sahip olması gerekiyor. Ayrıca 20 yıldır Meksika'da ikamet etmesi gereken başkan adaylarının, adaylıktan önceki son bir yılda kesintisiz biçimde ülkede ikamet etmiş olması zorunludur. Adayların din adamlığı görevi bulunmaması veya herhangi bir tarikatın liderliği gibi unvanlara sahip olmaması gerekiyor. Ayrıca, seçimlerden en az altı ay öncesine kadar aktif olarak ordu mensubu olmama şartı vardır. Yine, dışişleri bakanı, eyalet valisi gibi resmi bir görevde bulunuyorsa seçimlere en az altı ay kala görevinden ayrılmış olması gerekiyor. Meksika'da başkan yardımcılığı makamı bulunmuyor. Şili'de başkanlığa aday olabilmek için Şili topraklarında doğmuş olmak, Şili vatandaşlığına sahip olmak ve 40 yaşını doldurmuş olmak aranılan şartlardan. Şili'de başkan yardımcılığı makamı yok. Arjantin'de başkan ve başkan yardımcısı birlikte seçiliyorlar. Başkan seçilebilmek için adaylarda 30 yaşını doldurmuş, Arjantin topraklarında doğmuş ya da yurtdışında doğmuşsa Arjantin doğumlu ve vatandaşı ebeveynlere sahip olmak şartı aranıyor. Bu şartlar başkan yardımcısı için de geçerlidir. Güney Kore'de başkan seçilmek için asgari 40 yaşında ve Güney Kore vatandaşı olmak gerekiyor. Güney Kore'de başkan yardımcılığı makamı 1960 yılında kaldırılmıştır; mevcut sistemde başkan yardımcılığı konumu bulunmuyor.

BAŞKANLIK SEÇİMİ VE ERKEN SEÇİM

Başkanlık sisteminde seçimler ve seçimlerin yapılma aralıkları daha önceden anayasa ile belirlenmiş olduğundan, yasamanın ve yürütmenin ülkeyi erken seçime götürme yetkisi sert bir şekilde kısıtlanmıştır. Seçimler planlanmış tarihlerde gerçekleştirilir.Başkanlık sisteminde, devlet ve hükümet başkanı parlamenter sistemin aksine, aynı kişidir. Dolayısıyla da, başkan, parlamenter sistemdeki başbakanın ve cumhurbaşkanının tüm yetkilerini kendisinde toplar. Dolayısıyla, başkanlık sisteminde en temel hususlardan birisi yürütmede birliğin sağlanmasıdır.

BAŞKAN-YARGI-ATAMA İLİŞKİSİ

Başkan yürütme gücünü elinde bulundurmakla birlikte, yetkilerinin yürütmeyle sınırlandırılmış olması hasebiyle uygulayıcı pasif başkanlara da benzetilebilir. Başkan, yürütme organının tamamını somutlaştırmak suretiyle temsil eder. Bu gücüyle yasaların iyi bir şekilde uygulanmasını ve senatonun da onayını alarak memurların atanmasını sağlar. Başkanın atamaları, senatonun tasdikini gerektirir. Başkan aynı zamanda askeri güçlerin başkumandanıdır. En küçük rütbeli subaylardan en büyük rütbeli subaylara kadar hepsini atayabilir.

Kuvvetler ayrılığının doğuşu

Hürriyetlerin sağlanması ve korunabilmesi için kuvvetlerin birbirinden ayrılması gerektiğine kanaat getirildi ve 18. yüzyılın sonlarında, mutlakıyet rejimlerini yıkmak ve yerine hürriyet rejimi kurmak için çalışanlar, kuvvetler ayrılığını çözüm olarak gördü. Kuvvetler ayrılığı teması, J. Locke ile anayasal demokrasi kavramını ilk zikreden Montesquieu ve Hayek'e atfedilir.

Yasama-Yürütme-Yargı

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin hayata geçtiği bir sistemde yasamau00b8 yürütme ve yargı olarak ayrılan kuvvetlerin göreve geliş biçimlerinin farklı olması ve aralarında bir fren-denge sisteminin öngörülmesi gerekir. Ayrıca, bu sistemde yasamau00b8 yürütme ve yargı fonksiyonlarının farklı organlarca yerine getirilmesi gerekir. Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı ilkesi sert şekilde uygulanır. Yasama ve yürütme parlamenter sisteme oranla birbirlerinden daha fazla bağımsızlardır. Yürütme ve yasama ayrı ayrı seçilirler. Yürütme yasamayı feshedemez, ama yasamanın güvenoyuna da bağlı değildir.

AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner'le başkanlık sistemi üzerine:

PARLAMENTER SİSTEM KRİZ DEMEK

Türkiye'de yıllardır uygulanan parlamenter sistem tıkandı mı?

Evet, tıkandı. Tıkanmanın ötesinde bir sorun kaynağına dönüştü. Şu an sistemik bir krizle yüz yüzeyiz ve bu sorun aşılmadığı sürece Türkiye'nin kendini aşarak büyümesi de mümkün gözükmüyor.

Parlamenter sistemin ülke yönetimindeki dezavantajları nelerdir?

Türkiye'deki sistem tanımına uygun bir parlamenter sistem bile değil. Darbe anayasasına baktığınızda Cumhurbaşkanının yetkileri Başkanlık sistemlerine özgüu2026 İkili bir otorite oluşturulmuş. Halkın oyuyla seçilmiş bir Başbakan, devleti temsil makamındaki Cumhurbaşkanı tarafından rahatlıkla yetkisiz ve etkisizleştirilebiliyor. Cumhurbaşkanlığı makamı devletçi seçkinlerin hoşuna gitmeyen bir halk iradesi ortaya çıktığında bir tür vesayet odağı olarak sistemin içine yerleştirilmiş. Cumhurbaşkanı istemezse sistem kilitleniyor. Sezer-Ecevit döneminde, Demirel-Erbakan döneminde bu yaşandı. Türkiye'deki mevcut parlamenter sistemde gerçekte parlamenterlerin bir gücü yok. En fenası da erkler ayrılığı yok. Kağıt üstünde var, ama gerçekte yok. Yargı bir vesayet odağı olarak konumlandırılmış ve yasama ile yürütme iç içeu2026 Mecliste sayısal çoğunluğu elde eden bir parti hem yasamanın hem de yürütmenin patronu olabiliyor. Sistem bu haliyle kendi içinde kriz içinde kriz doğuran ve Türkiye'nin büyümesinin önünde engel oluşturan bir hantal yapı içeriyoru2026

KARAR ALMA SÜRECİ DAHA AKTİF

Başkanlık sistemi hangi ülkelerde nasıl uygulanıyor?

Başkanlık sistemi de tıpkı parlamenter sistem gibi tek tip değil. Her sistem içinde doğduğu ülkelerin siyasi, kültürel ve sosyolojik yapısıyla doğrudan ilintili olarak şekilleniyor. Amerika'da tam başkanlık sistemi var mesela. Fransa'da yarı başkanlık sistemiu2026 Başkanların seçilme biçimleri de her ülkede farklıu2026 Amerika'da halk tarafından seçilen Başkan kendi kabinesini oluşturuyor. Orada katı bir erkler ayrımı var. Fransa'da halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı kendi kabinesini kuruyor. Orada da Başbakanlık sistemi var. Ama Başbakan ve kabinesinin üstünde Cumhurbaşkanı var. Latin Amerika ülkelerindeki Başkanlık sistemleri farklı uygulanıyor. Ama sonuçta Başkanlık sisteminde halk tarafından seçilen Başkanlar sistem içinde nirengi bir öneme sahip. Karar alma süreçleri daha hızlı ve aktifu2026

Başkanlık sisteminin ülke yönetiminde sağladığı kolaylıklar nelerdir?

Karar alma süreçleri kısalıyor. Bürokratik mekanizmalar azalıyor. Daha hızlı ve etkin bir çalışma düzeni oluşuyor. Merkeziyetçi-bürokratik aygıtlar yerine anında karar alabilen ve alınan bu kararları doğrudan denetleyebilen bir yürütme aygıtı ortaya çıkıyor. Hem ülke yönetiminde, hem de hizmet üretiminde bu yürütmeci anlayış çözüm odaklı olmayı sağlıyor. Yasama sadece yasama olarak iş görüyor, yargı ise yargı olaraku2026 Yasamanın kendisi yürütmenin emrinde olmuyor, yargı ise bağımsız ve tarafsız olma işlevine kavuşuyor.

ÜLKENİN GÜCÜNE GÜÇ KATAR

Başkanlık sistemi iddia edildiği gibi diktatörlük ya da tek adamlık mıdır?

Başkanlık sisteminde Başkanın merkezi bir önemi var. Çünkü karar alma mekanizmalarının başında bizzat Başkan var. Ama bu tek adamlık sistemine veya diktatörlüğe dönüşebilecek bir sistem değil. Çünkü güçlü bir yasama ve yargı organı var. Sistemin bütün aktörleri birbirini kontrol ve denetim altında tutabiliyor. Bugüne kadar Amerika'da diktatör çıktığı görülmüş müdür? Veya Fransa'da Cumhurbaşkanlarının tek adamlık rejimi ihdas ettiği görülmüş müdür? Sistemi demokratik bir anlayışla ve ülkenin sosyolojisine uygun bir biçimde dizayn ettiğiniz zaman hiçbir sorun çıkmaz. Tam tersine ülkenizin gücüne güç katarsınız. Çünkü halk kendini sistemin asıl sahibi olarak görür ve sistemine çok daha fazla sahip çıkar. Çünkü Başkanlık sisteminde asıl patron halktır. Halk istemiyorsa bir sonraki dönemde yoksunuz.

Geçmişten günümüze ele alırsak Türkiye Başkanlık sistemine yabancı mı?

Tarihsel olarak baktığımızda Türkiye'nin Başkanlık sistemini daha içselleştirerek uyguladığını görürüz. Asıl bize yabancı olan ve o yüzden kötü bir biçimde uygulayarak her şeyimizin kötürümleştirilmesine sebebiyet veren parlamenter sistemdir. Bu ifademden parlamenter sistemi bütünüyle kötü gösterdiğim sonucu çıkarılmasın. Parlamenter sistemin çok iyi uygulandığı ülkeler de var elbet. Ama Türkiye'de bu sistem tam bir sorun kaynağı olarak karşımızda duruyor. Başkanlık sistemi tarihsel olarak da kültürel olarak bize çok daha uygun bir sistemdir. Türkiye'nin derin tarihsel tecrübesi kendine özgü Başkanlıklar sistemiyle doludur. Ve hepsinde de denetim ve kontrol mekanizmaları vardır. Selçukluların Osmanlıların yönetim düzenlerine bu gözle bir kez daha bakılsın, oralarda bugüne emsal teşkil edebilecek ne tür denetim ve kontrol mekanizmalarının olduğu hayranlıkla görülür. En küçük oba pratiğinde bile bugünkü Başkanlık sistemine emsal teşkil edebilecek anlayışlar ve uygulamalar rahatlıkla görülebilir. Diyeceğim o ki Başkanlık sistemi bize yabancı değil. Tarihsel tecrübeleri elbette bugüne taşımak mümkün değil, ama kendi derin tarihselliğimize ve sosyolojimize uygun bir yeni demokratik Başkanlık sistemi pekala oluşturulabilir. Emin olunuz ki buradan ne tek adamlık çıkar, ne de diktatörlüku2026

MUHALEFET ERDOĞANFOBİK

Muhalefet Başkanlık sistemine neden bu kadar karşı?

Erdoğanfobik olduğu içinu2026 CHP İnönü'nün şahsında somutlaşmış diktatörlük rejimini mesela kendi asr-ı saadeti olarak nitelendirir ve yüceltir. O yüzden CHP'nin Başkanlık sistemine "tek adamlık" veya "diktatörlük" üzerinden yaptığı suçlamalar hiç de inandırıcı ve ilkesel değilu2026 MHP kendi Başbuğunun yazdıklarından uzak bir anlayış içindeu2026. Rahmetli Türkeş'in Başkanlık sisteminden yana olduğu biliniyor. Üstelik Türk tarihsel idari geleneği Başkanlık sistemi üzerine oturuyor. HDP'nin sırtını yasladığı PKK ise kaskatı bir Başkanlık/Önderlik sistemiu2026 Öcalan hiç kimsenin kendisine asla itiraz edemeyeceği bir Başkanu2026 Kandil'deki sistem ise Başkanlık sistemiu2026 Dediğim gibi Erdoğan düşmanlığı dolayısıyla Başkanlık sistemine yönelik haksız ve ilkesiz bir muhalefet söz konusuu2026 Onlar biliyorlar ki Erdoğan var olduğu sürece kendilerinden birinin Başkan seçilmesi mümkün değilu2026 Bütün korkuları ve itirazları bu yüzdenu2026

Türkiye'nin Başkanlık sistemine geçmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bunu tarihsel ve siyasi bir mecburiyet olarak görüyorum. Şu an zaten fiili bir Başkanlık sistemi var Türkiye'de. Çünkü doğrudan halkın seçtiği bir Başkan var. Ama darbe anayasası değiştirilmediği için bu fiili durumun henüz anayasal altlığı yok. Şimdi yapılması gereken şey, bu fiili durumun anayasal/yasal altlığının oluşturulmasıdır. Türkiye er-geç bu sistemde karar kılacaktır. Çünkü Başkanlık sistemi Türkiye'yi yeniden tarih sahnesine güçlü bir biçimde çıkartacak yegane sistemdir.

HALK SİSTEMİN SAHİBİ OLACAK

Başkanlık Türkiye'ye neler kazandırır?

Halkın sistemin sahibi olmasını sağlar. Vesayet odaklarını bitirir. Darbeleri tarihe uğurlar. Merkeziyetçi-bürokratik sistemi sonlandırır. Hizmeti hızlandırır. Türkiye'yi her anlamda saygın ve güçlü kılar.