Antalya'da 79 yaşındaki turizmci Akay Okudur'un babasına ait sandıktan, dedesinin babasına ait olduğu düşünülen 1917 yılına ait tahvil çıktı. Dedesinin dedesinin 1800'lü yıllarda Bağdat Valisi olduğunu belirten Akay Okudur, belgelerin Ottoman Bank'a ait tahvil olduğunu öne sürdü.
Okudur, çıkan belgelere göre dedesinin babası Osman Sıtkı Ağazade'nin padişah tarafından el konulan arazilerle ilgili açtığı davayı kazanması sonucunda elde ettiği parayı, Ottoman Banka yatırdığını ve bu paranın bugün faizlerle birlikte 5 milyar İngiliz Sterlin yani 33 milyar Türk Lirası ettiğini iddia etti.
Antalya'da Akay Turizm firmasının yönetim kurulu başkanı Akay Okudur'un babası Nuri Okudur, eşi öldükten sonra başka bir kadınla evlendi. Nuri Okudur 1968 yılında, ikinci eşi de 2013 yılında vefat etti. Üvey annesinin vefatından bir süre sonra kardeşleriyle babasına ait evdeki sandığı açan Akay Okudur, Osmanlı dönemine ait birçok belge buldu.
Zamanla bu belgeleri inceleten Akay Okudur, dedesenin babası Osman'a ya da 1800'lü yıllarda Bağdat Valiliği yapan dedesinin dedesi İbrahim Ağa'ya ait olduğunu düşündüğü, 1856'da Fransız- İngiliz ortak girişimi olarak kurulan ve 1863'te tasfiye edilip Osmanlı Bankası'na dönüşen bankaya ait 10 binde 100 hisse değerinde tahvil olduğunu iddia ettiği belge buldu. Okudur, incelettiği belgelerin dedesinin babası Osman Sıtkı Ağazade'ye ait Osmanlı, Fransız- İngiliz ortak girişimi olarak kurulan Ottoman Bank'a ait hisse senedi olduğunu iddia ediyor.
‘DEDESİ OSMANLI'DA ANTALYA MÜFTÜSÜ'
Dedesi Yusuf Efendi'nin Osmanlı'da Antalya müftüsü, dedesinin babasının da 1800'lü yıllarda Bağdat valisi olduğunu belirten Okudur, İbrahim Ağa'nın valilik görevi sonrasında dönemin padişahından Anamur iskelesi ile Fethiye iskelesi arasını kiraladığı, bu bölgede ekilen- dikilen yerler için yüzde 40'a kadar hisseler aldığını söyledi.
'OTTOMAN BANK'IN MERKEZİ LONDRA'DA FAALİYETİNE DEVAM EDİYOR' DİYOR
Okudur, "Dedem Ottoman Bank'ın kuruluş sermayesinin 10.000'de 100 hisse karşılığında bankaya para yatırmıştır. Bu 1956 yılına kadar faizi işleyen, yatırılmış bir paradır. Bugün bu paranın faiz karşılığı 5 milyar İngiliz Sterlin'dir. Böyle bir paranın ülkemize gelmesi çok güzel bir şey olur. Ottoman Bank'ın merkezi Londra'da faaliyetine devam etmektedir. Bankaya yatırdığı para karşılığında Ottoman Bank, dedeme hisse senedi vermiştir. O zamanlar şimdiki gibi banka kartı yoktu, onun yerine hisse senedi veriliyordu. Bu senedin 2001 yılında Garanti Bankası'na devredilen Osmanlı Bankası'yla hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü üzerinde İngilizce Ottoman Bank yazılıdır. İngilizce, Yunanca, Fransızca ve Arapça yazıları ile Ottoman Bank, 10.000'de 100 hisse senedi, 1956 yılına kadar faiz de vereceği yazılıdır" dedi.
‘CUMHURBAŞKANI'NA DİLEKÇE GÖNDERDİ'
Bu konuda Cumhurbaşkanı'na bir dilekçe yazıp yardım istediğini belirten Okudur, dilekçenin Cumhurbaşkanı'na ulaştığını söyledi. Dilekçede şu ifadeler yer alıyor, "Süveyş Kanalının açılması için Osmanlı, Fransız ve İngiliz ortaklığı Ottoman Bank'ı kurulmuştur. Şu an Londra ve Fransa'da faaliyetlerini devam ettiren Ottoman Bank'a büyük dedem bankanın ana kuruluş sermayesi olan 10.000'de 100 hissesi kadar bankaya para yatırmışlardır. Karşılığında Otoman Bank 10.000'de 100 hisse senedi vermiştir. Bu senette Ottoman Bank 1956 yılına kadar faiz vereceği de yazılıdır. Türkiye'ye bu parayı getirebilmemiz için yardımınıza ihtiyacımız vardır."
AKADEMİSYENLERE GÖRE PİYANGOLU TAHVİL
Osmanlı dönemine ait belgeyi inceleyen Akdeniz Üniversitesi'nden Osmanlıca bilen tarihçi ve hukukçu akademisyenler ise belgenin 1917 yılında Osmanlı Donanma Cemiyeti'ne gelir amaçlı gerçekleştirilen piyangolu tahvil olduğunu dile getirdi. Benzer örnekleri de bulunan belgenin 40 yıllık bir tahvil olduğu, 40 yıl boyunca yapılacak çekilişlerde ikramiye verildiği, ikramiye çıkanlara ödemelerin Osmanlı Bankası gişelerinden yapıldığı, belge üzerindeki yılların ise çekiliş tarihlerini gösterdiği şeklinde bilgi verdi.
Osmanlı Donanma Cemiyeti'nin 1917 yılına ilişkin piyangolu tahviliyle ilgili Milli Piyango İdaresi'nin internet sitesinde ise, Donanma Cemiyeti'nin çeşitli bağış yollarıyla gelir sağlamayı amaçlarken piyangodan da yararlanmayı düşündüğü ve 1917 yılında ikramiyeli tahvil çıkardığı, en son 1939 yılına kadar ikramiyelerin ödendiği, bu konuda çıkartılan kanunun kaldırıldığı belirtiliyor.