Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Savunma sanayinde tasarımdan üretime tüm aşamalarda söz sahibi olma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Bazıları Türkiye'nin geçmişinin 1 asırdan ibaret sanıyor. Dünya bugün adeta diken üzerindedir. Tek taraflı güç kullanma ve yaptırım tehditleri giderek daha sık başvurulan bir yol haline geldi. Suriye'de bir terör örgütüne bize parayla verilmeyen silahların yığıldığını üzüntüyle takip ediyoruz. Türkiye, siyasi diplomatik ve ekonomik alanda olduğu gibi savunma alanında da hiçbir dayatmayı kabul etmemiştir etmeyecektir.
F-35 VE S-400 AÇIKLAMASI
Biz tarih boyunca içinde yer aldığı tüm ittifakların hukukuna sadık kalmış, üzerine düşenleri yapmış bir ülkeyiz. Mesela, sınırlarımızda yaşadığımız tacizler sebebiyle hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğumuzda ilk başvurduğumuz yer, müttefiklerimiz olmuştur. Ama maalesef bu yöndeki taleplerimiz ya tümden cevapsız kalmış ya da işi yokuşa sürme anlamına gelen şartlar önümüze konmuştur. Rusya ile vardığımız S-400 anlaşmasının gerisinde işte böyle bir süreç vardır. F-35'ler konusunda da benzer dayatmaya maruz kalıyoruz. Bizi dışlamaya çalışanların bu işin sonunun nereye varacağını göremediklerini görüyoruz.
BOMBALARI VERMEYENLER ŞAŞKINLIK İÇİNDE
Türkiye'nin dışlandığı bir F-35 projesi tamamen çökmeye mahkumdur. Bugün Türkiye, silahlı ve silahsız insansız hava araçları konusunda dünyada söz sahibi bir konuma gelmiştir. Şimdi biz kendi milli muharebe uçağımızı üretecek adımları da hızla atmaya başladık. İnşallah, Hava Kuvvetlerimizin bundan sonraki filolarında ağırlık kendi milli muharebe uçaklarımızdan oluşacaktır. Zırh, optik, yazılım, motor, simülasyon, patlayıcı teknolojileri başta olmak üzere, ülkemizin önünü kesmek için araç olarak kullanılan her hususta, kendimizin ve dostlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak altyapıyı kurmakta kararlıyız. Uçaklarımızda kullandığımız bombaları bize vermemek için kırk takla atanlar şimdi ürettiğimiz bomba