Cumhurbaşkanı Erdoğan Macaristan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle gerçekleştirdiği söyleşide gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Savaş Sonrası Gazze için yapılacaklar konusunda Erdoğan "Gazze’nin inşa ve ihya çalışmaları olacak. İslam dünyasını, bunun için seferber etmemiz lazım. Bu konuda da biz yine görev almaya, inşa ve ihya konusunda da elimizden gelen gayreti göstermeye hazır olduğumuzu görüştüğümüz Körfez ülkeleriyle, İslam İşbirliği Teşkilatı’yla değerlendiriyoruz." dedi.
Soru: İsrail'in, Hamas'ın Gazze'deki etkinliğini sona erdirme gerekçesiyle başlattığı, çoluk çocuk yaşlı demeden bölgedeki katliamı maalesef devam ediyor. Herkes şu soruyu soruyor, "Peki sonrası ne olacak?" Orada yeni bir yönetim mi kuracak, ilhak mı edecek, Mahmud Abbas yönetiminde, El Fetih liderliğinde yeni bir oluşum mu olacak? Hamassız bir çözüm mümkün mü? Acaba bu süreçte Hamas ile El Fetih arasında bir temas oldu mu? İki devletli çözüme bu ateşkes sonrasında ne kadar yakın bölge? Burada Türkiye'nin rolü konusunda neler söylemek istersiniz?
Hamas'ın terör örgütü olmadığını ve bir siyasi parti olduğunu defalarca söyledim. Yine söylüyorum. Bir siyasi parti olarak da kazanacakları hakların mücadelesini vermektedirler. El Fetih ile Hamas’ı, yani İsmail Heniyye ile Mahmud Abbas'ı makamımda bir araya getirdim. Medyaya da zaten o görüşme yansımıştı. El Fetih ile Hamas'ın görüşmemesi diye bir durum söz konusu değil. Görüşüyorlar, bu görüşmeleri daha ileri taşımaları da mümkün. Bu konuda Türkiye olarak bizim yaptığımız ve yapabileceğimiz çok şeyler olduğuna inanıyorum. Çünkü El Fetih ile Hamas’ın birbiriyle barışık yaşaması şart. Şu anda Hamas denince Filistin konuşuluyor. Demek ki bunlar birbiriyle adeta et ve kemik gibiler. Bizim şu anda bu birlikteliği korumak ve bu birliktelikle beraber de inşallah bu işi bir sonuca kavuşturmanın gayreti içinde olmamız lazım. Neticeyi de böyle almamızın gereğine inanıyorum. Şu anda bütün derdimiz Gazze’den yaralı ve hastaların ne kadarını ülkemize alabiliriz, ülkemizde bunların tedavilerini yaptırabiliriz… Ondan sonra bu saldırılar biter, bir nokta konulursa gündemimiz Gazze’nin inşa ve ihya çalışmaları olacak. İslam dünyasını, bunun için seferber etmemiz lazım. Bu konuda da biz yine görev almaya, inşa ve ihya konusunda da elimizden gelen gayreti göstermeye hazır olduğumuzu görüştüğümüz Körfez ülkeleriyle, İslam İşbirliği Teşkilatı’yla değerlendiriyoruz.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki ateşkes oylamasının ardından yaptığınız “Daha adil bir dünya mümkün ama Amerika’yla değil” çıkışı çok ses getirdi. Aslında birçok ülkenin aklında olan ama dile getiremediği bir ifade bu. Amerika Birleşik Devletleri ile ilgili yaptığınız bu yorum, görüştüğünüz diğer dünya liderlerinde nasıl bir yankı buldu, kendileri bir şey söyledi mi? Amerika karşısında diğer dünya liderlerini yeteri kadar cesur buluyor musunuz? Bu çıkışın hemen birkaç gün sonrasında da ABD Başkanı Biden ile bir telefon görüşmeniz oldu. Burada dile geldi mi, kendisiyle ne konuştunuz?
Daha adil bir dünya için adil adımlar atmak şart. Amerika Birleşik Devletleri’nin bu süreçte tarihi bir sorumluluğu olduğuna ve bunu yerine getirmesi gerektiğine inanıyorum. O sorumluluk İsrail’i bu canilikten vazgeçirmek, Gazze’deki bu katliamı durdurmaktır. Fakat ABD bugüne kadar İsrail’i durdurmak şöyle dursun adeta teşvik etti. ABD’den cesaret ve güç alan İsrail ise ne uluslararası hukuk tanıdı ne insan hakları. “Nasıl olsa arkamda ABD var ve beni her şartta korur.” yaklaşımı ile hareket eden bir İsrail’den söz ediyoruz. Biden ile görüşmemizde ABD’ye o tarihi sorumluluğu hatırlattım. Tüm dünyanın beklediği o tavrı takınmaları çağrısında bulundum. Dünya İsrail’in durdurulması gerektiğini daha nasıl haykırabilir? BM zemininde de ülkelerin meydanlarında da haftalardır insanlık “yeter” diyor. Beyaz Saray önünde hatta ABD kongresinde bile bu haykırış yankılandı. Artık Amerika Birleşik Devletleri bu çağrılara kulak tıkamayı bırakmalıdır. İsrail sadece Filistinlileri, Gazze’yi değil insanlığı vurmaktadır.
Tarih buna sessiz kalanları yargılayacak ve mahkum edecektir. Adalet sadece Gazze’de sükunet ile sağlanmayacak maalesef. Dünyada çok çeşitli sorun alanları bulunuyor. Mesela Tahıl Koridoru mekanizması daha adil bir dünya için atılmış olumlu bir adımdı. Tahıl Koridoru’nu yeniden işletmemiz lazım. İhtiyacı bulunan Afrika ülkelerinin, buradan nasibini almalarını sağlamamız lazım. Rusya, Katar, Türkiye olarak üçlü bir dayanışma oluşturmuştuk. Bu koridordan gelecek tahılı mali noktada Katar destekleyecek, fabrikalarımızı çalıştırmak suretiyle bunları una çevirmek noktasında biz devreye girip işleyecek ve sonra da Afrika ülkelerine bunları gönderecektik. Bu planın takibini yapıyoruz. Yakında Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile görüşme yapıp, “Ne yapıp edip Tahıl Koridoru’nu işletelim” diyeceğiz. İnşallah ondan da olumlu cevaplar alarak yolumuza devam ederiz.