Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak mitinginde halka hitap etti. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: "Bizim muradımız hep milletimizle birlikte yol yürümek... Bizim muradımız hep milli iradeyi hakim kılmak. Demokrasiyi, hukuku üstün tutmak olmuştur. Seçim tarihine kaldı 26 gün. Bu seçimde öncelikle belediye başkanlarını seçeceksiniz. Ama sadece bu kadar değil. Türkiye'ye kurulmaya çalışılan tuzakları da birlikte bozacağız. Ülkemizin istiklaline, halkımızın işine aşına kast edenler ellerini ovuşturarak bekliyor. Onlar ellerini ovuşturacak ama 31 Mart'ta benim milletim onlara gereken dersi verecek.
"TÜRKİYE'NİN SAHİP OLACAĞI GÜÇTEN KORKUYORLAR"
Sınırlarımıza teröristlerle, ekonomimize kur-faizle, soframıza vurguncularla, birliğimize bölücülerle, beraberliğimize fitneyle saldıranlar şu anda pusuda bekliyor. Yolda birbirlerini görseler selam vermeyecek, bunca benzemezi bir araya getirenler nedir biliyor musunuz? Bunları bir araya getiren bir şey olmalı. Cumhur İttifakı'na ve şahsıma karşı bir araya gelmiş görünüyorlar. Ama asıl bunları bir araya getiren, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaştığında sahip olacağı güçten korkuyorlar. Güya cumhuriyeti kuran partiyi koç başı gibi kullanıyorlar. CHP'nin yanına adı İyi kendi karışık partiyi, bölücü örgütün güdümündeki yapıyı ve ne yaptığını bilmez bir particiği de katarak millete de cumhuriyetimize de pusu kuruyorlar.
"BU ÜÇ PARTİ'YE OY VERECEK MİSİNİZ"
Türkiye'de Kürdistan diye bir yer var mı? Bu konuşan bölücü örgütün arkasında olduğu malum partinin eş başkanı. Ne diyor? Doğuda güneydoğuda oylar malum HDP'ye, batıda da AK Parti'yi ve MHP'yi çökerteceğiz diyor. Şimdi bunların yanında kim var? CHP var. Sözde İyi Parti var. Maalesef adı Saadet olan saadetsiz bir parti var. Şimdi bunu görüyoruz değil mi? Peki ben CHP'ye gönül veren vatandaşlarıma sesleniyorum. İYİ Parti'ye gönül veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu kadar vatana ihanet içinde olanların bir araya geldiği; tepede tabanda değil... Bu üç partiye oy verecek misiniz? Dörtlü çeteye oy verecek misiniz? Ama hayır demek yetmiyor, o zaman çok çalışacağız.
"BİZ KOVALAYACAĞIZ, ONLAR KAÇACAK"
Ne diyor? Biz sırtımızı PKK'ya, YPG'ye dayıyoruz diyor. Hale bak, sen onlara dayayıver. Biz de sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayıyoruz. Sizin keleşleriniz olsa ne yazar, başka şeyleriniz olsa ne yazar. Ne dedim? Sizi Cudi'de inlerinize gömeceğiz, Gabar'da inlerinize gömeceğiz. Hatta hatta Kandil'de inlerinize gömeceğiz. Gömdük mü? Gömüyoruz. F-16'larımızla, İHA'larımızla, SİHA'larımızla bunları çökerttik mi? Daha devam ediyor, nefes aldırmayacağız. FETO'suna da diğerlerine de nefes aldırmayacağız. Biz bunları kovalayacağız onlar kaçacak. Nereye giderlerse gitsinler, arkalarındayız. Benim halkıma bunlar huzursuzluk veremeyecekler.
Zonguldak demek kömür demektir, madencilik demektir. Madencilik alın terinin belki de en fazla hissedildiği bu kelimenin manasını hak ettiği mesleklerden biridir. Emekçinin hakkını gözetmek bizim en başta gelen görevimizdir. TTK'ya 1500 alınacağının müjdesini geçtiğimiz yıl yine burada vermiş miydim? İki gün önce gerçekleştirilen kura ile 1000 kardeşimiz TTK'nın çalışanı oldu mu? Hayırlı ve bereketli olsun. İnşallah kalan 500 kardeşimizin de bir kaç ay içerisinde işlemlerini başlatacak ve yine böyle bir kura çekilişiyle onları da kadroya alacağız.
"MÜLKİYETLE İLGİLİ PROBLEMLERİ ORTADAN KALDIRDIK"
1910 yılından beri çözülemeyen Zonguldak ve Bartın'daki tapu sorunları... Bu konu seçim zamanlarında hep istismar edilmiştir. Hamd olsun bu meseleyi çözmek de bize nasip oldu ve bunu da çözdük. Bu konuda 1986 yılında bir yasa çıkmıştı. Ama bu yasa derdine dermen üretemedi. Biz de 2015 yılında bu kanunu sizlerin de taleplerine uygun şekilde değiştirdik. TTK havzasında kadastro çalışmasını yaparak hak sahiplerini belirledik. Zonguldak'ta mağdur 14 bin vatandaşımız olduğunu tespit ettik. Ardından da 14 bin vatandaşımıza tapularını peyderpey vermeye başladık. 2B yasası ile Zonguldak'ta 11 bin vatandaşımızın başka bir sorununu da çözdük. İmar Barışı ile 57 bin 484 vatandaşımızın imar sorununu hallettik. Böylece şehrimizdeki mülkiyetle ilgili problemlerin hemen hepsini ortadan kaldırmış olduk.
Karadeniz'in çıkış yolu olacak Filyos Limanı hem boğazların yükünü hafifletecek hem de dış ticaretin demir yolu ağımız üzerinden Güneye ve Ortadoğu'ya ulaşmasını sağlayacaktır. Altyapı inşaatını seneye tamamlıyoruz. Filyos Limanı'nı inşallah 2023'e yetiştirerek hizmete sunacağız.
"2.5 MİLYONU MEHMETÇİK VAKFI'NA VERECEĞİM"
Bay Kemal diyor ki çiftçi bitti, tükendi. Bay Kemal bak ben sana resmi rakamlarla konuşuyorum, sen yalanla konuşuyorsun, iftirayla konuşuyorsun. Onun için de yargı seni 2.5 milyona mahkum etti. Bana ve aileme attığı iftira sebebiyle. İnşallah ondan parayı tahsil ettiğim zaman onları da Mehmetçik Vakfı'na vereceğim. Çünkü Bay Kemal'in Mehmetçik ile alakası yok. Bay Kemal, benim Mehmedimi, ordumu gidiyor batıya şikayet ediyor.
"31 MART'A KADAR DÜZENE GİRMEZSE, 81 İLDE YAYGINLAŞTIRACAĞIZ"
Şimdi ne diyor? Tanzim satıştan rahatsız olmuş. Onlar yokluk kuyruğu değil, varlık kuyruğu. Fırsatçılar; senin gibi, müfteriler senin gibi... İşte onlara karşı biz hemen anında bir haftada bunları kurduk ve vatandaşımıza ucuz, uygun fiyatla sebze meyve bunları getirmeye başladık. Ve fiyatlar bir anda yarı yarıya indi. Ve eğer 31 Mart'a kadar bu iş düzene girdi girdi. Girmediği takdirde 81 vilayette bunu yaygınlaştıracağız. Vatandaşımıza ucuza bu ürünleri getireceğiz, kararlıyız.