Cumhurbaşkanı Erdoğan ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin Avrupa Birliği Daimi Temsilciliğindeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, 27 Şubat'ta İdlib'de Türkiye'nin güvenliği için hayatlarını ortaya koyan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına yönelik saldırı gerçekleştiğini anımsatarak "Saldırının akabinde 28 Şubat günü Washington Antlaşması'nın 4'üncü maddesi çerçevesinde NATO Konseyi olağanüstü toplantıya davet edilerek müttefiklerimiz ile bilgi paylaştık, danışmalarda bulunduk." diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN SURİYE SINIRI AYNI ZAMANDA NATO'NUN GÜNEYDOĞU SINIRIDIR"
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile yaptıkları görüşmede öncelikle Suriye'deki durumu ele aldıklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Konsey toplantısında NATO'dan ve müttefiklerimizden talep ettiğimiz ilave desteğin bir an önce sağlanmasının önemini vurguladım. Türkiye'nin Suriye sınırı aynı zamanda NATO'nun güneydoğu sınırıdır. Suriye kaynaklı kriz, güvenlik ve insani boyutlarıyla bölgemizi hatta Avrupa'nın tamamını tehdit eder durumdadır.
"BU UĞURDA ŞEHİTLER VEREN TEK NATO ÜLKESİYİZ"
Hiçbir Avrupa ülkesinin Suriye'deki çatışmalara ve insani drama kayıtsız kalma lüksü yoktur. Suriye meselesinde çabalarımızı her zamankinden daha fazla artırmalıyız. Türkiye tam 9 yıldır Suriye kaynaklı tehdit ve tehlikelerle mücadele ediyor. DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan ve bu uğurda şehitler veren tek NATO ülkesiyiz. Ayrıca 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz."
- "DÜZENSİZ GÖÇ DALGASININ MÜSEBBİBİ OLARAK TÜRKİYE'Yİ İŞARET ETMESİ AKIL VE İZAN DIŞIDIR"
Türkiye'nin büyük özveriyle ve tek başına yürüttüğü bu mücadelesine müttefiklerin tamamından somut destek beklediklerini vurgulayan Erdoğan, "NATO, ittifak dayanışmasını net bir şekilde göstermesi gereken kritik bir dönemin içindedir. NATO'dan taleplerimizin önemli bir kısmı 2012 ve 2015 yıllarında alınan kararlar temelinde, Türkiye'nin savunmasını desteklemeye yönelik tedbirlerin tam manasıyla uygulanmasına ilişkindir." şeklinde konuştu.
Genel Sekreter Stoltenberg'in bu konuda ittifak içindeki çalışmaların sürdüğünü ve süreci bizzat takip ettiğini söylediğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sayın Genel Sekreter'e ayrıca düzensiz göç konusunda değerlendirmelerimizi aktardım. Bu hususları birazdan bir araya geleceğim Avrupa Birliği Konseyi ve Komisyonu başkanları ile de görüşeceğiz. Bir müttefik ve komşu ülkenin, düzensiz göç dalgasının müsebbibi olarak Türkiye'yi işaret etmesi akıl ve izan dışıdır. Bu ülkenin mevcut durumu ve Avrupa Birliği'ni de kullanarak kendine haksız kazanımlar elde etmeye çalışmasına izin vermeyeceğimizi Sayın Genel Sekreter'e de özellikle ifade ettim. Değerli dostumla Afganistan'daki barış süreci ile bu ülkedeki NATO mevcudiyetinin geleceği hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye, gelişmelerden bağımsız olarak Afganistanlı kardeşlerinin yanında olmayı sürdürecektir."
MÜTTEFİKLERE MESAJ
Türkiye'nin NATO'ya, NATO'nun da Türkiye'nin gücüne güç kattığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Tabii burada esas olan NATO'nun ülkemizin savunmasına ve terörle mücadelesini katma değer sağlamasıdır. Ayrıca müttefiklerimizin ülkemizde dayanışmalarını ayrım gözetmeden ve siyasi koşullar ileri sürmeden sergilemelidir. Talep ettiğimiz desteğin daha fazla gecikmeksizin karşılanması bu bakımdan çok önemlidir. Önümüzdeki süreçte gereken adımların atılacağına inanıyor Sayın Genel Sekreter'e teşekkür ediyorum."
STOLTENBERG: TÜRKİYE"ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ" BİR MÜTTEFİK
Türkiye'nin "çok önemli ve değerli" bir müttefik olduğunu belirten Stoltenberg, "Bizim ortak güvenliğimize birçok açıdan katkıda bulunuyor. Biraz önce Suriye'deki ciddi güvenlik durumunu, mülteci krizini görüştük. Şu anda İdlib'deki ateşkes devam ediyor. Son günlerde şiddet olaylarında azalma gördük." ifadelerini kullandı.
“BAŞKA HİÇBİR MÜTTEFİKİMİZ TERÖR SALDIRILARINDAN BU KADAR ETKİLENMEDİ”
Stoltenberg, İdlib'de sivillerin korunması ve insani yardıma erişim sağlanmasının büyük önem taşıdığının altını çizerek "Türkiye, Suriye'deki şiddet olaylarından ve çalkantılardan en fazla etkilenen ülkedir. Başka hiçbir müttefikimiz terör saldırılarından bu kadar etkilenmemiş, bu kadar fazla mülteciye ev sahipliği yapmamıştır." diye konuştu.
NATO'NUN TÜRKİYE'YE ASKERİ DESTEĞİ
NATO'nun Türkiye'ye bir dizi tedbirle yardımcı olduğunu söyleyen Stoltenberg, şöyle devam etti:
"Füze savunma sistemleri noktasında destek veriyoruz. Aynı zamanda hava ve deniz mevcudiyetimizle Türkiye'ye destek veriyoruz. Yıllar içerisinde NATO, 5 milyar dolardan fazla miktarda Türkiye'ye askeri yardımda bulunmuştur. Bunun içerisinde deniz üsleri ve radarlar dahil olmak üzere çok önemli altyapılar bulunmaktadır. Bunların tamamı NATO'nun güçlü bir şekilde Türkiye'nin güvenliğine olan taahhüdünü göstermektedir. Bu bağlamda, ayrım yapılmaksızın Rusya ve Esed rejimi tarafından yapılan bombardımanlar, şimdiye kadar görülmemiş bir insani ızdıraba sebep olmuştur. Bu saldırılar, sivillerin Türkiye'ye doğru hareketini artırmıştır."
"TÜRKİYE ÇOK AĞIR BİR YÜK TAŞIYOR"
Türkiye'nin halihazırda 4 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yaptığını vurgulayan Stoltenberg, "Türkiye çok ağır bir yük taşıyor. Bununla birlikte, Türkiye uzun vadeli bir çözümün bulunması konusunda üzerine düşeni yapmalıdır. Türkiye-Yunanistan sınırında son zamanlarda ortaya çıkan olayları endişeyle izliyorum. Karşılaşılan kriz, ortak bir zorluktur ve ortak çözümler gerektirir. Bu bağlamda, Türkiye ile AB arasındaki diyaloğu memnuniyetle karşılıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Stoltenberg, mülteci krizinde NATO'nun üzerine düşeni yapmaya devam edeceğinin altını çizerek "Daha fazla ne yapabileceğimize bakıyoruz." dedi.
Jens Stoltenberg, Erdoğan ile "NATO-Rusya ilişkileri, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemlerini satın alması, Afganistan'daki gelişmeler" gibi konuları da ele aldıklarını sözlerine ekledi.