Haber: Yunus Akseki
Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen TÜGVA 7. Gençlik Buluşması'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlik çağında "ilayi kelimetullah" diye ifade ettikleri Allah'ın dinini dünyaya yayma davasının her şeyin başı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yanında Ayasofya'nın ibadete açılması, Taksim'e cami yapılması, inancı yüzünden tahkir edilenlerin, başörtülü hanımların haklarına kavuşmaları, Kudüs'ün mahremiyetine saygı gösterilmesi, dünyanın çeşitli yerlerinde cihat edenlerin zafere ulaşmaları gibi somut gündemlerinin de olduğunu, bu başlıkların bir kısmında mücadelelerinin başarıya ulaştığını anlattı.
İsrail'in soykırım politikasına karşı insanlık harekete geçmeliAyasofya'nın yeniden ibadete açıldığını, Taksim'e cami yapıldığını, kıyafeti yüzünden mağdur edilen insanların haklarına kavuştuğunu, inanç ve değerlerin üzerindeki baskılara ve yasaklara son verildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ancak hala süren ve hatta durumun daha da vahim hale geldiği gündemlerimiz de mevcut. Bunların başında Gazze'de yaşanan katliamlar, diğer Filistin topraklarında işlenen cinayetler ve yapılan hırsızlıklar, Kudüs'ün mahremiyetinin sürekli ihlali gibi hususlar geliyor. Peygamber Efendimiz, 'Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, gücü yetmezse diliyle değiştirsin, ona da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.' buyuruyor. Filistin'de uygulanan katliamlara, zulümlere, hırsızlıklara karşı bize düşen de sırasıyla bu tavırları sergilemektir. Bilhassa Gazze'deki zulüm, bırakınız kalple buğzetmeyi, dille değiştirme safhasını bile geride bırakmıştır. Artık İsrail'in soykırım politikasına karşı insanlığın yekpare bir şekilde eyleme geçmesi gerekiyor. İsrail'e cesaret ve destek veren Amerika ve Avrupa devletleri, tarihe kadın ve çocuk katillerinin hamisi olarak kaydolmuşlardır. İnsanlığın onurunu kurtarmak için önce bu devletlerin tavırlarını gözden geçirip, yanlıştan dönmeleri şarttır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu sert şekilde eleştirerek, "Netanyahu yönetimiyle yan yana anılmak bile başlı başına ağır bir cezadır, utanılacak bir ayıptır. Çünkü Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi katildir. Bizzat failinden yapılanlara karşı çıkmayan bireylerine kadar İsrail'deki herkes, daha anne karnındaki bebeklerden her yaştan çocuğa, kadına, erkeğe kadar on binlerce Filistinli masumun katlinden sorumludur." ifadelerini kullandı.
Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetiminin zalim olduğunu belirten Erdoğan, İsrail işgali altında yaşayan Filistin halkının evinde oturmasından sokakta yürümesine, işine veya okuluna gitmesine kadar hayatının her anını zehir eden bir zulüm düzenine maruz kaldığını, olup bitenleri gördüğü halde kafasını çeviren, kalbi taşlaşmış, vicdanını siyonistlere kiraya vermiş herkesin de bu zulüm düzenine ortak olduğunu dile getirdi.
İsrail yönetimi yalancıdırCumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetiminin "hırsız" olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"İsrail yönetimi, Filistin halkının binlerce yıldır sahip olduğu evleri, arazileri, tarlaları, bahçeleri, içindeki eşyaları, mahsulleri ve ağaçlarıyla gasbetmektedir. Yerleşimci denen hırsızlar çetesinin bu gaspları, İsrail Devleti'nin, adaletinin, ordusunun, polisinin gözetimi ve desteği altında yürütülmektedir. Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi yalancıdır. İsrail yönetimi ve yerleşimcisiyle, her türlü melaneti işleyen ama dışarıya karşı tam tersini ifade eden hem yalancı hem kibirli ve kirli bir zihniyetin hakimiyeti altındadır. Milyonlarca masum insana terörist yaftası vurarak katletmek için yalan üstüne yalan söyleyen İsrail yönetimine bu cesareti, yalanları peşinen kabul edip tekrarlayanlar vermektedir."
Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetiminin faşist olduğunu da söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dün üstün ırk iddiasıyla Yahudiler başta olmak üzere pek çok kesimi yok etmeyi amaçlayan Nazi kafasının bugünkü temsilcisi İsrail yönetimidir. Kendilerinden başka hiç kimseyi insan yerine koymayan bu kafa, yarın fırsat bulduğunda Filistinlilere yaptıkları zulmün daha beterini diğer milletlerden ve inançlardan insanlara uygulamaktan çekinmeyecektir. Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir. Tarih bize göstermektedir ki önüne geçilmeyen, kınanmayan, engellenmeyen her zulüm ve katliam, farklı bahanelerle pusuda bekleyen yenilerin yolunu açar. İsrail yönetiminin pervasızca yürüttüğü cinayetler, zulümler, hırsızlıklar ve diğer tüm arızalı politikaların bu zincirleme reaksiyonu başlatma riski giderek artmaktadır."
Netanyahu'nun başında bulunduğu, tüm büyük zalimler gibi siyonizm adına çocuk ve kadın katliamları yapan, kendilerini savunma imkanı olmayan masumlara zulmeden İsrail yönetiminin korkak olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü olduğunda ceberut kesilen, korktuğunda hayvandan aşağı bir konuma inen bu güruhun, insanlığın kalbinde kendisi için var olan son merhamet kırıntılarını da yok etme yolunda ilerlediğini söyledi.
Hamas vatanlarını savunan direniş hareketidirCumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere seslenerek şunları kaydetti:
"Sevgili gençler, şunu çok iyi bilmenizi isterim. İçimizdeki kimi kendini bilmezlerin söylemlerine bakarak, devletinize ve milletine karşı asla tereddüde kapılmayın. Bu ülkede siyaset yaptığı halde çıkıp utanmadan Hamas'a terör örgütü iftirası atan İsrail muhiplerine asla ve asla aldırmayın. Bunlar katil İsrail'e selam çakarak, siyasi ikballerini garantiye alacaklarını düşünen kifayetsiz muhterislerdir. Pusulasını emperyalistlere çevirmiş selefleri gibi, bunlar da yakında tarihin tozlu raflarında kaybolup gideceklerdir. Şayet onların iddia ettiği gibi Hamas bir terör örgütü olsaydı, emin olun herkesten önce kendileri savunur, işbirliği yapar, muhabbet beslerlerdi. Eğer Hamas bunların dediği gibi bir örgüt olsaydı milletvekilleri her yıl dönümünde kurulduğu köyü ziyaret eder, aklamak için kırk dereden su getirirler, reklamını en çok kendileri yapardı. Gerçekten de Hamas dedikleri gibi olsaydı, hiç şüpheniz olmasın Hamas'ın hamiliğini ve avukatlığını bunlar kimseye bırakmazdı. Açık ve net söylüyorum Hamas, bunların iddia ettiği gibi bir örgüt kesinlikle değildir. Bilakis canları pahasına vatanlarını ve topraklarını savunan bir direniş hareketidir. Müfterileri asıl rahatsız eden de Hamas'ın bu özelliğidir. Biz bunlara aldırmıyor, itibar etmiyor, kesinlikle prim vermiyoruz."
Türkiye olarak hiçbir tehdide ve baskıya boyun eğmeden Gazze'de yaşanan katliamın, Filistin'de yaşanan zulmün sona ermesi için kalpleri, dilleri ve elleriyle her türlü çabayı gösterdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dualarımızda hep Filistinli kardeşlerimizin özgürlüğe kavuşması yakarışı var. Bu meseleyi uluslararası gündemde tutmak ve somut kararlar çıkması için yoğun diplomasi yürütüyoruz. Mısır ve Ürdün üzerinden bölgeye yardım ulaştırmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar 37 bin tondan fazla insani yardım malzemesini uçaklarla ve gemilerle bölgeye ulaştırdık. Kızılay'ımızın sivil yardım gemisi 3 bin tonluk malzemeyle dün yola çıktı. Gazze'nin Refah Sınır Kapısı'nda her gün Kızılay tırları Gazze'ye giriyor. Ramazan ayında yardımlarımızı inşallah daha da artıracağız." ifadelerini kullandı.
Gazze'den çıkabilen yaralıların bir kısmını refakatçileriyle birlikte Türkiye'ye getirip tedavi ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin yönetimine ve halkına olan desteklerini her vesileyle sergilediklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Filistinli kardeşlerimiz arasında vahdetin sağlanması için de tüm taraflarla görüşüyoruz. Osmanlı bölgeden çekildiğinden beri rahat, huzur, güvenlik yüzü görmeyen Orta Doğu coğrafyasına asla sırtımızı dönmeyecek, hep kardeşlerimizin yanında olacağız. Nasıl Orta Asya ve Kafkasya'yla kadim tarihi bağlarımızı, Balkanlar'la kardeşliğimizi, Kuzey Afrika'yla yakın ilişkilerimizi güçlendiriyorsak, bu bölgeye sahip çıkmak da tarihi ve insani sorumluluğumuzdur. Her kim size, 'Bizim orada ne işimiz var?' diye soruyorsa, bilin ki bunu söyleyen ya kara cahildir ya da gönüllü veya görevli bir beşinci kol elemanıdır."
Türkiye'nin en büyük gücünü, "gerisinde böylesine geniş bir coğrafyaya yayılan dost ve kardeş dayanışmasının olması" şeklinde niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizden bu bağları kopartıp atmamızı isteyenler iyiliğimizi değil tam tersine kötülüğümüzü temenni ediyor demektir. İnşallah, medeniyet, tarih ve kültür bilinciyle yetişen siz gençlerimiz, ülkemiz üzerinde oynanan pek çok oyun gibi bu sinsi projeyi de çiğneyip keseceksiniz. Gençler, ben sizlere güveniyorum." dedi.
Konuşmasının sonunda, kendilerini bir araya getiren TÜGVA yöneticilerine teşekkür ederek, katılımcıların Ramazan-ı Şerifi'ni şimdiden tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere sağlıklı, mutlu, huzurlu hayallerde buluştukları güzel günler temenni etti.
Hedefimiz, Bakırköy'de de AK Parti olarak bu seçimleri almakCumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini sonlandırmadan önce, şu anda Bakırköy sınırları içerisinde bulunduklarını, burada da belediye başkan adaylarının Ali Talip Özdemir olduğunu ve kendisini gençlere takdim etmek istediğini dile getirdi.
Ardından sahneye gelen Özdemir ile katılımcıları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah hedefimiz, Bakırköy'de de AK Parti olarak bu seçimleri almak." diyerek sözlerini tamamladı.
Programa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Cumhur İttifakı İBB Başkan adayı Murat Kurum, TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci ile yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda genç katıldı.
Öğrenciler Dabke dansı yaptıHafız Bekir Büyükyurt'un Kur'an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdiği etkinlikte, Grup Aksiyon Kudüs ve şehitler için özel eserler seslendirdi. Programda ayrıca, öğrenciler Dabke dansı yaparken sanatçı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen 5 kişilik bir orkestra eşliğinde müzik dinletisi sundu.
Etkinlikte, 1 Ocak'ta düzenlenen "Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek" yürüyüşünün görüntüleri ve TÜGVA'nın "Bizim Kahramanımız" adlı reklam filmi de izlendi.
TÜGVA Başkanı Beşinci, yağlı boya tablosuyla birlikte "Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek" yürüyüşünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim etti.
Son olarak, Gençlik Buluşması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer katılımcıların hatıra fotoğrafı çekinmesiyle sona erdi.