ENES BABACAN / İSTANBUL
"Biz basın özgürlüğünden yanayız. Yalnız özgürlüğünü illegal yapıların özgürlüğüyle eş tutan medyanın da karşısındayız" diyen Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) Başkanı Aslan Değirmenci, "İfade ve düşünce özgürlüğünün sınırsız olma talebi, sorumsuz olması talebini de içermez. Medya organları illegal örgütlerin güçlerini kanıtlamak ve moral üstünlük sağlamak için kullandıkları mecra haline dönüşemez" şeklinde konuştu.
FETÖ ile Cumhuriyet aynı merkezden besleniyor
17/25 Aralık sürecinden sonra FETÖ ile Cumhuriyet gazetesi arasında derin bir ilişkiye tanıklık ettiğimize dikkat çeken Değirmenci, "Eş manşetler, kardeş haberler, bilgi kirliliği, algı ve karakter suikastlığı, tek merkezden beslendiği belli olan köşe yazıları bu tanıklığımıza şahitlik ediyor. Üst akıl düşman kardeşleri Erdoğan Düşmanlığı üzerinden ortak kıldı. Toplumda ve siyasi tabanda mümkün olmayan, ihtimal bile verilmeyen Kemalizm ile Fetöizm koalisyonunu medya da sağladı. Devletçi olan Cumhuriyet devlete karşı isyan başlattı, toplumlar arasına derin duvarlar örecek psikolojik harekat yöntemleriyle gerilimi besledi. Yetmedi! Düşünün Ergenekon operasyonu kapsamında Cumhuriyet gazetesine giren; İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay'ı gözaltına alan, tutuklayan FETÖ'cü savcılarla günlerce söyleşi yaparak düşman kardeşler iddiamızı doğruladı. Biz Cumhuriyet Gazetesi FETÖ'nün yayın organıdır demiyoruz. Biz diyoruz ki Cumhuriyet Gazetesi işgal altındadır, üst akıl koalisyonu yüzünden eksen kayması yaşamaktadır. Bu eksen kayması ne milletin ne ülkenin ne de Cumhuriyet'in çıkarlarına değildir. Onun için Cumhuriyet gazetesi FETÖ işgalinden kurtarılmalı, yargıya güvenilmelidir. Olaya böyle bakılmalı, tersten propaganda yöntemlerine yüz verilmemelidir" ifadelerini kullandı.