Başbakan'dan o annelere tam destek!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çocukları dağa kaçırılan annelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki eylemine destek vererek BDP ve HDP'yi eleştirdi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Alevi vatandaşlarının duygularını istismar ettiğini söyledi. CHP'nin Alevi vatandaşları tahrik etmekten, onlar üzerinden Türkiye'de çatışma senaryolarını beslemekten başka bir şey yapmadığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Alevi vatandaşların sorunları ne bu örgütün nede bu örgütü besleyenlerin umurunda değil. CHP Genel müdürüne defalarca çağrı yaptım. 'Bu örgüt ile aranıza mesafe koyun. Bu örgütü koruyup kollamaktan vazgeçin' diye defalarca uyardım. Özellikle o malum Tunceli milletvekili başta olmak üzere CHP milletvekilleri adeta CHP'nin değil o örgütün vekilleri gibi davranmakta hiç tereddüt etmediler ve etmiyorlar. Bir tane CHP milletvekili çıkıp bunun hesabını sormuyor. Zaten Genel müdürünün bu işten hiç alakası yok o genel müdürlük yapıyor. TBMM'nin bir vekili gibi değil Suriye'deki diktatör, zalim rejimin adeta temsilcisi gibi davranan vekillere CHP içerisinden birisi çıkıp 'siz ne yapıyorsunuz' demiyor. CHP'li vekillere Esed'e götüren rehberin Reyhanlı saldırısına karıştığını belgeleriyle ortaya koyduk. Hatay'da bazı CHP'lilerin, bazı vekil yakınlarının saldırıya karıştıklarını ortaya koyduk. CHP içerisinden bir tane yürekli vekil ortaya çıkıp da 'ne oluyor' diye sormuyor. Faili oldukları Dersim olaylarıyla aradan yaklaşık 80 yıl geçmiş olmasına rağmen yüzleşme cesaretini gösteremediler" diye konuştu.

"CHP ALEVİ VATANDAŞLARIN DUYGULARINI İSTİSMAR EDİYOR"

Ana muhalefet partisine yüklenen Başbakan Erdoğan, CHP'nin bugüne kadar alevi vatandaşların duygularını istismar etmek dışında bir şey ortaya koyamadığını ifade etti. CHP'nin sadece tahrik ettiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, "Sadece duyguları istismar eder. Biz ise bu konuda 12 yıl içerisinde defalarca adım attık. Defalarca reform yaptık. Daha fazlasını da yaparız ve yapacağız. Normalleştikçe ülkemiz Türkiye tabii mecrasına girdikçe on yıllardır, asırlardır devam eden sorunlar tek tek ortadan kalkıyor. Bütün anlamsız yasaklar, bütün anlamsız kısıtlamalar ortadan kalkıyor. Biz Alevi kardeşlerimizin sorunlarını da ne içir de ne dışarıda bir istismar ve tahrik aracı olarak kullanılmasına asla rıza göstermeyiz. Yüzyıl boyunca zaman zaman yapıldığı gibi Alevi vatandaşlarımız üzerinden provokasyon yapılarak Türkiye'ye zarar verilmesine asla rıza gösteremeyiz. Kardeşlerim Hızır paşalar asırlar öncesinde kalmıştır. 'Açılın kapılar şaha gidelim' diye umutsuzca başka yerlerden medet arama dönemleri de asırlar öncesinde kalmıştır" ifadelerini kullandı.

"ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN DA BU YAŞANANLAR RAHATSIZ OLDUĞUNU BİLİYORUM"

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de kimin ne meselesi, kimin ne derdi varsa onun kendi meseleleri olduğunu söyledi. "Aradan eli kanlı örgütler çekildiğinde, aradan istismarcılar, tahrikçiler çekildiğinde inanın her mesele çözülecek, çözüm yoluna gidilecektir" diyen Başbakan Erdoğan, "Birileri yarayı derinleştirmeye çalışırken biz yaralara şifa olmanın, yaralara şifa bulmanın samimi mücadelesi içindeyiz. Alevi vatandaşlarımızın da bu yaşananlar rahatsız olduğunu biliyorum. Alevi vatandaşlarımız lütfen aradaki istismarcılara, ikiyüzlü siyasetçilere pirim vermesinler. Onları istismar ederek Türkiye üzerine karanlık senaryolar yazanlara dikkat etsinler. Polisler çatışarak, cam çerçeve kırarak masum insanların hatta çocukların ölümüne zemin hazırlayarak hiçbir meselenin çözülemeyeceğini yaranın dahi bir defa bu noktada şifa bulamayacağını bilmeleri lazım. Halktan silah isteyen bir zihniyet Türkiye'nin, milletin özellikle alevi vatandaşların iyiliğini düşünüyor olabilir mi? İşte şurada Soma'da yaşananlar. Ya orada bile bakıyorsunuz Alevi vatandaşlarımızı sağdan, soldan toparlayıp Soma'ya götürüyorsunuz. Niye? Soma'yı karıştıracaklar. 301 evladımız orada şehit olmuş onlar bunun üzerinde ne elde edebiliriz bunun gayreti içindeler. İşte elinde silahlarla İstanbul sokaklarında terör estirmeye çalışan bir zihniyet kardeşliğin, birliğin, dirliğin peşinde olabilir mi? Silahlı, şiddetle kim ne elde eder. Silah ve şiddet hangi sorunu çözmüş. Hangi sorunu çöze bilir. Bizim hiçbir meselemiz çözümsüz değildir. Büyüyen, güçlenen bir Türkiye'de hiçbir sorun kalıcı değildir. Çıkmış bakıyorsunuz Barolar Birliği'nde konuşma yapıyor. Konuşmasında da söylediği şey şu; 'Başbakan kırılan cam çerçevenin derdinde' diyor. Ya Başbakan sadece kırılan cam, çerçeveyi konuşmuyor. Ama bu vesileyle orada yaralanan, ölen insanları da bu başbakan konuşuyor. Bilesin ki o cam çerçeveler bir bütünün parçasıdır. Biz bunu böyle kullanıyoruz. Fakat belki de dünyada bu adam kadar mahir kullanan bir ikinci kişiyi bulamazsınız. Ya bunun eğitimini bir yerden özel olarak aldı yada genlerinde var" diye konuştu.

"BU AZİZ MİLLET ALEVİ-SUNNİ ÇATIŞMASINA PRİM VERMEDİ"

77 milyonun huzuru için çalıştıklarını ama CHP ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun böyle bir derdi olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Onlar terör üzerinden, anarşi üzerinden, öldürme ve yarala üzerinden rant elde etmeye çalışanlar. Aracıları aradan çektiğimiz de istismarcıları elimizin tersi ile ittiğimiz de yüz yüze görüştüğümüzde, konuştuğumuzda inan aramızda hiçbir fark olmadığını tekrar göreceksiniz. Merhum Aşık Veysel'de onu söylüyor; 'Yezit nedir, ne Kızılbaş, değil miyiz hep bir kardaş. Bizi yakar bizim ataş, söndürmektir tek çaresi.' Evet bizi yakar bizim ataş. Ama onu biz söndüreceğiz, birlikte söndüreceğiz. Bakın bu aziz millet hiçbir zaman Alevi-Sünni çatışmasına prim vermedi. Yaşanan onca tahrike rağmen Allah'a sonsuz şükürler olsun bu millet oyuna gelmedi. Sadece oyuna gelmemek yetmez değerli kardeşlerim biz yeni Burak Can'ların, terörün içine sokulan yeni Berkin'lerin, Okmeydanı'ndaki olaylarda maalesef Umutların, Ayhanların yitip gitmesine tahammül gösteremeyiz. Hacı Bektaş-i'nin izinde 'Bir olmak, iri olmak, diri olmak' böylece 77 milyon Türkiye olmak, 77 milyon kardeş olmak için hepimiz hassasiyet göstereceğiz. Bu topraklar Hz. Peygamber sevgisiyle, Hz. Ali, Hz. Hasan-Hüseyin ehlibeyt sevgisiyle yoğrulmuş topraklardır. Bu topraklarda fitne filizlenemiyor. Allah'ın izni ile milletimizin ferasetiyle, dirayetiyle inşallah hiçbir zamanda filizlenmeyecek."

"DAĞA KAÇIRILAN ÇOCUKLARI GETİRECEKSİNİZ YOKSA B-C PLANLARI DEVREYE GİRER"

Çocukları dağa kaçırılan annelerin Diyarbakır Belediyesi önünde yaptığı oturma eylemini de grup toplantısında değerlendiren Başbakan Erdoğan, HDP'yi çok sert bir dille uyardı. BDP'ye ve yeni adı ile HDP'ye seslenen Başbakan Erdoğan, "Buradan, AK Parti grubundan bir mesaja daha veriyorum. Bu mesaj önemli bir mesaj. Bura da aynı zamanda tabii ki BDP'ye, yeni adıyla HDP'ye bir çağrı yapıyorum veya ikisine fark etmez. Diyarbakır Belediyesi önünde dağa kaçırılan çocukları için şuanda eylem yapan anneleri-babaları yürükten selamlıyorum. 15 yaşında çocukları dağa kaçırılan yürükleri yanan annelerin, babaların bu feryadını tüm Türkiye'nin, Türkiye ve dünya medyasının görmesini özellikle arzu ediyorum. Neredesin dünya medyası? Galatasaray Lisesi'nin önünde oturma eylemi yapanları yazardınız. Görüntülerdiniz. Peki yavruları dağa kaçırılan bu anneler niye görmüyorsunuz? Niye bunları yazmıyorsunuz? Türkiye medyası bir kısmını tenzih ediyorum. Ama duyarsız kalanlara sesleniyorum: Siz niye yazmıyorsunuz, siz niye görmüyorsunuz. Ey BDP, HDP siz neredesiniz? Hani zaman zaman gidiyorsunuz, alıyorsunuz, geliyorsunuz ya bu annelerin yavrularını da alıp gelin bakalım. Alıp gelin. Bunlarında adreslerini gayet iyi biliyorsunuz. Nerede neyin olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Alıp geleceksiniz. Alıp gelmediğiniz takdirde bizimde B planımız, C planımız devreye girer. Anneler, babalar tehdit nedeniyle bu feryatlarını dile getiremiyor. Acılarını içlere atıyorlar. 15 yaşlarında nice çocuklar kandırılıp dağa götürülüyor, pervasızca ölümü yollanıyor. Cenazeleri dahi annelerine teslim edilmiyor. Kimileri infaz ediliyor, sömürülüyor ama ailelerine yalan haberler veriliyor. Terör örgütünden kaçan üç kızın işkenceyle öldürülmesi henüz unutulmadı. Askerimizin mağaradan çıkan teröristle diyalogu, teröristin annesini özlediğini ve görmek istediğini söylemesi henüz hafızalardan silinmedi. Oğlu Güneydoğulu anneler artık yüreklerini ortaya koyuyor. Ve çocukların kaçırılmasına itiraz ediyor. Bu itirazın, bu feryadın duyulmasını o annelerin haklı mücadelesinin 77 milyon tarafından desteklenmesini diliyoruz ve bende özellikle hanım milletvekili kardeşlerime özellikle Diyarbakır'dan Oya ve Mine hanım kardeşime bu konuda grup başkanvekili Belma hanım kardeşlerime hepsine oradaki kardeşlerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum. Bizde anneleri çocuklarıyla buluşturmak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonara da kararlılıkla sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.