Bedelli askerliğin gündemde olup olmadığına ilişkin konuşan Yıldırım, "Yok böyle bir şey, programımızda gündemimizde yok" dedi.
CHP yönetiminin hayır kampanyasına sarılmasını anlamanın mümkün olmadığını söyleyen Yıldırım, partilere oy verilmediğini, Türkiye'nin geleceğine oy verildiğini dile getirdi. Yıldırım, vatandaşlara 16 Nisan referandumuna 'evet' demeleri yönünde çağrıda bulundu.'Uzun İnce Bir Yoldayım' türküsü TRT radyolarında Başbakan Yıldırım'ın isteği üzerine çalındı.
Başbakan Binali Yıldırım, TRT Haber televizyonunda Erhan Çelik'in sorularını cevapladı. Avrupa-Türkiye ilişkilerine işaret eden Yıldırım, Avrupa'nın kendi seçim hesaplarını Türkiye üzerine kurmaması gerektiğini belirtti. Yıldırım, "Taraf oldukları zaman o zaman da bizim söyleyeceğimiz sözlere katlanmaları lazım, hani nerede Avrupa değerleri? Bunun cevabını milletimiz 16 Nisan'da verecek" ifadelerini kullandı.
Göçmenler konusunda AB'nin verdiği sözleri tutmadığını belirten Başbakan Yıldırım, "Evet veya hayır çıkması ile alakalı bir durum yok. Evet çıkacağından şüphemiz yok. AB ile ilişkilerimizi uzun vadede konuşmamız gerekiyor. Gelecek vizyonunu gözden geçirmesi gerekiyor. İngiltere çıkıyor. Oluşan hantallıktan dolayı memnuniyetsizlik yüzde 60'a varmış. Türkiye ile gelecekte nasıl bir yolculuğa çıkacağız karar vereceğiz" şeklinde konuştu.
Yıldırım, Kılıçdaroğlu'nun hayır grubunun başını çektiğini ve Kılıçdaroğlu gibi korku anlatmadıklarını, endişe pompalamadıklarını ifade etti. Geçmiş dönemlerdeki hükümetlerde cumhurbaşkanı ve başbakan arasındaki ilişkilere değinen Yıldırım, bu örnekleri elindeki notlarla açıkladı. Yıldırım, 1987 yılında Güney Kore'nin karar vererek sistem değişikliğine gittiğini ve başkanlık sistemine geçtiğini belirterek, bu sisteme geçmesiyle Güney Kore'de 1997, 2007 ve 2015 yıllarında kişi başına düşen milli gelirdeki artışa işaret etti.
Tek adam tartışmaları
Tek adam tartışmalarına değinen Yıldırım, "Tek adam padişahlıkta, monarşide olur. Tek adam demokraside olmaz. Demokraside egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bugünkü gibi değil, öyle yazmasına rağmen egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmuyor, ara ara burnunu sokanlar oluyor. Belediye başkanı, muhtar iki tane mi seçiyoruz? Meclisi var, ekibi var, bunları niye konuşmuyoruz? İkinci sene millet memnun kaldı, millet tekrar seçiyor, üçüncü sene memnunuz tekrar seçelim diyor, yok. Öyle bir durum var. Patronun millet olduğu yerde tek adam olmaz. Türkiye'nin bir bölgesine gidip rahat oy alıp, vaziyeti idare etmekle olmaz. Sahillerden belirli bölgelerden oy alacağız, siyaset de devam edecek, genel başkanlıkta var, fiyakam da yerinde. Güneydoğu'ya gideceğim oy alacağım, terör örgütüne teslim olacağım, öyle bir şey yok. Türkiye'nin her tarafından oy alması lazım. Herkesten oy alması lazım. Alamazsa seçilemez cumhurbaşkanı. Bu sistem, garantili hükümet sistemi veya millet hükümet sistemi. Millet sandıkta iki tane oy veriyor. Birisini Cumhurbaşkanına birisini de milletvekillerine. Güvenoyunu millet veriyor. Millet diyor ki 5 sene sana görev verdim, git çalış. Vatandaşın beklentilerini karşıla. Ülkeyi kalkındır, memleketi iç tehditlere dış tehditlere karşı koruyor. Diktatörlük dediğin, babadan oğula, dinamik güçleri kullanarak alavera dalaverayla yıllarca iş başında kalmak demek" şeklinde konuştu.
"Fesih diye bir şey yok"
Yürütmenin memleketin işlerine bakacağını, Meclisin kanunlar yapacağını belirten Yıldırım, "Şimdi iktidar partisi olur vermeden hiçbir milletvekilinin teklifi kabul edilmez. İkinci konu Meclis sadece milletvekilleri kanun yapacak. Hükümet kanun teklifi veremiyor mevcut sistemde. Burada öyle bir şey yok. Konya milletvekili kanun teklifi verecek, gerekli desteği bulunca kabul edilecek. Fesih yok, Meclisi feshetme diye bir şey yok. Seçime götürme var. Meclisi seçime götürme. İki tane irade oluşuyor. Biri yasama, biri yürütme, ikisine de kararı millet veriyor. Meclise ve cumhurbaşkanına seçim yenileme yetkisi veriyor bu sistem. Bu durumda ilk akla gelen seçime götürmek midir, oturup anlaşacaklardır. Gerekli cezayı verir millet, yapamazsınız bunu. Karşılıklı seçim kozu, hakkı, aslında uzlaşmayı getiriyor. Kriz çözmeyi getiriyor, anlaşmayı getiriyor. Bu eminim ki istikrarı, tek başına güçlü iktidarı 5 yıl boyunca koruyacak. Bu, teminat maddesi, sigorta maddesi" açıklamasında bulundu.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gelecek değişiklikle, cumhurbaşkanı, bakanlar veya cumhurbaşkanlığı yardımcıları her türlü suçla suçlanabilecekler. Hem suçlama çeşitleri artıyor, her konuyla ilgili hakkında suç iddia edilebiliyor. Bir başka şey daha var, o yalan. Ömür boyu bunlar dokunulmaz olacak, yok böyle bir şey. Görev yaptığın dönemlere ait iddia ortaya atılırsa, oradaki kurallar uygulanacak. Bu, hukukun evrensel kuralıdır. Suç işlediniz, suç işlediğiniz tarihte suç filanca, daha sonra kanun değiştirildi, yeni hükümler geldi. Biz onu kabul etmiyoruz, yeniye göre sizi yargılayacağız diyebilir misiniz?"
600 milletvekilinin nüfus artıkça temsilde adaleti sağlamak için getirildiğini belirten Yıldırım, 51 ülkede milletvekili seçilme yaşının ise 18 olduğunu ifade etti. Yıldırım, "CHP'nin amansız bir çelişkisi var, nedir o? CHP, 2011 seçim beyannamesine bakın, diyor ki ben seçilme yaşını 21'e indireceğim. 2015 Şubat ayında CHP Milletvekili Mahmut Tanal Meclise kanun teklifi veriyor, bu CHP grubu tarafından onaylanıyor. Ne diyor o teklif, seçilme yaşını 18'e indirelim. Bu millete bunu nasıl izah edeceksiniz? 18-25 arasındaki seçmenlere bunu nasıl anlatacaksınız, sizin samimiyetinize, dürüstlüğünüze nasıl inanacaksınız?" diye sordu.
"Bakan sayısı azaltılmalıdır"
Mevcut anayasada 'bakan sayısına' ilişkin hiçbir şeyin olmadığını kaydeden Yıldırım, "AK Parti Genel Başkanı olarak bakan sayısı daha da azaltılmalıdır. Kişisel görüşüm bakan sayısının daha da azaltılması. Koca Amerika 14 bakanla idare ediyor. Yeni sistem, yeni seçimlerden sonra devreye girecek. Biz, bu arada nasıl bir değişiklik yaparız, o ayrı konu. Yeni sistem kabul edildikten sonra, halkın yüzde 51 oylarıyla seçilen kimse bunun kararı verilecek" şeklinde konuştu.
Vesayet odaklarının artık milli egemenliğe dil uzatamayacağını anlatan Yıldırım, çift başlılığın ortadan kalkacağını, kararların hızlı verileceğini, yatırımların ona göre yapılacağını ifade etti. Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'evet çıkması durumunda olacaklar şunlar olacak' söylemlerini hatırlatarak, "Sen ana muhalefet partisi başkanısın. Söylediğin her sözün bir bağlayıcılığı var, onu gün gelir vatandaş sana hatırlatır" dedi.
"Cumhurbaşkanımızı hemen partimize davet ederiz"
Partili cumhurbaşkanlığına hemen geçilip geçilmeyeceğine ilişkin soru üzerine Yıldırım, "Diyelim ki evet çıktı, Sayın Cumhurbaşkanımızın başımızın gözümüzün üstünde yeri var. Dolayısıyla biz onu hemen partimize davet ederiz, yetkili kuruluşlarımızla görüşürüz. HSYK yeniden yapılanacak. Diğer hükümler, mevcut yasalar gözden geçirilecek, mevcut içtüzüğü. 2019 seçimleri, cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri yapılacak" diye konuştu.
CHP'li vekil Hüsnü Bozkurt'un açıklamaları
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un 'referandumda evet çıkarsa sizi denize dökeriz' sözlerini sert bir dille eleştiren Başbakan Yıldırım, "Gerzek, kuş beyniyle koca bir milleti denize dökecekmiş, sen kimsin be? Bu millet Kurtuluş Savaşı'nda düşmana dersini verdi, sen ne oluyorsun da milleti tehdit ediyorsun. Bunlar asla kabul edilebilir bir şey değil" dedi.
Taşeron konusu
Taşeron konusuna değinen Yıldırım, "800 bine yakın çeşitli kurumlarda taşeron çalışan var. Bunların çalışma şartları kadrolu memurlardan daha kötü, ücretleri daha düşük. Zor bir konudur. Bu konunun önemini biliyoruz, çalışmalarımız devam ediyor. Burada iyileştirmeler, makul, adil bir sonuç inşallah olacak. Mesele bildiğimiz bir mesele, üzerinde çalışıyoruz" dedi.