Başbakan'dan Ege ve Akdeniz mesajı

Başbakan Binali Yıldırım, Kocaeli'de Muratreis Denizaltısı Kaynak Töreni'nde konuştu. Başbakan Yıldırım, Ege ve Akdeniz'le ilgili olarak, "Türkiye, Deniz Kuvvetleri olarak her hal ve şartta ülkesine yönelecek her türlü tehdidi bertaraf edecek güce sahiptir. Hiç kimse yanlış hesap yapmasın." dedi

350 BİN AFRİNLİ TOPRAKLARINA GERİ DÖNECEK Başbakan Binali Yıldırım, "Tamamen PKK/PYD/YPG-DEAŞ bölgeden temizlendikten sonra evlerinden, barklarından ayrılmak durumunda kalan ve Türkiye'de misafir ettiğimiz yaklaşık 350 bin Afrinli topraklarına dönecek, orada huzur içerisinde yaşamlarını devam ettirecekler." dedi.

Yıldırım, Kocaeli'deki Gölcük Tersanesi Komutanlığında düzenlenen Muratreis Denizaltısı ilk kaynak töreninde, kendisini en fazla heyecanlandıran açılışlar, temel atmaların, denizcilikle, gemi inşaatıyla ilgili konuların olduğunu, çünkü meslek hayatının büyük bir kısmını gemi inşa konusunda çalışarak geçirdiğini anlattı.

O yüzden bir gemi inişi, ilk kaynak merasimi ve denizcilikle ilgili etkinliklerin kendisini çok heyecanlandırdığını dile getiren Yıldırım, biraz sonra ilk kaynağını yapacakları yeni nesil denizaltıların, Deniz Kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetlerine büyük bir katkı sağlayacağını, deniz hudutlarının, denizle alakalı menfaatlerin, ülke savunmasının layıkıyla yerine getirilmesi için önemli bir görevin ifa edileceğini belirtti.

Türkiye'nin savunma sanayisinde son 15 yılda önemli yol aldığını anlatan Yıldırım, bir yandan yerlileştirme ve millileştirme adımı atılırken, diğer yandan da Ar-Ge faaliyetleriyle savunma ve caydırıcılık kabiliyetini geliştirmenin gayreti içinde olduklarını aktardı.

TOPLAM 35 MİLYAR DOLAR YATIRIM

Günümüz dünyasında bir ülkenin savunmasında dışa bağlılığın asgari düzeye indirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Bu gerçeğin bilincinde olarak göreve geldiğimiz ilk yıldan, 2003 yılından beri savunma sanayimize yatırım yaptık. Bugüne kadar savunma sanayimize yaptığımız yatırım tutarı 35 milyar doları geçmiştir. Ayrıca savunma sanayimizin ihracat kabiliyeti de 2 milyar doların üzerine çıkmıştır. Savunma sanayinde yerli katkı oranımız yüzde 24'lerden yüzde 65'i bulmuştur. Bu önemli bir gelişme olmakla beraber yeterli değildir. Asıl olan kritik teknolojilere, yüksek teknolojilere sahip olacak ürünleri yerli ve milli imkanlarla yapabilmektir." diye konuştu.

Bu yolda Mili Savunma Bakanlığının, Savunma Sanayi Müsteşarlığının bağlı şirketlerinin yoğun bir çalışma içinde olduğunu belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Geçen gün Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında gerçekleştirdiğimiz Savunma Sanayi İcra Komite toplantısında, gerek denizde gerek havada gerekse karada, hatta jandarma ve sahil güvenlik alanında bir çok yeni projenin başlamasını gerçekleştirecek anlaşmaları onayladık. Bu projelerin toplam tutarı, 10 milyar dolar civarındadır."

Türkiye'nin, bölgesinde sadece kendi topraklarının bütünlüğünü, sınırlarının güvenliğini, vatandaşlarının can ve mal emniyetini sağlamakla kalmadığını, bölgedeki istikrarsızlıkların da ortadan kaldırılması için önemli bir katkı sağladığını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"TERÖR ÖRGÜTÜYLE GERÇEK ANLAMDA MÜCADELE EDEN ÜLKE TÜRKİYE"

"Geçtiğimiz yıl gerçekleştiriğimiz Fırat Kalkanı Operasyonu ile 2 bin kilometrekareden fazla bir alan, DEAŞ, PYD, YPG, PKK bölücü terör örgütlerinden temizlenmiş ve bugün orada daha önce evlerini, barklarını, yerlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalan mazlum, mağdur Suriyeliler, kendi topraklarına dönme imkanı bulmuş, bugün itibariyle 140 bin kişi bu bölgede yerleşmiştir. Sadece orada açılan okullara devam eden çocuk sayısı 160 bindir. Bölgeyi 7 yıldır iç savaşla büyük bir kaosa sürükleyen, 'bölgeye istikrar getireceğim' diye adeta bir istila projesi içinde olan emperyal güçler, bölgede ne Suriye'ye istikrar ne bölgedeki insanların derdine çare olmak için ciddi bir adım atmamışlardır. Bunun tek istisnası var; o da Türkiye'dir... Gerek DEAŞ ile gerek bölücü terör örgütüyle gerçek anlamda mücadele eden ülke Türkiye'dir."

Fırat Kalkanı ile 3 bin 600 DEAŞ militanının etkisiz hale getirildiğini, şimdi de Afrin'de Türkiye'ye, ülkenin güney sınırlarına yönelik tacizlere son vermek, vatandaşın can ve mal emniyetini sağlamak, diğer yandan Afrin'de yaşayan yaklaşık 500 bini bulan Arap, Kürt, Türkmen ve diğer etnik unsurları bölücü terör örgütünün zulmünden kurtarmak için Zeytindalı Harekatı'nın başlatıldığını belirten Yıldırım, gelinen noktada, alanın terör örgütlerinden, yerleşim yerleriyle, köyleriyle bir bir temizlendiğini kaydetti.

Başbakan Yıldırım, "İnşallah tamamen PKK, YPD, YPG, DEAŞ bölgeden temizlendikten sonra evlerinden, barklarından ayrılmak durumunda kalan ve Türkiye'de misafir ettiğimiz yaklaşık 350 bin Afrinli topraklarına dönecek, orada huzur içinde yaşamlarını devam ettireceklerdir." dedi.

"DENİZALTILARIN İNŞA SÜRECİ ÇOK UZUN"

Denizaltıların inşa süreci çok uzun. Aşağı yukarı 10 yılı buluyor. Bu çok uzun bir süre. Bu sürenin tekrar gözden geçirilmesi konusunda Deniz Kuvvetleri Komutanımızın bir inisiyatif almasını, sürenin 62 ay, topu topu bir denizaltı inşa ediyorsunuz, bu tedarik takviminin gözden geçirilerek mutlaka bu sürenin kısaltılması gerekiyor. Bu konuda istirham ediyorum. Ülkemizin karşı karşıya olduğu tehditleri dikkate alarak bir an önce bu denizaltılarımızın filomuza dahil edilmesinin zaruri olduğu kanaatindeyim.

EGE VE AKDENİZ MESAJI: HİÇ KİMSE YANLIŞ HESAP YAPMASIN

Bazıları, Ege'de, Akdeniz'de bir takım kompolar peşindeler. Şartlar ne olursa olsun Türkiye, Deniz Kuvvetleri olarak her hal ve şartta ülkesine yönelecek her türlü tehdidi bertaraf edecek güce sahiptir. Hiç kimse yanlış hesap yapmasın.