Başbakan Davutoğlu: Çözüm süreci milli projemizdir

Başbakan Ahmet Davutoğlu TBMM'den geçen Irak ve Suriye tezkeresi için 'Bu tezkere ulusal güvenliğimiz içindir' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu A Haber - ATV ortak yayınında gündeme dair soruları yanıtladı.
İşte Başbakan'ın açıklamalarından satır başları:
Davutoğlu, Meclis'ten geçen Irak-Suriye tezkeresine ilişkin "Suriye ve Irak sınırında Türkiye'deki şartlardan bağımsız gelişen durumlar var. Tüm bu durumların Türkiye'deki iç huzuru ve demokratik ortamı etkilemeden ciddi şekilde mücadele ediyoruz. Bu nedenle böyle bir tezkereye ihtiyacımız vardı. Biz edilgen bir tavır almadık. Tezkereyi kelime kelime titizlikle hazırladık. Bazı bölümlerini ben kaleme aldım" dedi.
Davutoğlu, IŞİD'in Kobani'ye saldırıları ile ilgili "Kobani'nin düşmesini istemeyiz. Kobani'nin düşmemesi için ne gerekirse yaparız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
TEZKERE MECLİS'TEN GEÇTİ
Suriye ve Irak sınırında Türkiye'deki şartlardan bağımsız gelişen durumlar var. 20 yılı aşkın süredir Irak'ta bir güvensizlik ortamı var. Suriye'de ise otorite boşluğundan doğan radikal gruplar nedeniyle büyük bir istikrarsızlık var. Tüm bu durumların Türkiye'deki iç huzuru ve demokratik ortamı etkilemeden ciddi şekilde mücadele ediyoruz. Bu nedenle böyle bir tezkereye ihtiyacımız vardı. Biz edilgen bir tavır almadık. Tezkereyi kelime kelime titizlikle hazırladık. Bazı bölümlerini ben kaleme aldım
"KILIÇDAROĞLU'NUN SÖYLEDİKLERİNE HAYRET ETTİM"
Kılıçdaroğlu'nun dün söylediklerine hayret ettim. Esad'ı Şam'da muhafaza etmek için sırf bunun için tezkereye 'Hayır' dediler.
"KOBANİ İÇİN GEREKENİ YAPARIZ"
Kobani'nin düşmesini istemeyiz. Düşmemesi için ne gerekiyorsa elimizden gelini yaparız.
Suriye'deki Türk halkının da Kürt halkının da gidebileceği tek yer Türiye. 186 bin kişi girdi Türkiye'ye. Herkesin aklını başına alması lazım. Herkes bilsin ki çözüm sürecine devam edeceğiz. Kobani düşerse, bunda Türkiye'nin vebali yoktur.
Kobani düşerse bu çözüm sürecine bağlanmamalıdır. Kobani'deki Kürtler de kardeşimizdir. Önemli olan bizim tarihe nasıl geçeceğimizdir. Kobani'deki gelişmelerin sorumlusu PYD'dir.
Çözüm süreci bizim milli projemizdir. Bizim vatandaşlarımızla ilgilidir. olaylar olmasa da çözüm süreci vardı. Arap baharının getirdiği girdaba girseydik sonucu Türkiye için kötü olurdu. Irak Kürt Bölgesinin başı sıkıştığında yardım istediği yer Türkiye'dir.
MECLİS'İN TEZKERE KARARI
CHP'nin adı artık IŞİD ile anılacaktır. Bizim için ne Kürt ne Sünni ne de Arap var. Bizim için insan var.
KÖŞK'TE GÜVENLİK ZİRVESİ
(Bugün yapılan güvenlik toplantısı) Bir askeri harekat kararı alınmadı.
"BU TEZKERE ULUSAL GÜVENLİĞİMİZ İÇİN"
Bugünkü tezkere bizim uluslararası sınırlarımızı korumak için alındı. Uluslararası koalisyonla işbirliği gerekiyorsa kullanılacak. Aslında tezkere çözüm sürecini garanti altına alıyor.
Türkiye'nin istediği, belirlediği önceliğe uygun olması şartıyla her türlü koalisyonda yer alırız.
OYLAMAYA NEDEN KATILMADI?
Oylamaya katılmayarak olağan bir durum olduğunun mesajını verdim. Herhangi bir savaş durumu yok. Bizim için tezkere yasal doğal bir süreçtir. Oylama sonrasındaki zirvenin nedeni de değerlendirme yapmaktı. Olağanüstü bir hal ile ilgili toplanılmadı. Yanlış anlaşılmamalı.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ'NE KUŞATMA İDDİASI
Süleyman Şah Türbesi için her türlü tedbir alındı. Biz çatışma istemeyiz ama her türlü duruma karşı hazırız. Kesinlikle sessiz kalmayız.
GÜVENLİ BÖLGE İHTİYACI
Türkiye'nin doğrudan sınırı vardır. En uzun sınır Türkiye iledir. Hava harekatı başarılı olursa IŞİD çekilirse bu sefer rejim girecek. Bizim tercihimiz BM gücüdür. Kimse kendi kendine bir işe girişmez.
"BM GÜVENLİK KONSEYİ KARARINA İHTİYAÇ YOK"
Suriye ile aramızda bir güvenli bölgenin olması gerekiyor. Bunu gündeme getireceğiz. Bunun için Güvenlik Konseyi kararına ihtiyaç yok. Zaten 1270 ve 1278 sayılı iki Güvenlik Konseyi kararı vardır. Uluslararası tehditlere karşı nasıl hareket edileceği bellidir. Karar çok açık.
Mülteciler için güvenli bir bölge gerekli. Bunun BM teminatı altına alınması gerekir.
"UÇUŞA YASAK BÖLGE BİZİM TALEBİMİZDİR"
Uçuşa yasak bölge bizim talebimizdir. Bütün bunların nedeni uçuşa yasak bölge olmamasıdır. Uçuşa yasak bölge yeni bir göçü engeller. Olmazsa bizim korkumuz daha büyük bir göç dalgasının gelmesidir.
IŞİD İLE MÜCADELE
IŞİD tehdidini Suriye'de Esad rejimi ortaya çıkardı. IŞİD'e karşı batı ittifakında Türkiye'nin öncelikleri gözetilmelidir.
Suriye rejimi de IŞİD'le aynı değerdedir.
WIKILEAKS BELGELERİ
Keşke bütün kriptolar ortaya çıksa da Türkiye'nin ne kadar ilkeli ve doğru konuştuğu ortaya çıksaydı dedim.
"SURİYE REJİMİNİN TEHDİDİ ARTIK ANLAŞILDI"
Esad'a herhangi bir sünni güvenebilir mi artık? Suriye rejiminin de IŞİD gibi ciddi bir tehdit olduğu artık anlaşılmıştır. IŞİD gibi, Suriye rejimi de aynı ölçüde tehlikelidir.
SURİYE'YE MÜDAHALE
2012 Ekim'inde Esad'ın atadığı Başbakan kaçmıştı. Önce Ürdün sonra Türkiye'ye girdi. Muhalefet cumhurbaşkanlığına yaklaşmıştı, Hummus düşme noktasındaydı. Uluslararası müdahale o zaman olmalıydı. O zaman söylemiştim. Suriye rejimi ayakta duramaz dedim. Çünkü halka zulmeden rejim ayakta duramaz.
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN İPTAL KARARLARI
TİB'in hakkına müdahaledir. Açık yüreklilikle tartışılması lazım. Fikir ve iletişim özgürlüğünü savunuyoruz. Her zaman özgürlüğü savunuruz ama her özgürlüğün bir ahlaki çerçevesi var. 28 Şubat'ta yazdığımızda yazmayı bıraksın denmişti. Her özgürlüğün bir ahlaki yönü var. uygulamadaki gecikme bir insanın hakkını hatta güvenliğini etkilerse bu gecikmeden kim sorumlu olacak?
Gezi olaylarında birisi Twitter'dan evimin adresini vererek saldıracaklarını duyurmuştu. TİB'in böyle bir durumda müdahale edip durdurması mı doğrudur, yoksa mahkemeye gidip bir karar almak mı. AYM'nin her insanın hakkını koruyacak şekilde karar alması gerekir. TİB'e hakareti durdurma hakkı verilmeli.
Yapısal sorunlara neşter atılmalı.