Erzincan kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyüne 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK'lı teröristler, kadınları derede topladıktan sonra para, altın ve değerli eşyaları alarak yağmaladıkları evleri ateşe verdi.
Önce 5 kişiyi bulundukları evleri ateşe vererek öldüren teröristler, daha sonra akşam namazı için camide olan 28 erkeği köy yakınındaki boş alanda topladı.
Bir süre örgüt propagandası yapan teröristler, daha sonra bu kişileri kurşuna dizdi. Olaydan sonra bölgede yapılan incelemede yüzlerce boş kovan bulundu.
Köyde yarın anma töreni düzenlenecekKatliamın acısının ilk günkü gibi taze olduğu köyde yaşayan vatandaşlar, saldırının faillerinin bulunup adalet önünde hesap vermelerini istiyor.
Acı olayın 31 yıldır tazeliğini koruduğu Başbağlar'da, teröristlerce katledilen 33 sivil için yarın devlet yetkilileri ile siyasi parti temsilcilerinin de katılımıyla anma töreni düzenlenecek.
"Propagandadan sonra üzerimize yüzlerce kurşun sıktılar"Katliamdan yaralı kurtulan köy sakinlerinden Ali Akarpınar, AA muhabirine, köylülerinin öldürüldüğü meydandan yüzlerce boş kovan toplandığını söyledi.
Başbağlar şehitlerini unutmadıklarını ve unutmayacaklarını ifade eden Akarpınar, olayın yaşandığı günü şöyle anlattı:
"Yazın köyümüze insanlar geliyordu. O akşam insanların gündüz sevinci kursağında kaldı. Akşam namazı okunurken teröristler, şimdiki jandarma karakolu istikametinden köye indiler. Sonra bizi camiden aldılar. Bayanları köyün girişinde dereye, bizi de şimdi anıt olan o zaman hayvanların otlamak için meraya gittiği noktaya topladılar. Yarım saatten fazla örgüt propagandası yaptılar. Diğer teröristler de içeride talan ve kundaklama yapıyormuş, evleri yakıyor, bayanların üzerindeki ziynet eşyalarını alıyorlarmış. Propagandadan sonra üzerimize yüzlerce kurşun sıktılar."
Akarpınar, teröristlerin alanda topladığı kişilerden sadece kendisinin ve 2 de yaşlı köylüsünün sağ kurtulduğunu, 2 ay sonra tedavisinin ardından köye döndüğünü belirterek, "Köyümüzün altyapısı, camisi, okulu ve köy odaları ile çeşmeleri tamamen tahrip edilmişti. Köyümüz, haritadan silinmek istenmişti. Hala sol bacağımda o günün anısı olarak 1 kurşun taşıyorum. Şu ana kadar aldırmadım. 31 senedir o kurşunla beraber yaşamaya çalışıyorum." diye konuştu.
"Erkekleri isim isim topladılar çünkü daha önce planlanmış bir olaydı"Olaydan saklanarak kurtulanlardan 53 yaşındaki İsmail Ogün Kuruçaylı da temmuz geldiğinde acılarının tazelendiğini dile getirdi.
Olay esnasında 21 yaşında olduğunu belirten Kuruçaylı, "O günden bir gün önce köyümüze askerden hava değişimi iznine gelmiştim. Akşam namazı saatlerinde grubun (teröristlerin) köye girişlerine şahit oldum ve yakınımın evine kaçtım. Sonra pencereden baktığımda köyün meydanında toplandılar. Sonra özellikle erkekleri evlerinden isim isim toplamaya başladılar çünkü Başbağlar katliamı daha önce planlanmış bir olaydı." ifadelerine yer verdi.
Kuruçaylı, katliamda eniştesini ve kuzenlerini kaybettiğini belirterek, teröristlerin örgüt propagandası yaptıktan sonra "atış serbest" diyerek insanları katlettiğini aktardı.
Köylerinde yaklaşık 210 hanenin bulunduğunu ve bunlardan 190'ının yakıldığını söyleyen Kuruçaylı, "Sabah köyümüze indiğimizde katliamın gerçek yüzünü yaşadık ve gördük. Terörle mücadeleyi şu anda çok yerinde buluyoruz, elhamdülillah ülkemizde ilerleme katedildi." dedi.
"Başbağlar katliamı filminin yapılmasını istiyoruz"Başbağlar köyü muhtarı Ali Akpınar ise yaşanan acının yüreklerdeki tazeliğini koruduğunu söyledi.
Olay günü İstanbul'da olduğunu ve katliamda babası ile ağabeyini kaybettiğini anlatan Akpınar, şunları kaydetti:
"Geldiğimizde her yer, bütün evler yanıyordu. Olay yerinde onlardan kalan eşyalar vardı, onları topladım. Son yıllarda çok yol katettik, artık teröristler kaçacak yer arıyor. Devletimiz onları inlerinde yakalıyor."
Akpınar, unutulmaması ve gelecek nesillere daha iyi anlatılabilmesi için Başbağlar katliamının filminin yapılmasını istediklerini söyledi.
Olayda 5 yakınını kaybeden 57 yaşındaki İlyas Parto da olaydan hatıra kalan eşyaları köyde kurulan kültürevinde sergilediklerini ve eşyaları çocuklara tanıtmaya çalıştıklarını ifade etti.