Baronlar Erken seçim istemiyor

Dünya'nın güvenlik ve istikrarı Türkiye üzerinden yeni bir dönüşüm ve değişim atmosferine girdi. İŞİD, PYD, Suriye, Kobani, kürt koridoru derken seçimlerin ardından, terör, koalisyon ve yeni seçim başlıkları gündemimizin tam orta yerine oturuverdi.

İSMAİL ZELVİ

izelvi@yahoo.com

Türkiye'yi ordu, siyaset, iş dünyası, anayasal kurumlar gibi millete karşı dizayn ettikleri kurumlarla vesayet altında daha fazla tutamayacaklarını anlayan hegemonik kuvvetler meşum emellerini sürdürebilmek için içini boşalttıkları demokrasi ve sandık üzerinden yeni bir oyun sergilemeye yeltendiler. 7 Haziran oldu bittisinden sonra oluşan tabloda AK Parti'nin tek başına iktidar olamaması her ne kadar malum cenahı sevindirdi ise de hedeflerine ulaştıracak operasyonlarını gerçekleştirebilmek için karar alma noktalarına adamlarının olması yani bir koalisyonu zorunlu gördüler ve sözüm ona istikrar adına bunu salık verdiler: Koalisyon ama CHP'li bir koalisyon. MHP ile savaş hükümeti olur.

DEMOKRASİ SADECE SANDIK MI?

Demokraside kaç standart olduğunu belki de Mısır'da Sisi-Mursi denkleminde gözümüzün içine sokarcasına gösterenler, terörü de nasıl algıladıklarını, hangi terörü lanetlediklerini hangi terörü de kutsallaştırdıklarını Fransa'da Çarli Hedbo saldırısı ve Türkiye'de son günlerde yaşanan terör olaylarına karşı tutunulan tavırda rahatlıkla gösterdiler. Paris'de 9 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda bütün dünya liderleri kınamak için ayağa kalkarken, Türkiye'de 3 ayaklı eş zamanlı olarak başlatılan terör faaliyetleri karşısında kimsenin gıkı bile çıkmıyor. Türkiye terör karşısında kendine savunma hakkına sahip ama, teröristlere karşı operasyon yapmasa daha iyi olur yaklaşımı kimin elinin kimin cebinde olduğun, kimin ne istediğini görmemiz açısından anlamlı bulunmalı.

Yüzyılın başında bir kadının eline aldığı bir cetvelle Osmanlı interlandında 30 tane devlet çıkarmasından daha traje komik olan, Türkiye dahil hizaya sokulan bütün bu devletlerin BM'de veto hakkına sahip olan muhteşem beşlinin sorgulanamaz üstünlüklerini kabul ettikleri gizli anlaşmalara rağmen bağımsız bir devlet oldukları hülyasını en azından iç kamuoylarına yutturmuş olmalarıdır.

Herkes dünyayı idare eden bu hegamonik gücü araya dursun acizane, kimilerinin kapitalist sermaye, kimilerinin faiz lobisi dedikleri bu hayali yapıyı biraz ete kemiğe bürüyelim, Papa'lık, Kraliçe ve Konsey diye evsafına cami, efradına mani olmasa da çok yetersiz olmayan bir ad koyalım.

BARONLAR BİRBİRİNE GİRDİ

Dünya'yı yönettiğini ifade eden bu çevrelerin de işlerinin sanıldığı kadar kolay olmadığını, onlar açısından her şeyin süt liman olmadığını, yaptıkları bazı planların zaman zaman aksadığı, zaman zaman silahlarının kendilerine döndüğünü hatırlatalım. Ortada bir para ve çıkar varsa çatışmalar da kaçınılmazdır. Dünya'yı yönettiğini ifade eden konseyin de BM yapısını çatırtacak kadar ihtilaflarla boğuştuğu, Dünya krallığının silahlı gücü olarak kullanılan ABD'nin Kraliçe ile Siyonistler arasında gitgeller yaşadığı da bir vakıa. ABD'nin Kraliçe ekibinin politikası yüzünden İran'a yaklaştırılması İsrail kanadını küplere bindirmiş, konseyi çatırdatacak seviyede üyelerini birbirleriyle kanlı bıçaklı hale getirmiştir. Papalık derseniz, ha kezau2026Geçtiğimiz yıl çıkan, Vatikan'ın uyuşturucu ve fuhuş paralarını bankalarında saklaması, uyuşturucu ve fuhuş ticaretinin tam göbeğinde olduğunu artık kimseden gizleyememesi yeni bir krizin habercisi oldu. İtalya'yı çatlatacak kadar ciddi iddialar mütedeyyin Hristiyanların Papalığın otoritesini tarihin hiçbir döneminde olduğu kadar sorgular hale gelmeleri, insanların inançları üzerinden kurulan sömürü düzeninin sonunun yaklaştığının habercisi oldu.

Yine ABD'nin başına bela olan bir başka olay da, Çin'in dolar rezervi. Şayet Çin'in City, FED ve IMF'ye karşı tepesinin atması ve bu dolarları ben kullanmıyorum yerine Ruan kullanacağım demesi bile ABD'yi ve ekonomisin yerle bir etmek için yeterli görünüyor. Muhteşem 5'linin büyük aktörlerinden Rusya ise, Ukrayna, Kırım, enerji, ambargo gibi maddelerle sıkıştırılıp duruyor zatenu2026.

HEDEF TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ KESMEK

Bu kadar hatırlatmadan sonra gelelim Türkiye ayağına, One Minute'den sonra Türkiye'yi dışlamaya çalışan konsey, hükümetin dik duruşu karşısında bazı şeylerin istedikleri gibi gitmeyeceğini gördüler. Türkiye savaş uçağı yazılımlarından, bilgi ağına kadar birçok konuda bu terör baronlarına bağımlılığını azaltmak için çaba harcadı. ABD'nin bölgede sömürü kalesi gibi görünen İncirlik'ten çekip gitmesi ve ardı ardına gelen olaylar. Bölgede Türkiye'nin gücünü artırırken diğerlerini de hizaya getiren gelişmeler arasında yer aldı.

Türkiye'nin potansiyel güç ortağı olabilecek çevresindeki Sunni ekseni parçalamayı, sunni ittifakı yerle bir etmeyi hedef seçen kurucu akıl, Irak'ta da Suriye'de de, Yemen'de de Sunni Müslümanları darboğaza sokacak vahşetlere imza attılar. Ve bunu da terör kılıfına bürüdüler. Sunni Müslümanları radikallik ve terörle özdeşleştirerek bölgede büyük bir soykırıma imza attılar. Etrafındaki gelişmeleri dikkatle takip eden, Türkiye ise sürekli İŞİD'e yardım etmek gibi ipe sapa gelmez hayali suçlamalarla karşı karşıya bırakıldı.

PKK DESTEKÇİSİ BBC'YE KUMANDADAN AYAR

Türkiye'nin Türksat 4 A uydusunu uzaya göndermesi sonrasında sessiz sedasız bir şeyler oluverdi. Yıllar yılı el altında Roj TV, MED TV gibi PKK'nın yayın organlarına teknik destek veren BT şirketi her ne kadar İngiliz istihbaratının her şeyi yapar ama ortada görünmez politikasını uygulaya durduğunu sansın. Türkiye bir adım atarak Yeni frekans tahsisinde insiyatifi eline aldı ve Kraliçenin BBC'ni o güne kadar sürekli TRT1'den de önde tutulan 4 kanaldan tam 77 kanala atıverdi.

CIA BİLGİ AĞI DEŞİFRE OLDU, TWİTER YAYGARASI BAŞLADI

27 Mayıs gezi olaylarının başlamasından 12 gün önce ise Antalya'da farklı bir olay yaşandı, Hegomonik konseyin Türkiye temsilcilerinden İnan Kıraç'ın da ortaklarından olduğu Vehbi Koç'un hayatını kaybettiği Antalya Divan Talya otel 38 yıllık mazisine rağmen kapatıldıu2026.Divan Grubu Genel Müdür Yardımcısı Faik Öztunç'un ifadesine göre bu bir veda değil devre arası dediği Koç topluluğuna ait otelin gizli bir yönünü de biz ifşa edelim. Otelin altında ABD istihbaratının Türkiye'de topladığı bilgilerin yurtdışına çıkış noktası olarak kullandığı fiber kabloların tam üzerindeki bu otelin kapatılması, istihbarat olarak ABD'ye zaaf oluşturmuş olacak ki, Türkiye'yi zora düşürecek belgeleri sızdırıp durdular. Ve 10 gün kadar sonra Gezi olayları için düğmeye bastılar. Ve gezi mesajı, Aynı grubun Divan Taksim oteli gezi olaylarında bir üs olarak kullanılıyor. Mesaj alındı. Mesajı Başbakan'ın net bir şekilde gördüğünü açıklamasının ardından binlerce özür, yok biz insani görevimizi yaptık. Otelde eylemciler için hastane kurduk malavralarıu2026.. Tabii ki sosyal paylaşım sitelerinin tüm dünyanın gözüne baka baka Türk hukuk sistemini ayaklar altına alan uygulamalarına karşı yapılan düzenlemelerin Türkiye özgürlüklere karşı, propagandası ile lanse edilmesi u2026.

KARANLIK GÜN TRİLYONLAR UÇMUŞ

Bir atakta siber saldırı yoluyla geldi, Türkiye'yi entegre bir saldırı ile karanlığa boğdukları gün, projektörleri İstanbul Adalet Sarayı'nda öldürülen savcının üzerinde yoğunlaştırırken, milyar dolarları yurtdışına kaçırdılar. Aydın Doğan'ın para dolu konteyneri Mersin Serbest Bölgesi'nde yakalanmasa elektrik kesildi örgüt savcı vurdu, Türkiye yönetilemiyor, hükümet ne iş yapıyor diye saf saf konuşacaktık. Doğan grubunun Selahattin Demirtaş güzellemesinin altında neler yattığını görebiliyor musunuz?

IŞID BAHANESİYLE SUNNİ KUŞAĞIN YOK EDİLMESİ ÖNLENMELİ

Ok artık yaydan çıkmıştı, Türkiye artık istese de, hegomonik güçlerin istediğini yaparak başı ağrımayan bir ülke olamaz. Hegomonik güçler, kendilerine piyon devşirme potansiyeli ve gönüllü piyon olacak binlerce grup olmasına rağmen, Türkiye bu güçlerin, ne piyonu, ne at, veya fili, hatta hatta ne vezir veya şahı olur. Türkiye bu satranç oyununda yenilse bile, oyun kuran aktörlerden biri olmak zorundadır. Eski Türkiye ile Yeni Türkiye arasındaki bu farkı göremeyenler iç dünyaları ile dış dünyaları arasındaki uçurumda savrula dursunlar, Türkiye, İncirlik kozunu pazarlık masasında açarak, hem İŞİD destekçisi yaftalarından kurtuluyor, hem güvenli bölge politikasını kabul ettiriyor, hem de bugüne kadar piyon olarak kullanılan PKK terörüne karşı da etkin mücadeleye girerek, piyonun efendi değiştirme ihtimalini bile yerle bir ediyordu. Artık baronlar Hizbullah ve İranlı savaşçıların gücüyle ayakta kalmaya çalışan Esed'i daha fazla iktidarda tutarak bölgedeki kaosdan nemalanmak isteyen sevecen terör gruplarına daha fazla yol veremeyecekler.

TÜRK EKONOMİSİNİ SARSAMADILAR

7 Haziran seçimleri sonrasında, hegomonik güçlerin koalisyon arzularının en başında gelen sebeplerden biri de beklentilerinin gerçekleşmemiş olmasıydı. Onlara göre Seçimlerde AK Parti'nin tek başına iktidar ihtimalini kaybetmesi ile ekonomi çökecek ve Türkiye hızla yönetilemez ülke haline gelecekti. Beklenen olmadı. Dolar spekülasyonlarına rağmen Merkez Bankası'nın dolar rezervi sapasağlam yerinde duruyor, Türkiye hala ben bir gücüm diyordu. 17-25 aralık operasyonlarına rağmen çözemedikleri bu ekonomik gücün çözülebilmesi için kendi adamlarının içinde olacağı bir koalisyonu bu yüzden ısrarla gündemde tutmaya çalıştılar. Ancak mızrak çuvala sığmadıu2026. Her şeye rağmen Türkiye'de demokrasi, ekonomi ve milli irade dimdik ayakta. Mehter adımı misali 2015 yalında bir adım geri atsa da Türkiye iki adım ileri atmaya kararlı. Kasım erken seçim ve durulmuş siyasi bir ortamda aydınlık ufuklara yelken açan bir Türkiyeu2026.

İşte bu ahvali şeraitde, Türkiye önümüzdeki mücadeleden dönemde güçlü bir hükümetle birlik ve beraberliğini korumuş olarak çıkarsa, karar vericiler arasında en güçlü ülkelerden biri haline gelecektir.